* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Üzülme! Davanın sahibi Hak’tır. Hak olan davada zafer muhakkaktır  (Okunma sayısı 656 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Üzülme! Davanın sahibi Hak’tır. Hak olan davada zafer muhakkaktır

Hamd, kıyamet gününe kadar izzeti, galibiyeti ve üstünlüğü hakkın askerleri olan mücahitler için yazan Allah’a, salat ve selamlar Rasûl-i zî şan efendimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e, ailesine, mübarek sahabelerine ve onların izinden giden sâlihlerin üzerine olsun.

Kabil tarafından ateşi tutuşturulan hak batıl savaşı günümüzde de olanca hızıyla, şiddetiyle devam etmektedir. Kâfirler, İslam ümmetine Hz. Peygamberin ifadesi ile “Aç insanların yemek kabına üşüştükleri gibi” çöreklenmişler, Avrupa’dan Asya’ya, Ortadoğu’dan Afrika’ya yeryüzünün her karesinde Müslümanlara zulüm etmekteler. On binlerce kişi kadın, çocuk, yaşlı demeden katledilmektedir.

Gazze, Suriye, Mısır, Doğu Türkistan gibi beldelerde Müslümanlar katledilirken ikiyüzlü dünya ise katledilenlere ve onların destekçilerine terörist damgası vurmakta, katliamı yapanları ise demokrasi havarisi olarak pompalamaktadır. Nasıl olurda on binlerce kişi ana vatanlarında öldürülür, hapsedilir, sürgün edilir, mülteci konumuna getirilir de bunu yapanlar insanlık timsali medeniyet olarak görülür!

Anavatanlarını, namuslarını, canlarını koruyanlar ise terörist olabilir!

Bu süreçte kâfirlerin saldırısı altında inim inim inleyen ümmetin bir kesimi ise, cihad farzı ayn mıdır yoksa farzı kifaye mi, cihad savunma savaşı mıdır yoksa saldırı savaşı mı? Münazaraları ile vakitlerini zayi etmekte, hatta bazı saray mollaları zulmün çarkına su taşımaktadırlar…

Genelde insanlar özelde ise Müslümanlar ise bu zulüm dünyasında iki cepheye ayrılmışlardır. Bir gurup Allah’ın ve Resulünün hak olan vaadine iman etmiş ve bu yolda malı ve canı ile mücadele etmektedirler. İmanı güçlü olan bu cenah Allahu Teâlâ’nın; “Mü’minler, düşman birliklerini görünce, “İşte bu, Allah’ın ve Resûlünün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resûlü doğru söylemişlerdir” dediler. Bu, onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır.”(2)

Ayetinde buyurulduğu gibi her düşman birliğini ve onların tuzaklarını gördüklerinde imanları artmakta, saflarındaki yerlerini daha bir kuvvetle savunmaktadırlar. Kâfirlerin tuzak ve hileleri onları yolundan çevirmek bir yana imanlarının artmasına vesile olmakta, imanlarını daha bir perçinlemektedir.

Müslüman olduğu halde imanı zayıf olan ikinci ve büyük guruptaki kişiler ise bizim küfrün karşısında duracak dermanımız yok diyorlar. Bunlar kâfir komutan Calut’un askerleri karşısındaki Müslüman komutan Talut’un askerleri arasındaki imanı zayıfların “Tâlût ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçince, (geride kalanlar) “Bugün bizim Câlût’a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok.” dediler.”(3) diyenlerin söylediğini tekrarlıyorlar.

Ama Kur’an-ı Kerim’den öğrendiğimize göre Talut o azıcık ordusuyla Allah’ın izniyle Calut’a galip gelmiştir. “Allah’a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı geçenler) ise şu cevabı verdiler:

“Allah’ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah, sabredenlerle beraberdir.”(4)

“Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostu çarpıştı da bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah, sabredenleri sever.”(5)

Müminler Allah’ın vaadine güvenerek yollarına devam etmelidirler. Maddeye ve güce kul olanlar şunu unutmamalıdır. Bir zamanlar dünyanın süper gücü olan Firavun’un gücüne güvenerek “Firavun’un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz”(6)

Diyenler mağlup oldular. “Dediler ki: “Biz güçlü kimseleriz ve çetin savaşçılarız. Emir senin. Ne emredeceğini düşün.”(7)

 Diyen Sebe kavminin diyarında İslam sancağı yükseldi. “Âd kavmi ise yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamış, «Bizden daha güçlü kim var?» demişlerdi. Onlar, kendilerini yaratan Allah›ın onlardan daha güçlü olduğunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi inkâr ediyorlardı.”(8)

Diyen Ad kavmi de helak edilenler kervanına katılarak dünyadan izleri silindi.

