* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Zamanın Kıymetini Bilmek  (Okunma sayısı 28 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7249
Zamanın Kıymetini Bilmek
« : Bugün, 07:17:13 ÖÖ »


Zamanın Kıymetini Bilmek

İnsanlar, çok eski zamanlardan beri, zamanı ölçmek maksadıyla, güneşin ve ayın hareketlerinden faydalanmışlardır.

“Zaman”: “Değişmekte olan standart bir hâdiseyle kıyâslanarak ölçülen; başlangıç ve son kabûl edilebilecek iki hâdise veya vakit arasında geçen müddet (süre)” şeklinde ta’rîf edilmektedir.

Sözlüklerde, “zaman” yerine, “vakit”; “vakit” yerine de “zaman” kullanılmaktadır. İnsanlar, çok eski zamanlardan beri, zamanı ölçmek maksadıyla, güneşin ve ayın hareketlerinden faydalanmışlardır.
 
“Takvîm” de, “zamânı; sene, ay, hafta, gün ve sâat gibi sâbit bölümlere ayıran; dînî-millî gün ve bayramları gösteren cetveller” anlamında kullanılmaktadır ve takvîmin başlangıç târihi, insanlık târihi kadar eskidir.
 
Bilindiği üzere, 2024 senesi bitmek üzere, yeni yıl, yani 2025 yılı günbegün yaklaşıyor. Şüphesiz ki, akıp giden zamân içerisinde, bize emânet edilen ömrümüzü tamâmlamaktayız. Her insân, kendisine takdîr edilen ömrü, İlâhî irâde istikâmetinde geçirmekle mükelleftir.

Evet, ömür bize bir emânettir. Senenin bitmesiyle, herbirimizin hayât defterinden, pekçok sayfa eksilmiş olacak; ölüme, kabre ve âhirete doğru biraz daha yaklaşmış olacağız.

Tabîî ki, günümüz şartlarında takrîbî 60-70 senelik bir insan ömrü içerisinde, 1 sene çok mühim bir zamân dilimidir. Böyle uzun bir senenin değil; yerine, zamanına ve şartlarına göre ayın, haftanın ve günün bile ehemmiyeti çok fazladır; hattâ sâatin, dakîkanın ve sâniyenin bile önemi ne kadar büyüktür?
 
Onun için Sevgili Peygamberimiz (aleyhis-selâm): “Akıllı kimse [akıllı Müslümân], kendisini hesâba çekip ölümden sonrası için hâzırlık yapan kişidir” buyurmuştur
 
Bizler, geçmiş günlerimize yönelik birer muhâsebe ve murâkabe yaparak yeni yıla girmeliyiz. Hattâ İmâm-ı Gazâlî (rahmetullahi aleyh) “Bir Müslümân, her akşam yatağına girince, o günün muhâsebesini yapmalıdır” buyuruyor. Esnâf, bunu, her akşam dükkânlarında kasalarını kapatırlarken yapmaktadırlar. Bizler de, kendimiz ve âilemiz adına, milletimiz, memleketimiz, Müslümânlık ve insanlık uğruna ne gibi güzellikler, hayırlar, fedakârlıklar yaptığımıza bir bakmalıyız.
 
Biz, bir mîlâdî yılı tamâmlamakla, ömrümüzden ne kadar zamân geçtiğine bir bakalım: Bir “Gün”: 24 sâat, 1.440 dakîka, 86.400 sâniye’dir. Bir “Yıl” ise: 4 mevsim, 12 ay, 52 hafta, 365 gün, 8.760 sâat, 525.600 dakikadır.
 
Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîminde zamânın önemine şöyle dikkat çekmiştir:
 
“Asra yemîn ederim ki insan hüsrânda, zararda, ziyândadır…” [Asr, 1-2]
 
“(Karanlığı ile etrâfı) bürüyüp örttüğü zamân geceye, açılıp ağardığı vakit gündüze andolsun…” [Leyl, 1-2],
 
“Fecir vaktine ve on geceye andolsun…” [Fecr, 1-2] [Bu sûrede daha başka şeylere de kasem (yemîn) edilmiştir],
 
Sevgili Peygamberimiz de (aleyhis-salâtü ves-selâm), hadîs-i şerîflerinde buyurmuşlardır ki: “İki [büyük] ni’met vardır ki, insanların çoğu bunlarda hep aldanırlar: Bunlar: Sağlık ve boş vakittir.” [Tirmizî] "Yarın yaparım diyenler helâk oldular."
 
Büyük âlim ve velîlerden İmâm-ı Rabbânî (kuddise sirruh) “Vakitleri çok kıymetli ganîmet bilmelidir” buyurmuştur.

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap