* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Önderlerini rehber edineler  (Okunma sayısı 1159 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2334
Önderlerini rehber edineler
« : Aralık 14, 2014, 11:15:37 ÖS »


ÖNDERLERİNİ REHBER EDİNİP BERABER HARŞOLANLAR!


Allahü   Teala'nın Elestü bi rabbi küm sualine kalu bela diyerek cevap verip emaneti yüklenerek, emri bil maruf ve nah yanıl münker noktasında,
Hak ve adaleti bayraklaştırarak, hayatına hakim kılıp, Kelimeyi tevhidi küfrün tepesine bir balyoz gibi indiren ve yüklendiği emaneti canı ve malı pahasına sahip çıkarak Yeryüzünde eşrefi mahlukatların en şereflisi olarak Allahın halifesi makamında olan muttaki Müslümanlar.
İSRA suresi Ayet 71-de Alemlerin Rabbi olan Allah,u azimüşşan şöyle buyuruyor.
يَوْمَ نَدْعُوا كُلَّ اُنَاسٍ بِاِمَامِهِمْ فَمَنْ اُوتِىَ كِتَابَهُ بِيَمينِه فَاُولئِكَ يَقْرَؤُنَ كِتَابَهُمْ وَلَا يُظْلَمُونَ فَتيلًا
71. “Bir gün bütün insanları önderleriyle beraber çağırırız. O gün kitabı sağından verilenler, işte onlar Kitaplarını okurlar. Onlara kıl kadar haksızlık edilmez.”
Evet,bir gün bütün insanları, herkesi imamlarıyla, önderleriyle birlikte çağırırız buyuruyor Rabbimiz. Herkesi kendi önderleriyle, imamlarıyla, peygamberleriyle, örnekleriyle, kitaplarıyla çağıracağız diyor.
Taberi Burada zikredilen önderler, her ümmetin kendilerine gönderilmiş olan Peygamberleri veya her ümmetin Peygamberlerine verilen kitap yahut amel defterleri yada her ümmetin, dünyada kendilerine önder kabul ettiği liderleridir. (Taberi bu görüşü tercih etmektedir.)
Kıyamet gününde önderlerimizin yanında olacağız. Ahirette kimin yanında olmak istiyorsanız bu dünyada onun izinden gidiniz. İzleyen izlediğine ulaşır.
Ahzap suresinin 67.(ayetinde kâfir önderlerin peşinden gidenlerin kıyamet gününde
وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءنَافَأَضَلُّونَا السَّبِيلَا67
"Rabbimiz, biz beylerimize ve büyüklerimize itaat ettik, onlarda bizi sapıttılar, Rabbimiz onların azabını iki kat eyle" diyeceklerini haber verir.
İmamı Kurtubi’de: Katade de şöyle açıklamıştır: Ancak daha zahir olan bunun şirk ve sapık¬lıkta önder ve başkan olan kimseler hakkında umumi olduğudur. Yani biz onlara sana isyan etmek hususunda ve bizi kendisine davet ettikleri şeyler¬de itaat ettik. "Onlar da bizi yoldan saptırdılar." Doğru yol olan tevhidden uzaklaştırdılar.
Uyanlar böyle sızlanırlarken, uyulanlar bakın ne söyleyecekler:
"Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu. Ben sizi çağırdım sizde geldiniz. (Bana uymanız karşılığında sizlere bir şey vadi etmedim. Benim cennetim de cehennemimde yoktu sizi cehennemle tehditte etmedim. o halde kendiniz geldiniz iradenizle bana tabi oldunuz. O halde) Beni kınamayın, kendinizi kınayın. (Şıfa tefsiri Mahmut Topbaş)
İbni Kesir Ey Muhammed! Sen her bir ümmeti İmamı ile birlikte kendisini hesaba çekeceğimiz o günü bir hatırla. Yani o gün biz onları amel defterleriyle hesaba çekeceğiz.(kişinin amel defterinin iyi veya kötü olması tabi olduğu liderine bağlıdır. Kimi sevip kimi sevmediğine bağlıdır) İbni Kesir'in de belirttiği gibi daha tercihe değer olan görüş budur.
Tirmizî ile Hafız Ebu Bekr el-Bezzar, Ebu Hureyre (r.a.)'den Rasulullah (s.a.)'ın, Yüce Allah'ın "O gün bütün insanları imamları ile çağırırız." buyruğu hakkında şöyle dediğini rivayet etmektedir:"Onlardan herhangi bir kimse çağırılır. Ona kitabı sağ elinden verilir ve bedeni alabildiğine büyütülür, yüzü ağartılır, başına parıldayan inciden bir taç konur. Arkadaşlarına doğru gider, onu uzaktan görürler ve derler ki: Allah'ım bu adamı bize doğru gönder ve bunda bereket ihsan eyle. O da onlara gider ve müjdeler olsun size, der. Sizden bir kişiye bunun gibisi vardır. Kâfire gelince onun da yüzü karartılır ve bedeni büyütülür. Arkadaşları onu görünce şöyle derler: Bundan yahut bunun şerrinden Allah'a sığınırız. Allah'ım, bunu yanımıza getirtme. Bu kişi onların yanına gidince şöyle derler: Allah'ım bunu rezil ve rüsvayı kıl. O da şöyle der: Allah sizi benden uzak tutsun. Sizden her bir kimseye bunun gibisi vardır."
Evet, işte bu Hesabın akıbeti ise ahretten önce dünyada yaşanılabilinen bir husustur. (Dünyada Sevdiklerinin, Önderlerinin, Liderlerinin. Dünya görüşlerini, giyimlerini, kuşamlarını yemelerini, içmelerini, sac modellerini ve giyimdeki modellerini, falanca şarkıcı, falanca topçu, falanca parti lirdi, falanca bidat ehli şeyhler, falanca Müsteşrik Kemalist devlet modellerini sevmek yaşamak onlar için her şeyini feda etmek.
yada Allahın gönderdiği insanların kurtuluş kitabı olan kur,an dır ki bir hayat programı ve bu hayat programının uygulayıcısı olan Peygamberler Ehli sünnet Alimleri,ve Muttaki Müminlerdir. Bunların hangi birinin peşine takılıp gidersen işte dünyada liderini önderini seçtin buda senin amelindir ki bunlar.) Ahrette yaşanılmaz ahrette dünyada yaşadıklarının hesabı verilir Efendimiz sav Dünya ahretin tarlasıdır diye buyuruyor. (Tefsirül Münir Vehbe Zuhayli)