Allah’ın müminlere yardım vaadi, hem yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in hem de Hz. Peygamber aleyhisselam’ın hadislerinin açıkça müjdelemiş olduğu hakikatlerdendir. Fakat bu yardım ve Allah’ın zaferi çeşitli sebepler ile gecikebilir… Başlangıçta yenilgi olarak gözükebilir. Hatta hak, bir savaşta yenilebilir ve batıl bir dönem üstün olabilir.

Ancak İslâm durduğu yerde bozulup zafiyete de uğramaz, kendi kendine zafere de ulaşamaz. Allah’ın hidayeti ve inayetiyle İslâm’a sahip çıkan müminler elbette kazanacaktır.

“Allah’ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah, sabredenlerle beraberdir.”(9)

“Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”(10)

“Seveceğiniz başka bir kazanç daha var: Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih (Mekke’nin fethi). (Ey Muhammed!) Mü’minleri müjdele!”(11)

 Gibi ayetler de açıkça gösteriyor ki, kazanmak veya kaybetmek, mağlup olmak veya galip gelmek hezimete uğramak veya zafere erişmek insanlara ait olan durumlardır ve Allah’ın yardımıyla zafer inananlarıdır.

İslâm durduğu yerde, hayat düzeni ve disiplini olmadığı gibi, Müslümanda gayretsiz oturduğu yerden galip olmamaktadır.

Allahu Teâla sebeplerle iş görmektedir ve insanlar eliyle hâkimiyet ve galibiyetlerini gerçekleştirmektedir. Ve zaten müminleri, yeryüzünde kendi zatına halife kılmasının hikmeti de burada gizlidir.

“Eğer Allah’ın; insanların bir kısmıyla diğerlerini savması olmasaydı, yeryüzü bozulurdu. Ancak Allah, bütün âlemlere karşı lütuf sahibidir.”(12)

“Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü’min topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin.

Allah, dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”(13)
ayetleri bu durumu izah etmektedir.

Ve Müslümanların zaferi umduğumuzdan daha yakındır. Zalimler istemese ve münafıklar hazmetmese de bu aziz dine hizmet edenler aziz ve muzaffer olacaktır. Merhum Seyyid Kutup bu durumu şöyle izah etmektedir:

Şundan hiç şüphe edilmesin ki, emperyalizm yapabileceklerinin tümünü yapmıştır. Herkesin emperyalizmin kesin zafere ulaştığını ve bu akidenin bir daha uyanmamak üzere uykuya daldığını sandığı bir sırada bir de ne görsün!…

Bu akide bir daha uykuya dalmamak üzere uyanıp ayağa kalkmış ve İslam âlemi baştanbaşa tek bir ses halinde emperyalizme karşı var olduğunu göstermiş, yeryüzündeki tüm özgürlük hareketlerine el uzatmaya ve her yerde gücüne güç katmaya başlamıştır.

Kurtuluş gününün çok yakın olduğunda hiç şüphe yoktur. Şafak her halükarda sökecek, çok yakın bir gelecekte ufukta nur gözükecektir. Artık bu uyanıştan sonra İslam âlemi bir daha uykuya dalmayacak, bu dirilişinden sonra bir daha asla yıkılıp yok olmayacaktır. Zira İslam âleminin helaki takdir edilmiş olsaydı, elbette bugüne kadar çoktan helak olurdu. Bunun yanı sıra mücadelesinde kendisine rehberlik eden akidesi de ölmeyecektir, çünkü bu akide kaynağını Allah’ın ruhundan almaktadır; Allah ise diri ve ölümsüzdür.14)

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ise hak üzere mücadele edecek bir gurubun kıyamete kadar bulunacağını bizlere şu hadisi ile müjdelemektedir: Sevban’dan radıyallahu anh Rasulullah’ın sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurduğu rivayet etmiştir: “Ümmetimden bir taife hak üzere üstün olmaya devam eder. Onları yardımsız bırakanlar, onlara zarar veremezler ve Allah’ın emri gelinceye kadar onlar bu hal üzere devam ederler.”(15)

Hakka hizmet eden taife içinde olmamız dualarımla.

-----------------------------------------------------------

1 - İsrâ, 17/81.

2 - Ahzab, 33/22.

3 - Bakara, 2/249.

4 - Bakara, 2/249.

5 - Al-i İmran, 3/146.

6 - Şuara, 44.
7 - Neml, 33.

8 - Fussilet, 15.

9 - Bakara, 249

10 - Fetih, 7.

11 - Saf, 13.

12 - Bakara, 251.

13 - Tevbe, 14-15.

14 - Seyyid Kutub, Tarihte Düşünce ve Metod, Arslan Yayınları, İstanbul 1997.

15 - Sahih-i Müslim

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Aralık 21, 2024, 04:50:26 ÖS]