İslam Dini Dünya ve Ahiret Saadetine Kavuşturur
İslamiyet’in içinde hiçbir zarar yoktur. İslamiyet, herkesle iyi geçinmeyi, vatanını, bayrağını sevmeyi emretmektedir.
İslam âlimlerinin büyüklerinden Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri, İslamiyet’i şöyle anlatmaktadır:
İslâm dini, Allahü teâlânın, Cebrail ismindeki melek vasıtası ile, sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselâma gönderdiği, insanların, dünyada ve âhirette rahat ve mesut olmalarını sağlayan, usûl ve kaidelerdir. Bütün üstünlükler, iyilikler, faydalı şeyler, İslamiyet’in içindedir. Bütün saadetler, muvaffakiyetler ondadır. Yanılmayan, şaşırmayan akılların kabul edeceği esaslardan ve ahlaktan ibarettir.
Yaratılışında kusursuz olanlar, onu reddetmez ve nefret etmez. İslamiyet’in içinde hiçbir zarar yoktur. İslamiyet, herkesle iyi geçinmeyi, kardeşçe yaşamalarını, Allahü teâlânın emirlerine saygı göstermeyi, yarattıklarına merhameti, vatanını, bayrağını sevmeyi emretmektedir.
İslamiyet, nefsin temizlenmesini temin eder. İyi huylu olmayı emredip, kötü huyları şiddet ile yasak eder. İffeti ve hayâyı, tam sıhhatli olmayı emreder. Tembelliği, boş vakit geçirmeyi ret ve meneder. Ziraatı, ticareti ve sanatı, kati olarak emreder. İlme, fenne, tekniğe, endüstriye, lâyık olduğu üzere ehemmiyet verir. İnsanların birbirleri ile yardımlaşmasını, birbirlerine hizmet etmesini ehemmiyet ile istemektedir. Dini, vatanı, mezhebi ve inanışı başka olanların, canlarını, mallarını ve namuslarını korumaya emreder, bunlara saldırmayı, kesinlikle meneder. Herkesin hakkına riayet etmeyi emreder. İslamiyet, "Saadet-i dâreyn"e, yani dünya ve ahiret saadetine kavuşturur.
Başka dinler, böyle değildir. Başka dinlerin hepsi bozulmuş, ilâhî hükümler yerine, insan kafasından çıkan fikirler, düşünceler yer almıştır. Bunun için, aslını muhafaza edememiş, ilerleyen, değişen hayat karşısında, şekiller ve ölü kelimeler hâlinde kalmışlardır. Allahü teâlâ, İslam dînini, hayatın yürümesini, ihtiyaçların değişmesini karşılayacak, terakkileri [gelişmeleri, ilerlemeleri] sağlayacak esaslar üzerine kurmuştur. İslamiyet’e, Orta Çağ'ın ihtiyaçları üzerine kurulmuş, değişmez hükümlerdir demek, İslam dînine iftira etmektir.
[Dünyada ve ahirette rahat ve huzurlu olmak isteyen, İslamiyet’e uymalıdır. İslâm dini, ırk, milliyet, lisan ve tahsil seviyesi ayırt etmeksizin, her insanın şeref ve itibarına hürmet ettiği için, büyük başarı sağlamaktadır. Bugün İslama ve Allahü tealanın kullarına hizmet edebilmenin; Müslüman olmayanların; Müslüman olmasına, Müslümanların da dinlerini doğru olarak öğrenmelerine vesile olabilmenin en kolay yolu, Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı bir din kitabını hediye etmektir.]
Salim Köklü.