Özlem Duygusu Ağırdır
Özlersin çünkü sevdiklerin uzaktır. Seversin senin için değerli biridir. Gitmek istersin bulunduğun şehir hiçbir anlam ifade etmiyordur. İçinden bir şey yapmak gelmez onda sevdiklerinin anısı vardır.
Yalnız kalırsın ama bunu söyleyemezsin. Gitmek istersin işte ama koca bir şehir elinde valizle gitmene izin vermez. “Öyle tuhaf duygular içerisinde gezinirim insanların duyguları da karışır” demeyin sakın. Bir şeyler tersine gidince sadece duygu değil vücut kendini kaybeder...
Bazen ağlamak istersin sanki her şey bitecek gibi ağlarsın falan yalnız kaldığın ve çevrende sevdiğin olmadığı gelir aklına tekrar ağlarsın bitti sanırsın.
Kafanı yastığa koyduğun zaman başın ağrımaya baslar. Acıların “tam geçmedi sıra bende” der gibi ağrır işte. Ve sonra dostun gelir “neden?” diye sorunca canının ağrıdığını söylersin ve başını tutarsın. O sadece başın ağrıdığını düşünür. Bilmediği çok şey vardır ama anlatmak istemezsin.
Anlatsan da anlayamayacağını bilirsin. Yormak istemezsin kendini. Sadece içini dökmek istersin ama bunları bir insana değil çevrene değil yalnızlığına çaresiz kalışına yaparsın. Yani kendi canını acıtırsın ve zaman denen şey sadece senin etrafında döner. Gözünü kapattığında yılların gitmiş, hayatın bitmiş olur. En önemlisi de içindeki çocuk ölür. Buna sebep mi? Yine insanlar olur...
Bunları bildiği hâlde hâlâ devam eder üstüne gelmeleri. Onlarda durak noktası yoktur, seni tüketene kadar yanındadır ve sonra istedikleri olur çökersin dizinin üstüne, yürüyemez hâl alırsın.
Sonra başına gelir “iyi olacaksın” der, “zaman böyle” der, “arkanı dönersin hak etmişti” der ve onu duyduğun an bir kez daha yok olursun...
Sadece bilin istedim. Çünkü süregelmiş bir şeyden bahsediyoruz. Herkes bu yoldan geçip de sağ kalmış değil. Unutma ki insanlar senin ne zaman tökezleyeceğini merak ederler. Yılma! Şu an kalk ve “güçlüyüm” de benim yaptığım gibi “ağladım geçti” de. “Sevdiklerim yakında” de ve özlemin bir gün biteceğinden bahsetme. Tebessüm et, gün bugün mutlu olma günü.