SAĞLIKSIZ İLİŞKİLERİ OLAN AİLELERİN ÖZELLİKLERİ
Aileiçi ilişkileri sağlıksız olan ailelerin tipik ortak özellikleri vardır. Dışarıdan bakılınca hoş olmayan bu özellikler o ailelerin normali olmaya başlar.
Sarmal döngüyle yürüyor çoğu zaman ilişkiler. Kişi önce şikayet ediyor, zorlandığını ifade ediyor, bir süre sonra zorlandığı ve şikayet ettiği o süreci "normal" bir yaşam evresi gibi görmeye başlıyor. Midesi hiç bulanmayan birinin ani mide bulantısıyla sarsılmasını düşünün. Başka birisi var ki mide bulantısı onun hayatının normali olmuş. Nükseden rahatsızlığı, bulantısız günleri unutturur hale getirmiş.
Ailelerinizde de buna benzer özellikler var. Kimi aileye göre küfür veya hakaret içerikli cümleler evliliği noktalamaya yetiyor, kimilerine göre stadyumda hararetli bir maçın ortasındaymışçasına ağır ifadeler havada cirit atıyor, evlilik devam edip gidiyor.
Mesele evliliğin sürmesi mi, yoksa "kaliteli" ilişki içinde ilerlemesi mi ona siz karar vereceksiniz elbet! Bana düşen sağlıksız ailelerde gördüğüm durumları sizlerle paylaşmak.
"Zamanı geldi", "Yaşıtlarım evlendi", "İş kurduk sıra düğünde", "Elalem evde kaldı demesin", "Evden kurtulayım da kiminle olursa olsun bir an önce evleneyim", "O aralar kafayı evlenmeye takmıştım" gibi enteresan evlilik başlangıcı yapan ve bana göre "evlenmiş olmak için evlenen" insanımız, evlilik ilişkisini başlattığı sağlıksız tarzı, evlilik hayatı boyunca sürdürmeye devam ediyor.
Öncelikle hemen söyleyeyim: Evlenmiş olmak için evlenilmez! Hayat arkadaşlığı, yol arkadaşlığı, birlikte zorlukların üstesinden gelineceği, onun yanında biricik/değerli olduğunuzu hissedeceğiniz için evlenmelisiniz.
İç kalitesi yüksek, birbirine bağlı ve evlilik ilişkisini kağıt üzerinde yazılı olduğu için değil, kalbinde kazılı olduğu için sürdüren o kadar az çift var ki! Bilirsiniz! Çevreniz bu ilişkilerle dolu, farkındasınız!
Dilerseniz bir hayal oyunu oynayalım.
Hayal bu ya...! Elinde tam yetki olan bir lider çıkıyor, diyor ki halkına; "Heyy evli olan kişiler! Bu günden itibaren kağıt üzerinde evli olduğunuz için birbirinize katlanmak zorunda değilsiniz. Hepinizi boşadım şu anda! Boşanan herkesin boşanma sonrası yaşayacağı zorlukların tamamını ortadan kaldırıyorum. Ancak sizlere iki ay müsaade. Düşünün, taşının, evliliğinizi gözden geçirin. Eşiyle evliliğinin devam etmesini isteyenler gelsin, nikahınızı tazeleyeceğiz!"
Sizce yüzde kaç oranında başvuru olur?
Ben kendi tahmin oranımı söylemeyeceğim, zira psikolojiniz bozulur!
Önemli olan evli görünmek mi yoksa sağlıklı işleyişi olan aile olmak mı?
Sizlere sağlıksız ailelerin gözüme takılan özelliklerini sıralayayım ne dersiniz?
O halde "Aile olmayı seviyorum, fakat nelere dikkat etmem gerektiğini kestiremiyorum" diyenler için gelsin bu maddeler...
1. Birbirine karşı yoğun öfke ve kırgınlık duyguları yaşanır
Sağlıksız ailelerde öfke ve kırgınlık fazlaca olur. Birbirlerine küsmek, kızmak, kırılmak için bahane ararlar sanki. Söylenen her söz üzücüdür, yapılan her eylem kastidir, imkan olmadığı için yapılamayanlar ihmaldir bu kişilere göre. Açıktan kavgalı öfkeler vardır. Bazı ailelerde içe atılmış öfke birikimleri. Ama bir öfke hali gezinir durur odalar arasında. Kimin neye kızdığı belli değil, kimin neye küstüğü anlaşılmaz.
2. Çatışmalarda çözümsüzlük vardır
Herkesin birbiriyle tıpatıp aynı düşünmesi beklenilmez. Hatta öyle olması gerekmez bile. Önemli olan ortak noktada buluşabilmektir. Veya duruma göre bazen onun söylediği, bazen sizin söylediğiniz uygulanır. Durumun kritiğine uygun, olası sonuçlar bakımından en etkili yöntem olduğu düşünülen haller devreye girebilir. Oysa gelin görün ki sağlıksız ailelerde işleyiş böyle değildir. Çatışma hep vardır. Duygular çatışır, eylemler çatışır. Çatışır çatışmasına da ah bir de sonuca ulaşılsa! Dön dön aynı mesele, tartış aynı kısır gündem. Bir süre sonra karıkoca bu yoğun çatışmaların getirdiği çözümsüzlükler nedeniyle yorulmaya başlar. Yoruldukça birbirinden uzaklaşır. Çatışma çıkmasın diye herkes kendi köşesine çekilir. İlişkiler iyice askıya alınır. Ne kadar az karşılaşırlarsa o kadar mutlu olduklarını düşündükleri anda aslında evlilik bitmiştir de haberleri bile yoktur! Alın size kağıt üzerinde evlilik!
