Panik bozukluğu
Aniden gelen ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan; endişe, sıkıntı ve korku nöbetleridir.
Birçok kişi tarafından kriz denilen bu duruma bizler panik atağı deriz.
BELİRTİLER:
Çarpıntı, kalbin kuvvetli ya da hızlı atması
Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
Soluğu kesilecek gibi veya boğulacak gibi olma, nefes daralması ve ölüm korkusu
Bayılacak gibi olma, baş dönmesi ve sersemlik hissi
Bir süre kendini veya çevresini, tuhaf ve farklı hissetme
Kontrolunu kaybetme veya delirme endşeleri
Üşüme, üperme, ateş basması, uyuşma karıncalanma, halsizlik titreme, bulantı yada karın ağrısı gibi belirtiler.
Bu belirtilerin bir kısmının mevcut olduğu durumlara panik bozukluğu diyebiliriz.
Bazen üzücü bir olay nedeniyle ama bazen de hiçbir neden yokken başlayan panik bozukluğunda insanlar "kalp krizi geçirdiğini" veya "felç geçirmekte olduğunu" zannederek yoğun bir sıkıntı, endişe ve korku içine girerler.
ALKOLİZMİ TETİKLER
Bu durumdaki hasta hemen en yakındaki bir doktora ya da acil servise götürülür. Birçok tetkik ve incelemelerden sonra hastanın nesi olduğu sorulduğunda "hiçbir şeyi yok stresten olmuş" derler. Çoğu zaman rahatlatıcı bir iğneden sonra evine gönderilir.
Bir süre sonra panik atakları tekrarlar.
Her atakta aynı korkuyu yeniden yaşar ve acil servislere taşınmaya başlar. Ataklar tekrarlamaya devam ettikçe, hasta ataklar arasındaki dönemde gergin ve endişeli bir şekilde her an yeni bir panik atağının geleceğini beklemeye başlar. Bu endişeli bekleyişe "beklenti anksiyetesi"denir.
Evde yalnız kalmaktan korkar,sokağa tek başına çıkmaktan veya otobüse binmekten korkar,bir yere gitmeğe korkarlar (ya o gittiği yerde rahatsızlanır ve acile servise gidemezse?) Bazı kişiler alkol alınca rahatladığını görerek sık sık alkol almaya başlar. Panik ataklarile başlayan alkolizm hiç de az değildir.
Birçok kişi de cüzdanında rahatladıcı ilaçlar ve elinde bir şişe su ile evden çıkabilir. Kimileri de ya rahatsızlanırsam diyerek günlerini hastane bahçesinde geçirebilir.
Hüsnü Uçar.