* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İyi Bir Müslüman Kalb Kırmaz  (Okunma sayısı 115 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
İyi Bir Müslüman Kalb Kırmaz
« : Ağustos 22, 2021, 07:20:14 ÖÖ »
İyi Bir Müslüman Kalb Kırmaz

Hadis-i şerifte buyruldu ki:

 "Bir Müslümanın kalbini kırmak, haksız olarak incitmek, Kâbe’yi 70 kere yıkmaktan daha günahtır."
 
İslam âlimleri buyuruyorlar ki:

“Bütün mahlûklar içinde Allahü teâlâya en yakın olan, insanın kalbidir. Onun için insanların kalbini kırmaktan, çok sakınmak lazımdır. İster salih insan olsun ister günahkâr olsun, hattâ kâfir olsun, kalbini kırmaktan sakınmak lazımdır.

Allahü teâlâyı en ziyade inciten küfürden sonra, kalb kırmak gibi büyük günah yoktur. İnsanların hepsi Allah’ın kuludur. Herhangi bir insanın emrindeki hizmetçisini incitmek, onun efendisini üzdüğü gibi, insanları incitmek, kalplerini kırmak da insanların sahibi olan Allahü teâlâyı incitir.

Hadis-i şerifte buyruldu ki; (Bir Müslümanın kalbini kırmak, haksız olarak incitmek, Kâbe’yi 70 kere yıkmaktan daha günahtır.) [Rıyad-un-nasihin]

Bir müminin kalbi incindiği zaman, kırıldığı zaman, Arş titrer. Müminin kalbi öyle kıymetli.

Katiyen emirli hâlde konuşmayın, katiyen münakaşa etmeyin. Münakaşa dostla dostluğu giderir, düşmanla düşmanlığı artırır. Kalb kırmak, ekseri bu münakaşalardan sonra olur.

İyi bir Müslüman olmak, yalnız namaz, oruç ve geceleri ibadet yapmak değildir. Bunlar, herkesin yapacağı kulluk vazifeleridir. İyi bir Müslüman kalb kırmaz.

Dost düşman herkesi güler yüz ve tatlı dil ile karşılamalı. Asık çehreli olmamalı, gülümsemeli.   

Muhammed Sâlim hazretlerine, "Bir kimsenin Allahü teâlânın sevgisine kavuşmuş salih bir kimse olduğu nasıl anlaşılır?" dediklerinde, "Tatlı dili, güzel ahlâkı, güler yüzü ve cömertliği ve münakaşa etmemesi ve özürleri kabul etmesi ve herkese merhamet etmesi ile anlaşılır" buyurdu.

Abdülhakîm Efendi hazretlerine sormuşlar. “Bu zamanda Allahü teâlânın sevgisine kavuşmuş salih bir kimse var mı?" diye. Buyurmuş ki:

“Bu zamanda namazını kılan, İslamiyet’e uyan, tatlı dilli, güler yüzlü olan kimse böyle salih bir kimsedir.”

Emr-i maruf yaparken, dinimizin bir emrini anlatırken de güzellikle yapmalı, kızarak, kalp kırarak yapmamalı, burası mühim. Dinimizin bir emrini anlatırken, o konuyu  çok iyi bilmek gerekir. Yanlış anlatmanın mesuliyeti ve vebali vardır.

Onun için en güzeli, bir kimseye  doğru, güvenilir bir kitabı verip, onu kitapla baş başa bırakmaktır. 

Kalb kırmak çok günah olduğu gibi, o kalbi yapmak yani gönül almak da büyük sevaptır.

Kızdığı zaman, gücü, kuvveti olduğu hâlde, hiç kötülük yapmamak, intikam almamak çok kıymetlidir. Kızdığı zaman kötülük yapmamak çok zor, kolay değil tabi.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

"Kızdığı zaman, öfkesini yenerek yumuşak davranan kimseyi Allahü teala sever.) [İsfehani]

Salim Köklü.