* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Hazır Olanın Rahatlığı Hazır Olmayanın Telaşı  (Okunma sayısı 106 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Hazır Olanın Rahatlığı Hazır Olmayanın Telaşı
« : Aralık 12, 2020, 09:36:02 ÖÖ »
Hazır Olanın Rahatlığı Hazır Olmayanın Telaşı

Yola gideceğinden habersiz olan birine, âniden, “haydi gidiyorsun” dediklerinde, onun, o anki hâlini düşünebiliyor musunuz?

Büyük âlim ve veli Seyyid Abdülhakîm bin Mustafâ Efendi “rahmetullahi aleyh” buyuruyor ki: Îmânı olan ve aklı olan ve bâliğ olan erkek ve kadınlara, mükellef denir. Mükellef olanların, ölümü çok hatırlaması sünnettir. Çünkü ölümü çok hatırlamak, emirlere sarılmaya ve günahlardan sakınmaya sebep olur. Haram işlemeye cesareti azaltır. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Lezzetleri yıkan, eğlencelere son veren ölümü çok hatırlayınız!) Tasavvuf ehlinden bazıları, her gün bir kere hatırlamayı âdet edinmişti. Muhammed Behâeddîn-i Buhârî “kuddise sirruh” her gün yirmi kere, kendini ölmüş, mezara konmuş düşünürdü.

Ölmek, yok olmak değildir. Bir evden, bir eve göç etmektir. Ömer bin Abdülaziz “rahmetullahi aleyh” buyurdu ki: (Sizler, ancak ebediyyet, sonsuzluk için yaratıldınız! Lâkin bir evden, bir eve göç edersiniz!)

Bu dünya, bir konaktır. Gölge gibi, yavaş yavaş çekilmekte, geçip gitmektedir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki, (İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar.) Dünya hayatı, rüya gibidir. Ölüm uyandırıp, rüya bitecek, hakiki hayat başlayacaktır.


Can vermek acısı, dünya acılarının hepsinden daha acıdır. Fakat ahiret azaplarının hepsinden daha hafiftir. Mümin, ruhunu teslim edeceği vakit, rahmet meleklerini, Cennet hûrilerini görüp, onların zevki ile, can verme acısını duymaz. Ruhu, tereyağından kıl çeker gibi, kolay çıkar. Nimetlere kavuşur.

Her Müslümanın, ölüme hazırlanması lazımdır. Bunun için de, tevbe etmeli, günahlardan sakınmalı. Kul hakkı altında kalmamaya dikkat etmelidir. Yani, hakları sahiplerine verip helalleşmelidir. Allahü teâlânın haklarını da ödemek lazımdır. Bu hakların en mühimi, İslam’ın beş şartını yerine getirmektir. Namaz kılmayan bir kimse, Müslümanların hakkını da vermemiş oluyor. Çünkü her namazda oturunca (Ve alâ ibâdillahissâlihîn) diyerek müminlere dua etmek vazifemizdir. Namaz kılmayanlar, müminleri bu duadan mahrum etmektedir. Hakları olan bu duayı yapmamış oluyor. Borçları ödeyerek, emanetleri sahiplerine vererek, ölüme hazırlanmak ve vasiyet yazmak vaciptir. Bütün bunları yapabilmek için, bunları yapanlarla ve bu hususlarda kendisine yardımcı olacak kimselerle beraber olmaya çalışmalıdır.

Hülasa, insan dünyada bir müddet yaşayıp gideceğinin farkında olarak yaşamalı. Gaflet uykusuna dalmaktan sakınmalı. Her zaman hazırlıklı olmalı. Yola gideceğinden habersiz olan birine, âniden, “haydi gidiyorsun” dediklerinde, bunun hâlini bir düşünelim. Hazır olanın rahatlığı nerede, hazır olmayanın telaşı, nefes nefese kalması nerede!..

Salim Köklü.