* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Şehid  (Okunma sayısı 598 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7249
Şehid
« : Ocak 20, 2024, 09:36:07 ÖÖ »


Şehid

İslam dinine göre “Şehid” kelimesi ne mana ifade eder, şehit kime denir? Kısaca incelemeye çalışacağız. Mevzu ile alakalı bazı ayet-i kerime ve hadisi şeriflerin meallerine de yer vermeye çalışacağız.

Dinimize göre ölen bir kişinin şehit sayılması için bazı özellikleri taşıyor olması gerekmektedir.

Bu kapsamda kimlere şehit denildiği en çok araştırılan konular arasında yer almaktadır.

Vatani görevini yerine getirirken hayatını kaybeden askerleri ve polislere şehit denilmektedir. Ancak İslamiyet’te hükmi şehitlik mertebesi de bulunmaktadır. Müslümanların belli durumlarda hayatını kaybetmesi durumunda şehitlik mertebesine ulaştığı söylenmektedir.

Kimlere şehit denildiği, hangi ayetlerde şehitlerle ilgili açıklamalar yer aldığı merak ediliyor. Arapçada “ş-h-d” kökünden gelen şehid kelimesi bir sıfattır. Kur'an'ın içerisinde geçen şehit kavramı tanıklık eden anlamına gelmektedir.

Bu kelime şüheda kelimesi ile 4 yerde 'sırf İlay-ı Kelimetullah'ı yüceltmek için savaşıp öldürülen' manasında kullanılmaktadır. İşte şehitlik hakkında merak edilen tüm detaylar:

ŞEHİDLİĞİN EN KISA TARİFİ:

“Allah yolunda canını feda eden bir Müslümana şehid denir.”

Şehidlik, İslâm'da en büyük mertebedir.

Şehidlerin Allah katında kadir ve kıymetleri pek yücedir. Âhirette en büyük rütbenin peygamberlikten sonra şehidlik olduğu belirtilmiştir.

Bunun içindir ki, şehidlerin bütün günah ve kusurları Allah tarafından affedilmektedir.

ŞEHİD:

“Sözlükte “bir olaya şahit olmak, bildiğini söyleyip tanıklık etmek, bir yerde hazır bulunmak” gibi anlamlara gelen şehâdet (şühûd) masdarından türeyen şehîd (çoğulu şühedâ) dinî bir terim olarak Allah yolunda öldürülen müslümanı ifade eder (dört mezheple Zâhiriyye, Zeydiyye, İmâmiye ve ibaziyye şehit tanımları için bak. (Mv. Fi. VII 5961) Kelimenin sözlük ve terim anlamları arasındaki bağı “görülen, tanıklık edilen” (meşhûd) mânasına göre açıklayan âlimler, canını Allah yolunda feda eden kimsenin hemen cennet nimetlerine erişmesine Allah ve melekler tarafından şahitlik edilmesinden dolayı, “gören, tanıklık eden” (şâhid) anlamını esas alanlar ise Allah’ın vaad ettiği nimetleri hazır olarak görüp onlardan yararlandığı yahut kıyamet gününde kendisinden Hz. Peygamber’le birlikte geçmiş ümmetler hakkında şahitlik etmesi isteneceği için ona şehid dendiğini belirtirler.” (TDV Ansiklopedisi)

ŞEHİD:

“Şehit, din, millet, vatan yolunda, onun hizmetinde, en üst gayeye inanmış, Yüce Allah’ın kendisine kucak açmış olduğunu görerek ölendir.”

Allah’a inanmayan, hiçbir mukaddesat tanımayan, ahlakı, imanı olmayan kimseye şehit denemez.

Bunun gerçekte değil “Mecazen” düşünmek bile en azından maskaralık ve esasta hırsızlıktır.

Hakiki şehitlerimizin kutsal adlarını gasb ile onlara saygısızlıktır.

Devlet ekmeğiyle kuduran, kafa kıtlığı ile gidip Bolşevik sürülerine katılan, milletin öz askerine, öz emniyet kuvvetlerine saldırarak bela arayan…

Türklüğün büyümesine değil Moskof’un zaferine hizmet eden 80 milyon dindaş ve soydaşımızı esaret zincirleri, katil kılıçları altında ezmekte olan komünizme, gözü bağlı veya vicdansızca uşaklık eden kimseler şehit olamaz. Hem de şehitlik sözünü ağzına alamazlar.” (Bu yazıyı merhum Kabaklı kaleme aldığı aman bildiğiniz gibi ülkemizde ileri derece de bir komünizm tehlikesi vardı. Şimdi ülkemiz için en büyük tehlike: ABD ve birçok Avrupa ülkesidir.)

(AHMET KABAKLI 1 ağustos 1968 perşembe Tercüman gazetesi. Allah rahmet eylesin.)

KUR’AN-I KERİM’DE ŞEHİTLİK:

Mevzumuzla alakalı Kitabımızda yer alan birkaç ayeti kerimenin meallerini de buraya alalım.

“Allah yolunda öldürülenlere sakın “ölüler” demeyin. Çünkü onlar diridir, fakat siz farkında değilsiniz.” (Bakara 2/154)

Bu âyet Müslümanları, nefisle mücâhedenin ötesinde İslam’ı yok etmeye azmetmiş din düşmanlarıyla mücadeleye ve onların vereceği sıkıntılara karşı sabır ve metânetli olmaya hazırlamaktadır.

Hatta Allah yolunda seve seve can verip şehit olmaya teşvik etmektedir.

Bedir savaşında ensârdan sekiz, muhacirlerden de altı sahâbe şehit oldu. İnsanlar, Allah yolunda öldürülmüş olan bu kişiler için: “Falan öldü; dünya nimetlerinden ve lezzetlerinden mahrum kaldı” diyorlardı. Bu hâdise üzerine bu âyet-i kerîme nâzil oldu.

