Merhametli Olmayan Merhamet Görmez
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Merhamet etmeyene Allahü teâlâ merhamet etmez, acımayana acımaz."
Merhamet etmek; acımak, şefkat göstermek demektir.
Allahü teâlânın esma-i hüsnasındaki Rahman, Rahim, Rauf gibi isimlerinin anlamı, merhamet eden, acıyan, şefkat gösteren demektir. Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” şefkati, acıması çoktu.
Tasavvufun pek çok tarifinden birisi de herkese acımaktır. Şefkatli kimse, başkalarına dert, felaket gelmesinden üzülür, herkesin sıkıntıdan kurtulmasına çalışır. Allahü teâlâ eshab-ı kiramı “aleyhimürrıdvan” (Birbirine merhametli, şefkatli) [Fetih: 29] diye övüyor.
İslam âlimleri, Allahü teâlânın sevdiği kullarının alametlerini sayarken, “Onlar Allahü teâlânın emirlerine riayet ederler, tatlı dilli, güler yüzlüdürler, mahluklara şefkatli ve merhametlidirler” buyurmaktadırlar. Allahü teâlânın bize nasıl muamele etmesini istersek Onun kullarına öyle muamele etmeliyiz... Eğer biz Allahü tealanın kullarını kırmazsak, incitmezsek, onlara yumuşak ve gönüllerini hoş ederek davranırsak Onun rızasına kavuşuruz. Onun için herkese, bilhassa çoluğumuza çocuğumuza ve beraber olduğumuz kimselere şefkat ve merhametle muamele etmeliyiz. Onların dualarını almalıyız.
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Merhamet etmeyene Allahü teâlâ merhamet etmez, acımayana acımaz.) [Buhari]
(Ana babanın yüzüne merhametle bakana, hac ve umre sevabı verilir.) [İ. Rafii]
(Güçsüzlere, hastalara, yaşlılara ve küçüklere merhamet edin, acıyın.) [Şir’a]
(Büyüğünü saymayan, küçüğüne acımayan bizden değildir.) [Tirmizi]
Bir kimse, Peygamber efendimizin, torunları Hazret-i Hasan ile Hazret-i Hüseyin’i öptüğünü görünce (Benim on tane çocuğum var. Hiçbirini öpmedim) der. Peygamber efendimiz, (Merhametli olmayan merhamet görmez) buyurur. (Buhari)
Birisi, (Ya Resulallah, siz çocukları sevip öpüyorsunuz. Biz hiç öpmeyiz) dediği zaman, ona, (Şefkat, acıma duygusu olmayana ne diyeyim?) buyurdu. (Buhari)
Bir zat görev emrini almak üzere Hazret-i Ömer’in huzuruna gelir. Hazret-i Ömer’in çocuğunu öptüğünü görünce, (Ben çocuklarımı öpmem) der. Hazret-i Ömer, (Senin küçüklere şefkatin yok, millete nasıl acırsın?) buyurarak görev emrini imzalamaz. Emri altında olanlara acımayan, Allahü teâlânın merhametinden uzak kalır.
Kâfir, mümin herkese, hatta bütün hayvanlara merhamet etmek gerekir! Peygamber efendimiz, (Sadece insanlara değil, bütün mahlukata merhametli olmak gerekir) buyurdu. (Taberani)
Büyük İslam âlimi Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi teâlâ aleyh) "Bu devirde insanların hâllerine bakıp yaptıkları işlerden dolayı kızmak değil, acımak lazımdır" buyururlardı...
Salim Köklü.