Diri Diri Gömülen Çocuklar: Kürtaj 1
Kürtaj Nedir?
Rahim içinin temizlenmesi anlamına gelen kürtaj, genellikle istenmeyen bir gebeliğin sonlandırılması, bu anlamda rahimin temizlenmesi için kullanılır. Düşük veya doğum sonrası rahimde parça kaldığında da kürtajla rahim temizlenir. Çok fazla adet gören veya düzensiz kanamaları olan kadınlarda tanısal amaçlı kürtaj yapılır. Gelen parçalar patolojiye gönderilerek kanamanın nedeni araştırılır. Bizim burada bahsedeceğimiz kürtaj ise istenmeyen gebeliklerde yapılan kürtaj olacaktır.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki kürtaj asla bir aile planlaması yöntemi değildir. Ancak maalesef hâlâ aile planlaması yöntemi olarak kullanılmakta, teşvik edilebilmektedir. Böylece kürtajla bir yaşama son vermenin dışında algı, anne için zararsız bir işlemmiş gibi oluşmaktadır.
Kürtaj ve Aile Planlaması
Ülkemizde ve tüm dünyada istenmeyen bir gebeliğin “basitçe” sonlandırılması şeklinde uygulanan kürtaj aslında, savunmasız bir canlının hayatına son verme işlemidir. Düşünce ve davranışlarımızın manasını algılamaktan uzak yaşamlarımızda birçok bebeğin hayatı “basitçe” sonlandırılmaktadır.
Kürtaj; bilimsel, sosyal, hukuksal anlamda masaya yatırıldığında dahi işlemin hayata son verilme ciheti, anne bedeninde ve ruhunda açtığı yaralar konuşulmamaktadır. Oysa insana yapılan tüm müdahaleler, davranışlar zihin-beden-ruh bütünlüğünde ele alınmalı ve her işlemin ruh da ve bedendeki sonuçları değerlendirilmelidir. Bu anlamda kişi kendi bedeni ve yaşam üzerindeki tasarruflarını da bu bütünlükte değerlendirmelidir.
Ruhta Açılan Yaralar
Evet, kürtaj “basitçe” bir temizleme işlemi gibi düşünülse de temizlenen, ortadan kaldırılan bir hayat olduğu unutulmamalıdır. Hekimlik pratiğimde kürtaj için gelen hastalarımı “Karnındaki hayatı sonlandırma hakkına sahip değilim. Biz hayatı korumak, kollamak, muhafaza etmek üzere eğitildik, yıllarımı bunun için harcadım. Karnındaki bebek senin bir parçan, canın. Ve senin yaşam planında o olması gerektiği için şu an var. Bu bebeği istememe nedenin her ne ise bu neden asla bir hayata son verme hakkını sana vermez…” gibi konuşurum. Bu konuşmanın sonrasında birçok hastamın yapmak istediği işlemle ilgili algısı değişmiş, bedenindeki yaşam mucizesine sahip çıkmaya karar vermiştir.