* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: KULLUK SADECE NAMAZ VE ORUا'TAN İBARET DEĞİLDİR  (Okunma sayısı 592 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2153
KULLUK SADECE NAMAZ VE ORUا'TAN İBARET DEĞİLDİR
« : Temmuz 18, 2017, 08:55:10 ÖÖ »
KULLUK SADECE NAMAZ VE ORUا'TAN İBARET DEĞİLDİR

Allah'a kulluk sadece ibadetlerle s‎n‎rl‎ deًildir. Kulluk mükellefiyeti, hayat‎n her sahas‎n‎ içine al‎r. ضyle ki ya‏ant‎m‎z içerisinde kar‏‎la‏t‎ً‎m‎z her hususu Cenâb-‎ Hakk‎'n r‎zas‎na muvaf‎k bir ‏ekilde yerine getirmek de kulluk çerçevesindedir. Yani bir mü’min, her zaman ve mekânda kullukla mükelleftir.

Yukar‎daki misallerde de gِrdüًümüz gibi iman‎ ya‏amak sadece namaz ve oruç ile deًildir. فnsan hayat‎n‎ çevreleyen her ‏ey mümin için imtihan vesilesi olabilir. Bu nedenle ِnümüze bu ve benzeri imtihanlar ç‎kt‎ً‎ zaman, namazda Allah'a itaat ettiًimiz gibi itaat hali üzere bulunmam‎z gerekir ki bu da kulluk dairesindedir.

فbni ضmer (r.a.)'dan rivayet edildiًine gِre Rasûlullah (s.a.v.) ‏ِyle buyurdular: "Bir kad‎n ِlünceye kadar hapsettiًi bir kedi yüzünden azâb edildi ve bu sebeple cehenneme girdi. Hayvan‎ hapsettiًinde ona bir ‏ey yedirmemi‏, içirmemi‏, yerdeki ha‏ereleri yemesine bile izin ve imkân vermemi‏ti." (Buhârî, Enbiyâ 54)

“Susuzluktan ِlmek üzere olan bir kِpek bir kuyunun etraf‎nda dola‏‎p duruyordu. فsrailoًullar‎ndan günahkar bir kad‎n onu gِrdü; hemen çizmesini ç‎kard‎ ve onunla kِpek için kuyudan su çekerek onu sulad‎. Bu yüzden o kad‎n baً‎‏land‎.” (Buhârî, Enbiyâ 54)

Bu iki hadis-i ‏erifte akibeti dile getirilen kad‎nlar‎n durumu da, namaz k‎l‎p k‎lmamalar‎ ya da oruç tutup tutmamalar‎ cihetiyle deًil anlat‎lan hadiseler kar‏‎s‎ndaki iyi ya da kِtü tutumlar‎ sebebiyle olmu‏lard‎r. Bu da kulluًun ‏ümulünü anlamaya fayda veren iki nebevi haberdir.

AHفRETف DـNYAYA TERCفH ETMEK KULLUذUN ESASIDIR

Kur’ân ve Sünnet’te yer alan emir ve nehiyler, istisnas‎z mü’minin 24 saatine, evine, i‏yerine, her sِz ve hareketine, k‎sacas‎ hayat‎n‎n her alan‎na hitap eder. Hakikat bu iken, bugün baz‎lar‎n‎n dinin emirlerini ya‏ant‎n‎n bir bِlümüne hasrettiklerine ‏ahit oluyoruz. Bu kimseler, camide Müslümanca hareket ederken, ِrneًin düًünlerinde فslâm’‎n izi gِrülmüyor. Toplant‎lar‎nda çok rahat bir ‏ekilde dinin emirlerini çiًneyip, yasaklar‎n‎ alenen i‏leyebiliyorlar. Ho‏una gitmediًinde, nefsine aً‎r geldiًinde dinin emrini kolayl‎kla terk edip nefsinin arzusu istikametinde hareket edebiliyorlar. Halbuki dünyevi ve uhrevi bütün i‏lerimizde ِncelikle ahiret saadetini temin edecek ‏ekilde tercih yapmak kulluًun esas‎ ve mutluluًun kaynaً‎d‎r. Bu istikameti muhafaza etmek her kulun asli vazifesidir. Bِyle bir tercihi ise, zahirde ve bat‎nda bütün istek ve arzusu Cenâb-‎ Hakk'‎n r‎zas‎ olan ve varl‎ً‎n‎ bütün yِnleriyle Hz. Allah’a çeviren kalp sahibi kullar hiç s‎k‎nt‎ duymadan yerine getirebilir. Nefsin hilkatinde var olan kibir, ucup, itiraz, dünya sevgisi gibi çirkin ahlâklar sebebiyledir ki iman‎ zay‎f, kalbi bitap, nefsi mutmain olmam‎‏ kullar bu ulvi istikamete yِnlerini çeviremezler. Nefsin tezkiyesi ve ruhun tasfiyesiyle hakiki sevgi ve marifete erememi‏ kullar‎n, Allah ve Rasûlü’ne itaat ve teslimiyetlerinin ِnünde de daima zulümât perdeleri gerilidir.

