* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Mükemeliyetçilik Aciz Olmanın Reddi  (Okunma sayısı 2070 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8312
Mükemeliyetçilik Aciz Olmanın Reddi
« : Ağustos 31, 2024, 07:37:52 ÖÖ »


Mükemeliyetçilik Aciz Olmanın Reddi

Mükemmeliyetçilik, insanın aciz olarak yaratılan fıtratına karşı kazanamayacağı bir savaş açma hâlidir. Kur’an-ı Kerim, birçok yerde insanın acziyetine vurgu yapar. Bir damla sudan yaratılan insan, gerçekten de çok acizdir. Bizler de bu aciz olma hâlini mutlaka hayatımızda bir kere de olsa deneyimlemişizdir. Bazen gözle göremeyeceğimiz bir virüs yıkmıştır bizi, bazen ruhsal bir travma ile yere serilmişizdir. Bazen bütün bunlar olmamıştır da içimizi kemiren bir düşünce, bir kaygı veya bir rüya tüm güçsüzlüğümüzü ortaya çıkarmıştır. Güçsüzlüğümüzün ayyuka çıktığı bu anlar aslında bir yaratıcıya ne kadar ihtiyaç duyduğumuzun da ispatıdır.

Bu acziyetin farkında olarak yaşamak, insanın kendisine güçsüzlük, zayıflık, kusurluluk payı bırakabilme becerisini beraberinde getirir. Çünkü biliyoruz ki bütün bu hâller insani ve normaldir. İnsan zayıflık gösterir. Güçsüz kalır. Hata yapar. Bütün bunlar bize, insan olduğumuzu tekrar tekrar hatırlatır ve bizi tamlık, bir diğer deyişle noksansızlık iddiasından korur. Noksansız olmak yalnızca ve yalnızca Allah’a aittir.

İçte ve dışta son derece savunmasız olan insan, bu aciz hâli reddederek her şeyi kontrol edebileceği yanılgısına kapıldığında ise mükemmel olma hâlini arzulamaya başlar. Mükemmel olursa savunmasızlık hâlini de yenebilecektir. Savunmasızlığı bertaraf ettiğinde güçlenecek ve yıkılmayacaktır. Bu, takdir edersiniz ki asla gerçekleşmeyecek bir hayal, bir başka deyişle ütopyadır.

Günlük hayatta bazen övgü ile bahsedilen “mükemmeliyetçi olma hâli” aslında ruhsal hastalıklara bir giriş kapısı olarak nitelendirilebilir. Mükemmel, iyi olma hâlinin düşmanıdır. Mükemmellik, ulaşılması mümkün olmayan bir ideal oluşturur. Kendine karşı, başkalarına karşı ve hayata karşı ulaşılamayan ideallerin sonucunda tekrar tekrar hayal kırıklığı yaşanır.

İnsan, kendine karşı mükemmeliyetçi olduğunda iyi olamadığı her hâli, her anı reddeder. Bu reddediş kişinin benlik saygısını zedeler, kendisine dair olumsuz inançlarını pekiştirir. En iyi versiyonu olamadığı anlar yaşadığında ise ruhsal olarak zorlanır. Yoğun başarısızlık, suçluluk, yetersizlik gibi duygular deneyimler. En iyi olamadığı her hâl için kendini suçlar.

İnsan, kendisine ulaşamayacağı bir standart koyduğunda, gerçek her seferinde bir hayal kırıklığı oluşturacaktır. Gerçek ile idealin arası açıldıkça araya hayal kırıklığı, öfke, suçluluk gibi zorlayıcı duyguların girmesi, içsel dünyanın duygusal yükünü arttıracak; bu durum kişinin içsel kaynaklarını tüketecektir. Bu tükenme hâli, savunmasızlığın ve güçsüzlüğün daha da artmasına sebep olacaktır.

Mükemmeliyetçilik, sıklıkla beraberinde erteleme hâlini de getirir. En iyiyi hedeflediğimizde ulaşılmaz bir hedefin sorumluluğunu ve kaçınılmaz bir başarısızlığı kabul etmiş oluruz aslında. En iyiyi hedeflerken iyi olabilecek ihtimalleri de reddederiz. Günün sonunda başarısız olmamak uğruna ertelenmiş hayaller ve hedefler kalır geriye. Başarısızlık riskini göze alarak atılan en küçük adım, hareketsiz kalmaktan yeğdir hâlbuki. Mükemmeliyetçilik hareketsiz bırakır bizleri.

