* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Dinde Birlik Vatanda Dirlik  (Okunma sayısı 294 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Dinde Birlik Vatanda Dirlik
« : Mayıs 25, 2020, 09:27:08 ÖS »
Dinde Birlik Vatanda Dirlik

Geçmişi tarihin zengin derinliklerine dayanan aziz milletimiz; her dönemde kendi bağımsız devletini kurup, dünya milletleri arasındaki varlığını güçlü bir şekilde koruyan, esine az rastlanır milletlerdendir. Ancak geçmiş dönemler ibretle incelendiğinde görülecektir ki; birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz, millî ve manevî değerlerimize topyekün sahip çıkarak ilmin ve aklın ışığında çalışıp, maddeten ve manen ilerlediğimizde daima yükselmiş, dünya milletleri arasındaki saygın yerimizi almışızdır. Üzülerek ifade edelim ki, birliğimizi sağlayan temel umdeler çözülüp, tefrikaya düşerek sen-ben kavgasının içine girdiğimiz dönemlerde ise geri kalmış ve pek çok sıkıntıya düçar olmuşuzdur.

Şüphesiz özellikle İslam’la müşerref olduğumuz son 1000 yıllık geçmişimizde bizi “biz” yapan, tarihin yapraklarına milletimizi altın harflerle yazdıran en önemli değerlerin basında Yüce Dinimizin geldiği; birlik ve beraberliğimizi tesis eden, bizleri ayakta tutan en mühim faktörün Yüce İslam Dini olduğu inkâr edilemez bir vâkıadır. Bu sebepledir ki, Türk milleti kaynağı maneviyat olan dinî değerleri, aziz vatanı, sanlı bayrağı ve mukaddes saydığı namusu için gerektiğinde canını bile feda etmekten çekinmemiş, inancına, maziden intikal eden değerlere hassasiyetle sahip çıkmıştır.

Esasen Müslüman - Türk milleti bu değerlere bizatihi sahip çıkmakla kalmamış, yaklaşık bin yıl gibi uzun bir süre tevhid dini İslam’a hizmet etmiş, kıtalar ötesine i’lâyı kelimetullah için hizmetler götürmüştür. Çeşitli coğrafyalarda ilim, irfan ve medeniyet mesalesinin ateşlerini yakmış, insanlığa aydınlık yarınlar bırakmanın gayreti içerisinde olmuştur. Altı asra yakın bir süre üç kıtada cihana adalet ve fazilet örnekleri sunan ecdadımız, dünya milletlerinin dikkatlerini üzerine çekmiştir. Ancak bunu hazmedemeyen düşmanlarımız bizi içten ve dıştan yıkmak için her türlü gayret içerisinde bulunmuşlardır. Ne yazıktır ki, bu durum tarihin değişik dönemlerinde tekerrür etmiş ve günümüze kadar süregelmiştir. Gerçekleştirilmek istenen asıl hedef için zamanımızda da bazı senaryoların varlığı aşikârdır.

Gerçekten günümüzde ülkemize ve milletimize açıkça bir saldırının olduğunu söylemek mümkün değildir. Ancak geçmişte aleyhimizde cereyan eden tehlikeli girişimlerin sinsice ve farklı şekillerde bu gün de uygulamaya konulmak istendiği bir realite olarak karsımıza çıkmaktadır. “Su uyur, düşman uyumaz.” diyen atalarımız, aslında bu gerçeği yıllar önce tespit etmişler ve her zaman uyanık olmamızı tavsiye etmişlerdir. Tarihi seyir içerisinde bu hakikati belgeleyen birçok olaya şahit olmak mümkündür. Nitekim ülkemizin jeopolitik yönden dünyanın en önemli stratejik konumunda yer alması, Asya ile Avrupa kıtaları arasında köprü vazifesi görmesi, sıcak denizlere iniş için geçiş noktasında bulunması, her zaman dış güçlerin ilgisini celp etmektedir. Bununla beraber, coğrafi ve iklim yapısıyla çok zengin yeraltı ve yerüstü varlıklara sahip olması, tabii güzellikleriyle bütünleşen genel yapısı itibariyle de dünyanın emsalsiz köselerinden birisi olma özelliğini muhafaza etmektedir. Şüphesiz bu durum dış mihrakların milletimiz üzerindeki sinsi emellerinin temel noktasını oluşturmaktadır.

Maalesef bu doğrultuda özellikle cennet vatanımızın bir bölgesinde olmak üzere son yıllarda yoğunlaşan, fakat gün geçtikçe düşüş trendine giren terör olayları, çok dikkat çekicidir. Dış güçler, bin yıldan beri aynı topraklar üzerinde huzur ve sükûnet içinde yasayan, aynı ortak kaderi paylasan, aynı dinin mensubiyeti olma şerefini gönlünde taşıyan vatandaşlarımızı İlmî dayanaktan yoksun çeşitli spekülasyonlarla kamplara ayırmaya, kardeşi kardeşe vurdurmaya çalışmaktadırlar.

Hepimizin bildiği gibi, geçmişte insanlarımızı sağcı-solcu diye kamplara ayıranlar, bu sayede pek çok üzücü olaya sebebiyet vermişlerdir. Bu gün de kaderde ve tasada bir, dini bir, vatanı bir, bayrağı bir olan, et ve kemik misali birbirine kenetlenmiş milletimizi “Türk- Kürt” diye ayırarak “böl, parçala, yut” senaryosu yeniden uygulamaya konmuştur. Neticede bir çok masum insan terör kurbanı olarak hayata veda etmiş, vatanın ve ülkenin bölünmez bütünlüğü için kahraman vatan evlatları, güvenlik kuvvetleri şehit olmuşlardır. Üzülerek ifade edeyim ki, bu menfur cinayetler, geçmiş dönemlere nazaran düşüş kaydetmiş olmasına rağmen devam etmektedir . Ancak, bu vahşet her şeye rağmen milletimizin sağduyusu ve devletimizin gücü karsısında yok olmaya mahkumdur. Şüphesiz Türkiye’nin maddeten ve manen büyük mesafe katettiği, ilim ve teknolojide zirveye tırmandığı, dünya devletleri arasında istenilen hedefe hızla yürüdüğü bir zamanda bu tür oyunların sahneye konması tesadüfi olmasa gerektir.

Bu sebeple aynı dine ve millete mensup olan insanlarımız arasına fitne ve tefrikanın sokulmaya çalışıldığı bir ortamda ve ülkemizin içerisinde bulunduğu bu hassas dönemde, bütün vatandaşlarımıza her türlü hareketlerinde son derece dikkatli ve mu’tedil olmayı, sağduyulu davranmayı, birlik ve beraberliğimize, din kardeşliğimize zarar verecek davranışlardan uzak durmayı, fitneye sebebiyet verecek kışkırtıcı beyanlara itibar etmemeyi, fevrî ve hissî davranışlardan hassasiyetle kaçınmayı tavsiye ediyorum.

Bunun gerçekleştirilmesi için Devlet ve Millet olarak hepimize düşen son derece önemli tarihî, millî, vicdanî, hayatî ve dinî sorumluluklarımızın olduğunu da bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Ümit ediyor ve inanıyorum ki, Allah’ın izniyle aziz milletimiz, engin tarihi tecrübesiyle, ferasetiyle, dini ve milli şuuruyla bu tür hain planların üstesinden gelerek ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak dünya milletleri arasındaki saygın yerini alacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Aralık 21, 2024, 04:50:26 ÖS]