Gönderen Konu: İslâm Ne Diyorsa Onu Yapacağız (Okunma sayısı 473 defa)

fanidunya NET · « : Kasım 06, 2024, 07:34:28 ÖÖ »

İslâm Ne Diyorsa Onu Yapacağız

Allah’ın arzında Müslüman meşru insandır. Müslümanın meşru olmayanla işi olmaz. Gayr-i meşru olanla meşgul olan Müslüman kalmaz.

Biz Müslümanız bir tek İslâm’la mükellefiz, İslâm’la mukayyediz. Çünkü biz İslâm’a teslim olmuşuz. Aksi takdirde Müslüman olamayız. Böyle bir durumda yaptıklarımızın Allah katında bir değeri olmaz. Rabbimiz buyuruyor:

“Kim İslâm’dan başka bir din (nizam, sistem) ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” (Âl-i İmran Sûresi/ 85)

Hilafetin ilgasından bu yana Avrupa ne diyorsa onu yapıyoruz. Müslümanların Birliğine değil, Avrupa Birliğine girmeye çalışıyoruz. Başımıza gelen belaların ana sebebi budur. XIX. ve XX. Yüzyıllar İslam toplumları için tam bir helaket ve felaketler asrı olmuştur. Çünkü bu asırda Kur’an’ın etrafındaki surlar olan Hilafet ve Saltanat-ı Osmaniye lağvedilmiş, medreseler, tekkeler, zaviyeler kapatılmış, ezan ve kamette ismüllah yerine başka isimler konulmuştur. Kısaca kudsi kaynaklarda deccal ve süfyan olarak nitelendirilen dehşetli şahıslar hükmetmeye başlamıştır. İnsanlık İslâm’dan kopmanın sancısını çekiyor.

Biz Müslümanlar için makam, mevki, rütbe, unvan; bunların hepsi birer cekettir. Ceketi asar, bir yere gideriz. Arkamızda sade ‘İnsanlığımız’ ve ‘Müslümanlığımız’ kalır.

“İşi bilen, içinde bulunduğu duruma gönül kaptırmaz; aşağıdayım diye yerinmez, üstteyim diye öğünmez. Zaman değişir, roller değişir, çıkış da var iniş de…”

Kader ‘yürü’ derse, susmak düşer terese.. Saray damadı olmak isteyen Rüstem Paşa için “cüzzamlı” demişler. Rüstem’de bir tane bit bulmuşlar, cüzzamlıda bit olmazmış, böylece damat olmuş. Bunun üzerine şair demiş ki:

“Olacak bir kişinin bahtı kavî tâli’i yâr,

Kehlesi dahî mahallinde ânın işe yarar!”

Dinimiz bizim değişmez imtihanımızdır. Ya dinimizin dediklerini yaparız ya da sahte ilahlara taparız. Kimin dinine uyuyorsan senin ilahın odur!

Hayatımızda neye tabi oluyorsak ona göre değer kazanırız. Dinimizin dışındaki şeylere tabi olmakla dinde değer kazanacağımıza inanmakla şeytani vesveselerle aldanırız.

Bu dünyanın gidişatını değiştirmek için büyük güçlere gerek yok; küçük insanların küçük iyilikleri yeterlidir…

Gelin iyi bir dünya için iyi insanları biriktirelim. İyi insanlar, aklımızdan ziyade kalbimizi çalıştırırlar. Bizi bizimle barıştırırlar. Kıymet bilen ve halden anlayan iyi insanlarla karşılamak, ilahi nimete nail olmaktır. İyi insan, altın kâse gibidir.

“Kazara bir sapan taşı bir altın kâseyi kırsa,

Ne kıymeti artar taşın, ne kıymetten düşer kâse.”

Zalimin zulmü İslâm’a uymamıza engel değildir. İnancımız şu ki; “Eğer zalim ısrarla zulme devam ediyorsa, bil ki sonu yakındır... Mazlum da ısrarla direniyorsa, bil ki zafer yakındır.”

Biz Müslümanız; bir tek Allah’a taparız. Kanunlar suç saysa da İslâm ne diyorsa onu yaparız. Denenmediğimiz günahın kahramanlığını yapmayalım. Gün gelir kahramanlığını yaptığımız günah, imtihanımız olabilir. İyi olmaya çalışalım, İyi olanlarla beraber olalım. İyiler, dünyanın huzurudurlar. Onların azalması, dünyanın huzurunun bozulmasıdır.

İnsanlığın tehlike ve tehdit altında bulunduğu bir zamanda İslâm ne diyorsa onu yapmak, gayretle ve samimiyetle yangına su taşımaktır. Hilafetin ilgasından bu yana bir yangının tam ortasındayız. İslâm’a, İslâmi idareye dönmedikçe kül oluncaya kadar yanmaya devam edeceğiz.

Ömürlerimiz, imkânlarımız birer nimettirler. Onları İslâm’a adamak gerekir. Hilafetin ilgasıyla bu coğrafyanın gül yetiştiren adamları dikenlere yenik düştüler. İmanımızın ve ahlâkımızın bizi götürüp bırakacağı yer, İslâm’a uymaktır. İslâm’a uymanın gereksiz kabul edildiği bir yerde din de olmaz, iman da olmaz.

Eğer Müslümansak, eğer Müslüman kalmak istiyorsak; beşeri rejimlerin, beşeri ideolojilerin dediklerini ve dayattıklarını değil, Allah’tan gelmiş olan İslam dininin dediklerini yapacağız. Aksi halde insanlığımız da, Müslümanlığımız da elden gider..

Ferd, aile, cemiyet ve devlet seviyesinde kendilerini bir tek İslâm ile mukayyed görmeyenlerin isimleri Müslüman ismi de olsa gayr-i Müslimlerden sayınız.

İslâmi idare, beşeriyetin saadet evidir. Ona ihanet edenlerin yakasını iki cihanda da bırakmayacağız. Tabii ki bunların yakasına yapışmadan önce ellerimizin temiz olup olmadığını kontrol edeceğiz.

İslâm ne diyorsa onu yapmak; adetlerle değil âyetlerle hareket etmektir. Müslümanlar İslâm’ın dediğini yapsalardı bugün Mescid-i Aksa denilen kutsalımız Siyonit necis Yahudilerin esareti altında olamazdı.

Bakınız İslam hatt-ı müdafaayı değil sath-ı müdafaayı emreder. Her Müslüman nerede bir kimsesiz mazlum varsa onun yardımına koşar. Mekke’de “Allah” dediğinden dolayı işkence gören sahabe gibi emperyalistlere “veyl” olsun dersek Allahû Teâla bizi yeniden bütün mazlumların hamisi makamına getireceğinden emin olabiliriz.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: İslâm Ne Diyorsa Onu Yapacağız (Okunma sayısı 473 defa)

fanidunya NET

İslâm Ne Diyorsa Onu Yapacağız

BENZER KONULAR