İnsan, başka insanlara karşı mükemmeliyetçi olduğunda ise ilişkilerinde yüksek beklentilere girer. İlişkili olduğu insanların konumlarına göre mükemmel bir eş, mükemmel bir evlat, mükemmel bir çalışan olmasını bekler ve bu rollerin kendince hakkı verilmediğinde yoğun bir hayal kırıklığı yaşar. Beklentilerin karşılanamadığı her ilişki, kendi içinde hasar alır. Herhangi bir ilişkide mükemmeliyetçi bir tutum var ise o ilişkide doyumun çok az olacağını öngörebiliriz.

Mükemmeliyetçi bir tutum hayata karşı olduğunda ise yollarımıza çiçekler serilmediği her anda, her zorlanmada yoğun bir memnuniyetsizlik yaşarız. Psikologların “yaşam doyumu” olarak adlandırdığı hayatı sevme hâlini hissedemeyiz. Devamlı olarak hayat tarafından mağlup edildiğimizi, haksızlığa uğradığımızı düşünürüz. Hayata karşı öfkeyle bakarız. Birçok insanın, danışan koltuğunda “hayatın ona ne kadar acımasız davrandığını” anlattığına şahitlik etmişimdir. Doğrudur, ancak bu dünya kimseye çiçekli yollar vadetmedi. Mükemmel bir hayatımızın olmayacağı gerçeği ile ne kadar erken yüzleşir ve barışırsak o kadar az yara alırız.

Yapılan araştırmalar şükretmenin, insanın iyi oluş hâlinin çok önemli bir parçası olduğunu gösteriyor. Mükemmeliyetçilik ise şükretmenin önünde en büyük engellerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü “en iyi” beklentisi insanın kanaat etmesini engeller, sahip olduklarını gözünde küçültür. İnsan başarılarını azımsar, sahip olduklarını küçümser. En iyi olarak görmediği her şey için hem şükürsüz hem de memnuniyetsiz olur.

Ezcümle, kendimize kusursuzluk atfetmenin bir sancısı olarak hatalarımızı kabul edilemez buluyoruz. İnsanız, hataya matufuz. Her rolümüz eksik, her rolümüz kusurlu. Kendimizden kusursuzluk beklediğimizde dehşet bir kibir de beraberinde geliyor. Noksansızmışız, eksiksizmişiz gibi bir tavra bürünüyoruz. İçsel dünya, en küçük hatada benliği yerden yere çalıyor. Dur ve hatırla. Acizsin. Kusurlusun. Hatalar yapacaksın. Düşeceksin. Hata yapma fırsatını da insana O verdi. Hatırla!

Bu yazıyı kaleme alırken emin olmadığım, iyi olmadığını düşündüğüm yerler oldu. Şimdi bütün acizliğimle okuduğunuz bu yazının mükemmel olmadığını kabul ediyor ve bu durumu kucaklıyorum sevgili okur.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Nefis Kötülüğü Emreder Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:05:46 ÖÖ]


Allah Varsa Neden Kötülük Var 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:54:51 ÖÖ]


Allah Varsa Neden Kötülük Var 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:45:11 ÖÖ]


Gaflet Sarhoşluğu Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:32:28 ÖÖ]


Bir Ramazan Böyle Geçti Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:23:45 ÖÖ]


Ahmet Özhan - Türk Tasavvuf Müziği 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:07:37 ÖÖ]


RADDYO DİNLEME SAYIMIZ ANLIK 1500 KİŞİ OLMUŞTUR. Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:07:10 ÖS]


Mustafa Doğan Dikmen - Uşşak Faslı 1999 - 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:21:48 ÖS]


Grup Ravza - Götür Beni Medineye 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:11:06 ÖS]


Grup Kıvılcım - Çeçen Dansı 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:02:23 ÖS]


Grup Hayber - Seyrettim Muhammedi 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:50:37 ÖÖ]


Beklenen Nesil Nasıl Olmalı Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:34:22 ÖÖ]


Peşinden Gittiklerimizle Ahiret Yüzleşmesi Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:31:05 ÖÖ]


Allah'a İnandığımız Kadar Güvenmiyoruz Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:20:23 ÖÖ]


Kur'an'da Eleştiri Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:16:07 ÖÖ]


İbadetlerde Devamlılık Esastır Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:11:03 ÖÖ]


İslam'da Kadının İş ve Sosyal Hayatı Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:04:46 ÖÖ]


Şeytan'ın Vesveseleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:16:51 ÖÖ]


İslam'ı Yaşamak Kolaydır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:50:15 ÖÖ]


Sadaka, Müslümanlığı Ölçen Terazidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:41:34 ÖÖ]