ÇALIŞMANIN ÖNEMİ
İnanan insan; ahiret işlerini önemsemekle birlikte dünya işleri için de çalışır. Çünkü dinimiz çalışmaya çok önem vermiş¸ hatta bunu ibadet saymıştır. Allah'ı zikir ve ibadet zamanları için ayrılan zamanlar dışında günün her vaktinde çalışmak¸ üretmek¸ insanlara faydalı işler yapmak¸ projeler geliştirmek gerekmektedir. Allah Rasûlü (s.a.v.) ve ashabı gece gündüz demeden her hususta çalıştılar. Hem dünyalarını hem ahiretlerini mamur eylediler. Dünyalık kazançları ile hem kendilerinin¸ hem yakınlarının iaşesini temin ettiler¸ hem de din-i mübini İslâm için¸ ihtiyaçlı kimseler için ellerinden
İnanan insan; ahiret işlerini önemsemekle birlikte dünya işleri için de çalışır. Çünkü dinimiz çalışmaya çok önem vermiş¸ hatta bunu ibadet saymıştır. Allah'ı zikir ve ibadet zamanları için ayrılan zamanlar dışında günün her vaktinde çalışmak¸ üretmek¸ insanlara faydalı işler yapmak¸ projeler geliştirmek gerekmektedir. Allah Rasûlü (s.a.v.) ve ashabı gece gündüz demeden her hususta çalıştılar. Hem dünyalarını hem ahiretlerini mamur eylediler. Dünyalık kazançları ile hem kendilerinin¸ hem yakınlarının iaşesini temin ettiler¸ hem de din-i mübini İslâm için¸ ihtiyaçlı kimseler için ellerinden gelen yardımı yaptılar. Çalışmadaki en önemli denge¸ dünyalık işlerle meşgul olurken ahireti unutmamak¸ ihmal etmemektir. Aksi takdirde Allah muhafaza eylesin¸ dünyası da ahireti de harap olur gider. Allah rızası için¸ kişinin ailesinin geçimini temin etmek üzere çalışması günahlarının affına da vesiledir.
Peygamberimiz'in ümmeti olan hakiki bir iman sahibi¸ tembel olamaz. Başkalarının elindekilere bakmaz. Eğer toplumda böyle kimseler bulunuyorsa¸ bu İslâm'ın suçu değil¸ İslâm'ı anlayamamanın cehaletidir. Hatta dinimizde bir köşeye çekilip ibadet edeceğim diye dünyayı terk etmek yoktur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sosyal ve ekonomik önemi çok mühim olan bir hadisinde; “Hiç bir kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir rızık yememiştir. Zirâ Allah elçisi Davut (a.s.) da elinin kazancını yerdi.” buyurmuştur. (Buhari¸ Buyu¸ 15.) Vakfımızın Kurucusu Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s.) bir beyitlerinde şöyle buyuruyor:
Çalış tefeyyüz eyle yücel temeyyüz eyle / Fazilette sehâda örnek inan ol örnek
(Çalış¸ hem manevî yönden feyz al¸ hem maddî yönden gayret göster ki¸ yaşadığın toplumda seçkin bir insan ol. Örnek ve cömert bir insan olarak hayatını devam ettir.)
Vakıf Mütevelli Heyet Başkanımız H. Hamidettin Ateş Efendi de çalışmanın önemi hakkında şöyle buyuruyor: “Müslüman¸ çalışmanın ibadet olduğunu bilmekle beraber yalnız kendi nefsi veya sadece ailesi için çalışmak ve kazanmakla yetinmemelidir. Mü'min¸ yakın çevresindeki ve toplum bünyesindeki yardıma muhtaç insanlara faydalı olmak gayesi ile de çalışmalıdır. Aciz¸ yetim¸ dul ve işsiz gibi sosyal yardım bekleyen insanlar için çalışmak¸ özellikle ihtiyaçlı kimselere yardımcı olmak¸ vatan ve millet uğrunda rıza-i bâri için çırpınmak yüce dinimizin emri olduğundan bir ibadettir. Bu maksatla çalışan kişi ibadet etmiş sayılır.” Çalışmanın önemine dair birkaç güzel söz
Büyüklerin buyrukları ile sizleri selamlayalım.
Hz. Ömer (r.a.): “Sakın oturduğunuz yerden Allah´ım rızkımı ver.' deyip durmayın. Gökten ne altın yağar¸ ne de gümüş?”
Hz. Ali (r.a.): “Çalışanlar¸ kötülük düşünmeye vakit bulamazlar. Çalışmayanlar ise¸ kendilerini kötülükten kurtaramazlar.”