Bir başka ayeti kerimesinde Mevla’mız:

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Aksine onlar diridirler ve Rableri yanında rızıklanmaktadırlar.

O şehitler, Allah’ın kendilerine bağışladığı nimetlerle sonsuz bir mutluluk duyarlar. Arkalarından gelecek olup, henüz kendilerine katılmamış olan mücâhid kardeşleri adına da: “Onlara hiçbir korku yok, onlar asla üzülmeyecekler” müjdesiyle sevinirler.

Yine onlar, Cenâb-ı Hakk’ın kendilerine olan büyük lütfu ve ihsânıyla sevindikleri gibi, ayrıca Allah’ın, mü’minlerin mükâfatını zâyi etmeyeceği yolundaki va‘dinden dolayı da büyük bir sevinç duyarlar.” (Al-i İmran 3/169-171)

Bir başka ayetinde ise Mevla’mız şöyle buyurmaktadır:

“O mü’minler, savaşta bunca yara aldıktan sonra bile, Allah ve Rasûlü’nün tekrar savaşa dönme çağrısına uymuşlardı. İşte böyle güzel davranışta bulunanlarla, Allah’a ve Rasûlü’ne karşı gelmekten sakınanları âhirette büyük mükâfatlar beklemektedir.” (Al-i İmran 3/172)

ŞEHİTLİK İLE ALAKALI HADİS-İ ŞERİFLER:

Şehitlik mertebesi ve şehitliğin mübarek oluşu hakkında Peygamberimizin (sas) birçok hadis-i şerifi vardır. Fazla uzatmamak için birkaç tanesinin mealini buraya alarak birlikte okuyalım:

Humeyd (radıyallahu anh) diyor ki Enes bin Mâlik’ten (radıyallahu anh) işittiğime göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Ölüp de Allah katında hayırlı bir mertebeye erişen kullar içinde, şehitten başka hiç kimse kendisine içindekilerle birlikte dünya verilecek olsa bile yeniden dünyaya gelmek istemez. Şehit, şehitliğin ne kadar üstün bir mertebe olduğunu gördüğü için, dünyaya dönüp bir kez daha şehit olmayı arzular.” (Buhârî, Cihâd, 6)

DİĞER BİRKAÇ HADİSİ ŞERİFİN MEALİ İSE ŞÖYLE:

Ebû Hüreyre’den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Canım elinde bulunan Allah’a yemin ederim, istedim ki Allah yolunda savaşıp öldürüleyim sonra diriltileyim, sonra öldürülüp tekrar diriltileyim, sonra öldürülüp tekrar diriltileyim, daha sonra tekrar öldürüleyim ve diriltileyim!” (Buhârî, Temennî, 1)

Sehl b. Ebû Ümâme b. Sehl b. Huneyf’in (radıyallahu anh), babası aracılığıyla dedesinden rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Kim içtenlikle Allah’tan şehit olmayı dilerse yatağında bile ölse Allah onu şehitlerin makamlarına ulaştırır.” (Müslim, İmâre, 157)

HÜKMEN ŞEHİD OLANLAR DA VARDIR…

Mübarek peygamber efendimiz (sas) den rivayet edilen hadisi şerifler şöyledir:

Abdullah b. Abdullah b. Cebr'in, babasından naklettiğine göre, hasta olan (dedesi) Cebr'i ziyarete gelen Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur:

“...Allah (cc) yolunda savaşırken ölmek şehitliktir. İç hastalıklarından ölmek şehitliktir. Yanarak ölmek şehitliktir. Boğularak ölmek şehitliktir. Yıkıntı altında kalarak ölmek şehitliktir. Aklını kaybederek ölmek şehitliktir. Hamile iken ölen kadın da şehittir.”

(N3196 Nesâî, Cihâd, 48; İM2803 İbn Mâce, Cihâd, 17)

Saîd b. Zeyd'in (ra) işittiğine göre, Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur:

“Kim malını korurken öldürülürse şehittir, kim dini uğruna öldürülürse şehittir, kim canı uğruna öldürülürse şehittir, kim ailesi uğruna öldürülürse o da şehittir.”

(T1421 Tirmizî, Diyât, 21)

Yazımızı Çanakkale harbinde siperden annesine yazılan bir askerin şiiri ile bitirmek istiyorum:

SİPERDEN MEKTUP

Allah’a dua et, düşman tırpanı,

Devlet ağacını yolmasın anne!

Altında dökülsün oğlunun kanı;

Bayrağın gül rengi solmasın anne!

Köyden biri geldi taburumuza,

Meğer söz kesilmiş muhtarın kıza;

Gece nöbet tutup baktım yıldıza:

Artık söyle o iş olmasın anne!

Düşünme boş gelse posta katarı;

Siperden akın var yarın dışarı:

Kadere razı ol uzun yolları,

Bekleyen gözlerin dolmasın, anne!

 (İbrahim Alauddin Yeni mecmua Osmanlıca baskı 1917 sayı: 20 sayfa: 388)

Geçmiş bütün şehitlerimize sonsuz rahmetler, gazilerimize sağlık afiyetler temennisiyle milletimizin başı sağ olsun derim. Cümleniz Mevla’ya emanet olunuz.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Rahîm Ve Rahmân Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:28:55 ÖÖ]


Davranışlarımız Kaydediliyor Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:22:46 ÖÖ]


Biliniz Cesedin Öyle Bir Et Parcası Vardır Ki Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:18:08 ÖÖ]


Melek Girmeyen Evler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:04:30 ÖÖ]


Doğru Çalışma Methodu Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:59:59 ÖÖ]


Başınızı Çevirip Gitmeyin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:39:23 ÖÖ]


Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]