Ayasofyanın Yeniden Açılması
Ayasofya Camii’nin yeniden ibadete açılmasından kâfir ve münafıklardan başkası rahatsız olmaz
Ayasofya Camii - tıpkı Mescid-i Aksa gibi- namaz kılınan yer olmasının çok ötesinde bir anlam taşımaktadır.
Ayasofya Hakk’ın batıla, Hilal’in Haç’a karşı ebedi üstünlüğünün bir sembolüdür.
Tuna boylarından Viyana kapılarına kadar ulaştırılan Tevhid Sancağı, Ayasofya’da açılan sancaktır. Yeniden ibadete açılma kararı ile birlikte kopan fırtınalar Ayasofya’nın azametini görmeye yeter de artar.
Ayasofya Camii’nin tekrar ibadete açılmasından Fener Rum Patriği’nin, Vatikan’da oturan Papa’nın, ya da Rus, Alman, Ermeni kiliselerinin rahatsızlık duyması normaldir. Zira Ayasofya onlar için çok acı bir günü hatırlatıyor. Ama şu içimizdeki adı Müslüman ama kendisinin ne olduğuna veya ne olması gerektiğine bir türlü karar veremeyen, fakat yolların her ayrılış noktasında İslam’ın ve Müslümanların hak ve menfaatlerinin karşısında saf tutanlar, artık ne olduğunuza karar verin. Sinsiliği bırakın. Açık ve mert olun. Şunu herkes bilsin ki, İstanbul nebevi bir müjdenin bize armağanıdır. Bu ağır armağanın simgesi ise Ayasofya’dır. Bunun için Ayasofya Camii asla Sultan Ahmet Camii ile mukayese edilemez ve “Sultan Ahmet Camii’nde üç kişiyle sabah namazı kılınıyorken Ayasofya’ya ne gerek var” denemez.
86 yıldır zulmen asli hüviyetinden uzaklaştırılmış olan Ayasofya Camii tekrar ibadete açılması kâfir ve münafıkları üzdüğünden daha fazla Müslümanları sevindirdi. Bu sevinç sadece Türkiye ile sınırlı da değil.
Bütün İslam dünyasını bir baştan bir başa sevince boğdu. Bunun için şükür kurbanları kesildi ve bunun İslam tarihinde yeni bir sayfa açması, yeni fetihler dönemini başlatması için dualar edildi. Zira Ayasofya Camii’nin tekrar ibadete açılmasından kâfir veya münafık olanlardan başkası rahatsızlık duymaz.
“Ayasofya’nın cami olmaktan çıkarılması bir sebep değil bir sonuçtur. Tekrar cami olarak açılması da bir sebep değil bir sonuç olacaktır. İslam’ın Batı karşısında yenilgisinin, üstünlüğünü kaybetmesinin sonucu ve sembolik işareti olarak Ayasofya, cami olmaktan çıkmıştır. Ancak, Batı karşısında İslam âlemi olarak tam bağımsız olduğumuz gün ya da en azından, bu bağımsızlığın şuuruna vardığımız gün, kendimizi Batı’dan bağımsız hissettiğimiz gün, Ayasofya yeniden cami olacaktır.”