* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kur’an-ı Kerim ve Şehidlik  (Okunma sayısı 685 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Kur’an-ı Kerim ve Şehidlik
« : Ekim 31, 2024, 08:24:17 ÖÖ »


Kur’an-ı Kerim ve Şehidlik

Kur’an-ı Kerim’de biri ikil, yirmisi çoğul olmak üzere elli altı defa geçen şehid kelimesi çoğu yerde ‘tanık’ anlamında, bazı ayetlerde esmâ-i hüsnâdan biri olarak (her şeyi gözetmiş gibi bilen, hiçbir şey ilminden gizli kalmayan), bazılarında ise “Allah’ın iradesine uygun biçimde yaşayan kâmil insan, örnek kişi, önder” manasında geçmektedir.  Mesela “Böylece, sizler insanlara birer şahid (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahid (ve örnek) olsun diye orta bir ümmet (adil, seçkin, her yönüyle dengeli) yaptık…”

“Allah’a ve peygamberine iman edenler var ya, işte onlar, Rabbleri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükâfatları ve nurları vardır. İnkâr edip de ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.”

Birçok ayette ise şehitliğin önemine ve Allah katındaki değerine dikkat çekilmiştir. Mesela “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Zira onlar diridir fakat siz farkında değilsiniz”  Bu ayet-i kerime şehid olmanın sıradan bir ölüm olmadığını en anlaşılır biçimde açıklar. Bu sebeple şehidlere ‘ölüler’ demek yani onların ölüp yok olduklarını düşünmek yanlıştır; aksine onlar diridirler. Fakat insanlar bunu fark edemez, onların canlı olduğunu hissedemezler.

Taberi bu ayeti şöyle yorumluyor: “Çünkü ölü, hayatı bitmiş, duyuları yok olmuş insandır. Bu sebeple hiçbir şeyden lezzet alamaz, hiçbir nimeti algılayamaz. Hâlbuki sizden veya diğer kullarımdan biri benim yolumda katledilmişse böyleleri benim nezdimde diridirler. Onlar bol nimetler, geniş rızıklar içinde mutlu bir hayat yaşamaktadırlar.

Yasin Suresi’nde anlatılan bir kıssada (13-32. ayetlerde) Allah azze ve celle’nin gönderdiği elçileri yalanlayanlara karşı çıkıp ölümü göze alan, hakikati haykırarak “Ey kavmim bu elçilere uyun…” çağrısı üzerine (Kavmi onu öldürdüğünde): ‘Cennete gir!’ denildi. O da ‘Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!’ dedi.”

O övülen, örnek gösterilen kutlu insan şeklen feci bir halde katledilmişse de hakikatte Rabbimizin bildirdiği ile anlıyoruz ki sonu mutlu bir ölüm olmuştur, o anda cennetteki makamına ve kavuştuğu büyük nimetlere ‘şahit’ oluğundan, zahirde insanların gördüğü ıstırap aslında şehid için en mutlu andır. İnsanlar “Allah yolunda ölmenin, şehid olmanın” güzelliğini gerçekten bilseler birçok konuda fikirlerinin Allah’ın rızası istikametinde mutlaka değişeceği içidir ki; “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” demiştir.

“Sakın Allah yolunda öldürülenlerin ölü olduklarını sanma! Onlar diridir ve Rabbleri katında rızıklara mazhar olmaktadır. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehid kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar Allah’tan gelen bir nimet, bir lütuf sebebiyle ve Allah’ın mü’minlerin ecrini zayi etmeyeceğinden dolayı sevinç içerisindedirler.”

Bu üç ayette de gayet açık ve net olarak Allah yolunda şehid olanların ‘ölü’  olduklarını düşünmenin yanlış olduğu anlatılmaktadır. Bakara Suresi 154. ayetin açıklamasına ilave olarak diyebiliriz ki; ölüm olayı, ruhun bedenden ayrılmasından ibarettir. Ölen ruh değil bedendir. Ölümden sonra iyilerin ruhları ahiretteki güzel makamlarını görerek onunla mutlu olurlar.

Şehitler, Allah’ın kendilerine lütfettiği nimetler sebebiyle sevinip mutlu oldukları gibi, şehid olarak kendilerine katılmamış olan mücahitlerin İslam uğrundaki cihadlarının Allah katında zayi olmadığı, onlar için herhangi bir korku ve tasanın bulunmadığı müjdesini alarak buna da sevinirler.
Elmalı’nın yorumuna göre yüce Allah şehitlere dünyadakilerin üzücü hallerini ya bildirmeyecek veya bildirdiği takdirde onlara lütuf ve kereminden vereceği güzel nimetler sayesinde onları bu üzüntüden koruyacaktır. (Kur’an Yolu Tefsiri)

“Allah yolunda öldürülenlere gelince Allah onların amellerini zayi etmez . Allah onları kendilerine tanıtmış olduğu cennete koyacaktır”  mealindeki ayetlerde de şehidlerin nail olacağı mutlu netice vurgulanmaktadır.