3. Uzun süren küskünlükler olur
Aynı evin içinde günlerce konuşmayan insanlar olabileceğini hayal ediyor musunuz? Ben düşünemiyorum bile. Seans pratiklerimse bunun aksini gösteriyor. Bırakın birkaç günü, birkaç ay aynı evin içinde küs duran çiftler var. Sağlıksız ailenin en tipik özelliklerinden birisi de bu malesef. Uzun süren küslükler. Sağlıklı ilişkide küslük olmaz! Küsmek, duvar örmektir, ulaşılmaz olmaktır. Duvarları olan ilişki sağlıklı değildir. Herkesin her konuda aynı düşünmesi mümkün değil elbet, ama küsmeden çözümlemek kolay... ve mümkün.
4. Empati eksikliği yaşanır
"Empati yapılmaz, empatik olunur." derdi bir hocam. Cidden öyle. Empati, kişilik yapınızın bir özelliğidir. Birisine "Onun yerine koy kendini, haydi empati yap." diyerek karşı tarafın duygularından haberdar olmasını sağlamak zor iş aslına bakarsanız. Empati yeteneği çok öznel ve naif bir tutumdur. Herkeste olmaz, olanları da kaliteli hale getirir. Koyma suyla değirmen dönmeyeceği gibi koyma empatiyle kişilik yapılandırılamaz. Kişi kendisi isterse, karşı tarafın yerinde hissedebilir. Sağlıksız ailelerde bu yetenek kullanılmaz. Çürümeye bırakılmıştır.
5. Hakaret veya küfür içeren sözler vardır
Sağlıksız ailenin en görünen özelliği budur. Küfür ve hakaret. Dil iletişiminin, duygu alışverişinin, farkındalık yeteneğinin bittiği yerde küfür ve hakaret devreye girer. Kişi kendisini ifade edemediğinde, diliyle ikna yapamadığında, içsel donanımı yetersiz kaldığında hakarete başvurur. Ayrıca küfür öğrenilen bir süreçtir. Anne baba evde küfür ve hakareti iletişim ve karşı tarafa kendini aktarma malzemesi olarak kullanınca, çocuklar bu yolla iletişim kurmayı öğreniyor. Derken saygıdan uzak acaip metinler havada uçuşuyor.
6. Çocuklarda davranış bozuklukları görülür
Sağlıksız ailelerde çocuklarda davranış bozuklukları görülür. Davranış bozukluğu, çocuğun toplumsal kural ve normları tanımaması, kafasına göre hareket etmek istemesi halleriyle belirir. Ailede düzen olmayınca, ilişkiler yozlaşınca davranış bozuklukları kaçınılmaz olur. Çocuğunuzun yapısına uygun davranış bozuklukları ortaya çıkar. Kimi çocuklar küfürbaz, yalancı, saldırgan, öfkeli tavır içine girer. İçine kapanmaya müsait, inhibe çocuklarsa özgüven sorunu, alt ıslatma, tırnak yeme, korkaklık, her şeye ağlama, utangaçlık gibi kendine dönük sıkıntılar yaşamaya başlar.
7. Bireylerde depresyon oluşur
Psikolojik açıdan bakılırsa depresyon; hayat karşısında kendini yenik hissetme duygusunun adıdır. Bu duygu cidden zordur ve genellikle sağlıksız ailelerde fazlaca ortaya çıkar. Birbirini seven, kuşatan, anlayan, zorluklar karşısında elele verip birlikte üstesinden gelinen ortamlarda depresyon oluşmaz. Kişi yalnızlaştıkça, arkasızlaştıkça, baskı gördükçe, kendini ifade edemedikçe, ifade ediyorsa bile diğerlerince anlaşılmadıkça depresyona girer. Değersiz hisseder. Hiçbir işe yaramıyormuş duygusuna kapılır.
Yazarken farkettim, sağlıksız ailelerin o kadar çok ortak özelliği var ki. Yazı fazla uzamasın, sizler de okuduklarınızı kolay uygulayın diye burada keseyim ne dersiniz?
Nasılsa ilerde yazmaya devam ederim.
Sağlıksız ortamlardan şikayet eden bizler, sağlıklı ilişkiler için doğru hamleyi yapmıyorsak "sağlıklı ortam" nasıl gelsin?
Hayat bu! İnişi de var çıkışı da... yöntem benden uygulamak sizden... yukarıda okuduklarınızın tersini yapın yeter.
Sevgiyle kalın...
Mehtap KAYAOĞLU.
Psikolojik Danışman &Psikoterapist.