Renkli Beslenme
Beslenme geçmişten günümüze insanın en temel ihtiyaçlarından biri olmuştur. Sağlıklı bir vücut için sağlıklı beslenme de bir o kadar önem taşımaktadır. Artan yaşam kalitesiyle birlikte insan için önemli olan sadece beslenme değil beslenmemizin ne kadar sağlıklı olduğudur.
Besin Nedir?
Besin; yenilebilen ve yenildiği zaman yaşam için gerekli öğeleri sağlayabilen bitki, hayvan ve mantar dokularına denir. Her tükettiğimiz gıda besin değildir. Burada esas kural vücuda fayda sağlamasıdır.
En Güçlü Besin Öğesi: Antioksidanlar
Besinlerle vücudumuza sayısız öğe alırız. Alınan bu maddeleri vücudumuz birer inşaat malzemesi gibi en kaliteli yapıyı ortaya çıkarmak için kullanır. Protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineraller dışında genel adı antioksidan olan birçok farklı madde de bu öğelerdendir. Antioksidanların bir kısmını vücudumuz üretebilirken bir kısmını da dışarıdan alırız. Antioksidanların temel görevi vücuttaki serbest radikalleri temizleyerek hücre hasarını engellemektir. İnşaat örneğinden açıklayacak olursak yapıdaki herhangi bir malzeme veya usta hatasını düzelterek daha kaliteli, depreme dayanıklı, uzun yıllar sağlam kalabilecek bir bina inşa etme görevi vücudumuz için antioksidanlarındır.
Renkli Beslenmenin Önemi
Antioksidanlar başta meyve ve sebzelerde, sonra baharat ve çeşitli bitkisel çaylarda bulunur. Ne kadar renkli bir besin görüyorsak o besinin antioksidan miktarı o kadar fazladır. Dolayısıyla ne kadar renkli ve çeşitli beslenirsek vücudumuza o kadar çok antioksidan almış oluruz ve vücuttaki hasarları onararak daha sağlıklı bir yapıya ulaşırız. Mor, kırmızı, yeşil, turuncu ve sarı renkli besinlere beslenme programımızda yer vermek yani renkli beslenmek baş beslenme kurallarımızdan biri olmalıdır.
Kırmızı Renkli Besinler
Bu besin grubuna rengini likopen adlı madde verir. Nar, çilek, domates, karpuz, kırmızı lahana, kırmızı soğan ve patates, kuşburnu, kiraz, vişne gibi kırmızı-pembe her besin bu gruba dâhil edilebilir. Bu gruptaki besinler başta likopen ve daha birçok farklı antioksidan madde içerir. Kırmızı besinlerin kanser önleyici, kalp sağlığını ve bağışıklık sistemini geliştirici, vücuttaki iltihabı azaltıcı ve cilt güzelleştirici etkileri vardır.
Mor Renkli Besinler
Mor renkli besinlerde, başta rengini veren antosiyanin olmak üzere pek çok antioksidan bulunur. Bu grup; kanserle savaş, kalp sağlığı ve bilişsel gelişimde rol alır. Mor havuç, yaban mersini, ahududu, üzüm (özellikle çekirdek ve kabuk kısmı) gibi mor-mavi besinlere beslenmenizde yer vererek bu gruptan faydalanabilirsiniz.
Yeşil Renkli Besinler
Yeşil besin grubuna rengini klorofil isimli madde verir. Yeşillikler, brokoli, bezelye, taze ve kuru fasulye, marul, zeytin, zeytin yaprağı, zeytinyağı, karalahana, brüksel lahanası, yeşil çay, kahve bitkisi, antep fıstığı vb. onlarca yeşil renkli besin bu gruba dâhil edilebilir. Bu grup; vücudun mikroplarla savaşmasında, kanserleşmeyi önlemede, şeker hastalığının seyrinin değişmesinde, kötü kolesterolün düşürülmesinde etkilidir.
Sarı Renkli Besinler
Bazı besinler, ‘zeaksantin’ isimli antioksidan maddeyi bulundurduğu için sarı renklidir. Pek çok farklı antioksidan içeren bu grubun vücut için en önemli etkileri: yara iyileşmesini sağlamak ve cildi zararlı ışınların etkilerinden korumaktır. Sarı elma, muz, mısır, ananas, zencefil, safran, adaçayı ve biberiye gibi sarı renkli ve pişirildiğinde sarı rengi alan diğer besinler bu grup için örnek verilebilir.
Turuncu Renkli Besinler
A ve C vitaminlerinden zengin turuncu besin grubuna rengini karotenoidler verir. Bu grup; bağışıklık sistemini desteklemede, göz sağlığını iyileştirmede oldukça etkilidir. Portakal, mandalina, greyfurt, havuç, kavun, kayısı ve şeftali gibi pek çok turuncu-sarımsı besini bu gruba dâhil edebiliriz.
Beyaz Renkli Besinler
Bazı besinler ‘allisin’ isimli antioksidan madde sayesinde beyaz renklidir. En çok sarımsakta bulunan bu antioksidan aynı zamanda soğan ve pırasada da bulunur. Bu gruptaki besinler enfeksiyonlara karşı korumada, bağışıklık sistemini güçlendirmede ve tansiyonu düşürmede etkilidir.
Renkli Beslenme İçin Öneriler
• Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinizde mutlaka tabağınızın bir köşesinde salata ve sebze grubu olmalı.
• Her hafta mutfak alışverişinde bir önceki haftadan farklı meyve ve sebze almaya çalışarak sırasıyla tüm renklerden meyve ve sebzeleri tüketip farklı antioksidanlardan yararlanabilirsiniz.
• Süt, yoğurt, kefir gibi içeceklere; çilek, kivi, ahududu, nar gibi antioksidan kapasitesi yüksek besinleri ekleyip renkli içecekler hazırlayabilirsiniz.
• Ana yemeklerinizi veya tatlılarınızı pişirirken zerdeçal, zencefil, tarçın, kimyon vb. çeşitli baharatlardan uyumlu olanları ekleyebilirsiniz.
• Hastalığınızı etkilemeyecek ya da kullandığınız ilaçlar ile etkileşime girmeyecek şekilde yeşil çay, adaçayı, biberiye vb. bitki çaylarını günde 1-2 fincan olacak düzeyde tüketerek farklı antioksidanlardan faydanabilirsiniz.
• Sarımsak ve soğanı çiğ ya da pişmiş şekilde her gün tüketmelisiniz.
Büşra Akyol
Diyetisyen