Bazı ayetlerde şehidlerin Allah katındaki derecesinin peygamberler ve sıddıklardan sonra geldiği ifade edilmiştir. “Kim Allah ve Peygambere itaat ederse işte onlar Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve salih kişilerle beraberdirler; bunlar ne güzel arkadaşlardır! Bu lütuf Allah’tandır; bilen olarak Allah yeter.”

“Allah, melekler ve ilim sahipleri, O’ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. O’ndan başka ilah yoktur. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir”

Fahreddin er-Râzî suda boğulan, hastalık vb. sebeplerden ölen kimseleri şehid diye niteleyen hadislere dikkat çekerek bu ayetteki şühedâ kelimesini Allah’ın dinine yardım amacıyla savaşta canını feda edenlerle sınırlı olarak yorumlamanın doğru olmayacağını, “Allah’ın adını yüceltmek için çaba gösterip toplumda adaleti ayakta tutan ilim sahibi kimselerin” de bu kapsamda düşünülmesi gerektiğini söylemiştir. (Mefâtîhu’l-Gayb, V, 277)

Kim kârda, kim zararda? Allah yolunda öldürülen mi, sağ kalanlar mı? Âl-i İmran, 157 ve 158. ayetler bunun cevabını veriyor: “Eğer Allah yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz, Allah’ın size lütfedeceği mağfiret ve rahmet onların biriktirdiklerinden daha hayırlıdır. And olsun, ölseniz de öldürülseniz de muhakkak ki Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.”

Allah yolunda savaşırken öldürülen yani şehid edilen veya kendiliğinden ölen kimseler için Allah’ın lütfedeceği bağışlama ve rahmet şüphe yok ki hayatta kalanların zevklerini tatmin etmek için biriktirecekleri mal, para ve elde edecekleri makamdan çok daha iyidir. Yüce Allah bunu yemin ederek haber vermektedir. Çünkü böyle bir ölüm, mü’minin günahlarının silinmesine ve makamının yükselmesine vesile olur. İnsanlar ister rahat yataklarında ölsünler isterse Allah yolunda savaşırken şehid olsunlar veya başka herhangi bir şekilde ölsünler, toplanacakları yer Allah’ın huzurudur. (Kur’an Yolu Tefsiri)

Allah yolunda hicret edenler, savaşanlar ve öldürülenlerin kavuşacağı mükâfatı bildiren ayetlerden birkaçı; “… Şüphesiz hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda kendilerine eziyet edilenlerin, savaşanların ve öldürülenlerin, işte onların günahlarını elbette sileceğim. And olsun ki, Allah katından bir mükâfat olarak onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Şüphe yok ki nimetin güzelliği Allah’ın katındadır.”

“… Kim Allah ve Resulü uğrunda hicret ederek yurdundan çıkar da ölüm onu yolda yakalarsa artık onun mükâfatını vermek Allah’a aittir; Allah daima günahları örtmektedir, engin rahmet sahibidir.”

“Allah yolunda hicret edip sonra öldürülen veya ölenlere gelince; Allah onları muhakkak güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.”

En kârlı alışverişi yapanlar; Allah yolunda savaşanlar ve Allah yolunda şehid olanlardır.

“O halde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Kim Allah yolunda çarpışır sonra öldürülür veya üstün gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz.”

“Allah, Allah yolunda çarpışıp öldüren ve öldürülen mü’minlerden karşılığı cennet olmak üzere, mallarını ve canlarını satın almıştır. Bu O’nun üzerine, Tevrat, İncil ve Kur’an’da vaat edilmiş olan bir haktır. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterebilen kim vardır? Şu halde yapmış olduğunuz bu alışverişinizden dolayı sevinin. İste büyük kurtuluş budur.”

Allah rızası ve ahiret menfaati ağır basan, ahiretini dünyasına değil, dünyasını -gerektiğinde- ahiretine feda eden mü’minler; Kur’an dilinde “dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar” yani dünyayı verip ahireti satın alanlardır. Allah’ın emri olan savaş bu ölçüye vurulduğunda sonuç ayette şöyle tasvir edilmektedir: Savaşa giren ya zafer kazanır veya yenilir ve şehid olur. Her iki durumda da ahireti tercih eden mü’min kazançlıdır. Allah savaşıp galip gelenlere de şehid olanlara da büyük mükâfatlar vermektedir. Rağbet edilmesi gereken de işte bu mükâfattır.

Tevbe Suresi 111. ayet Medine’de Mescid-i Nebevi’de indiğinde Müslümanlar tarafından büyük bir sevinçle karşılandığını ve ensardan bir kişinin “Doğrusu bu karlı bir alışveriş! Artık ne vazgeçer ne vazgeçilmesine razı oluruz.” ifadesini kullandığı rivayet edilmiştir. (Kur’an Yolu Tefsiri)

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]