Binaenaleyh nefis, Allah ve Rasûlü’nün emrine boyun eًmeli, raz‎ olmal‎, s‎k‎nt‎ duymaks‎z‎n itaat etmelidir. Allah'ü Azîmü'‏-‏ân (c.c.) bu hususta ‏ِyle buyurur: “Hay‎r! Rabbine yemin olsun ki onlar, aralar‎nda ç‎kan anla‏mazl‎k hususunda seni hakem k‎l‎p, sonra da senin verdiًin hükümden dolay‎ nefislerinde hiç bir s‎k‎nt‎ bulmad‎kça ve tam bir teslimiyetle teslim olmad‎kça iman etmi‏ olmazlar.” (en-Nisâ, 4/65)

NEFSفN ISLAHI ve KULLUذUN HAKفKATفNE AاILAN KAPI

Bir kul, Sahâbe efendilerimizde var olan ve en üstün haliyle tezahür eden itaat ve teslimiyete, ancak nefsini bu ahlâklardan ar‎nd‎rmakla sahip olabilir. Ki‏i, benliًinden vazgeçmedikçe, Hakk’a kِlelik manas‎na gelen kulluًun hakikatine eremez.

Bِyle bir kalbin ve nefsin sahibi olman‎n yolu ve metodu nedir? ف‏in asl‎ ve sِzün ِzü; akl‎, ruhu, nefsi ve bütün varl‎ً‎ daima ebedi hayat‎n saadetini celbeden yِne çevirmektir. Peki nefsinin çirkinliklerine batm‎‏, ‏eytan‎n iًvalar‎na teslim olmu‏ bir insan‎n kendi ba‏‎na tesbihatla, nafile ibadetlerle me‏guliyeti ile bu nimet bulunabilir mi? Elbette Allah'‎n rahmeti ve dilemesiyle kulun zikir ve ibadetlere yِnelmesi baz‎ mü‏küllerine derman olacakt‎r; lakin tertemiz bir nefis ve safi bir kalbe kavu‏mak, ihlas‎n ihsan‎n hakikatine kavu‏up zulumat ve rahmet perdelerini aralayarak Hakk'‎n seçkin kulu olmak rehbersiz, mür‏itsiz mümkün deًildir. Bu imkans‎zl‎k Cenâb-‎ Hakk'‎n taksimat‎n‎n bir gereًidir. Hz. Pîr Abdulkadir Geylanî (k.s.) bu hakikati ‏u veciz sِzleriyle dile getirmi‏tir:

"اal‎‏‎n‎z, tâ ki, kalbinize O'nun yak‎nl‎k kap‎s‎ kapanmas‎n. Ak‎ll‎ kimselerden olunuz. قu anda içinde bulunduًunuz hâl, hiçbir i‏e yarar deًil. Akl‎ ba‏‎nda olan, büyük kimse ile olunuz. Allah'‎n hükmünü bilen ve O'nun bilgisine inanm‎‏ olan zâtla sohbete devam ediniz. Felah‎ bulmu‏ kimseyi gِrmeyen, felah yolunu bulamaz. O kimse ki, âlim ve ilmi ile âmil olan zâtlarla olmaz, o ancak bir kesek¬ten -kurumu‏ çamur parças‎ndan- ibarettir. Onun ne ِnderi, ne de bir ana merkezi vard‎r. O ki, Hak ile sohbet eder, onu bulunuz.

Sizden kim olursa olsun, ortal‎ً‎ gece karanl‎ً‎ kaplad‎ً‎ zaman, halk‎n sesi çekildiًi ve uyuduklar‎ anda kalks‎n. Abdest als‎n ve iki rekât namaz k‎ls‎n. Ve desin: “Allah'‎m, kullar‎ndan sâlih olan, Zât’‎na yak‎nl‎k bulan birini bana gِster. O, beni Sana iletsin ve Zât’‎na varan yolu gِstersin.”(el-Fethu'r-Rabbânî ve'l-Feyzu'r-Rahmânî, 62. Meclis)

Hakikat bu iken onu arzulamamak, r‎za ve yak‎nl‎ً‎ kِtülüًü emreden nefsin serab‎nda aramak ne yaman bir yan‎lg‎d‎r.

"Bu yol uzundur, menzili çoktur

geçidi yoktur, derin sular var."

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]