İmam Kelimesinin İzahı Arapçada "imâm" kelimesi, ister hidâyet, isterse sapıklık üzere olsunlar, bir topluluğun kendisine uyduğu herkestir. O halde, nebî, ümmetinin imâmı; halife, idare ettiği kimselerin imamı; Kur'ân' da Müslümanların imamıdır, demektir. Namazda kendisine uyulan kimse de, cemaatin imamıdır. Âlimler, buradaki "imâm" kelimesinin ne demek olduğu hususunda, bazı görüşler ileri sürmüşlerdir:
Onların imamları" peygamberleridir. Bu, Ebu Hureyre'den, "merfû" olarak nakledilmiştir. Buna göre, Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: ''Kıyamet gününde,
Ey İbrahim'in; Ey Musa'nın, Ey İsa'nın ve Ey Muhammed'in ümmeti diye nida olunur da, bunun üzerine, peygamberlerine uygun, haktan yana olan kimseler kalkarlar ve kitaplarını, sağ taraftan alırlar. Daha sonra da "Ey Firavun'un, ey Nemrud'un ve sapıklık ve küfrün liderlerine yönelik olarak,"ey falancanın, filancanın bağlıları!" diye seslenilir."
Hasan el-Basrî şöyle der: "Dünyada kim, sapık ve kâfir olursa, o kimse, ahret hususunda da kör ve yolca da en sapık kimse olmuş olur. Çünkü dünyadayken onun tevbesi kabul edilebilir. Ahi rette ise, tevbe ve özür kabul edilmez.
Dünyada iken çeşitli belâ ve afetlerden kurtulunabilir. Ahi rette ise, buna kesinlikle imkân yoktur " ( Tefsiril kebir Mefahitül gayb Fahrüddini Er- Razi)
Eğer akıbetinin hayırlı olmasını İstiyorsan. Dünyada iken tabi olup peşinden gittiğin liderini ve imam kabul ettiğiniz önderinizin Hak yolda mı yoksa batıl bir yol damı olup olmadığını öğrenmek tanımak ve hastalığının teşhisini öğrenip bu hastalıktan kurtulmak istiyorsan. Reçete olarak Ehlisünnete müracaat edip, tabiplerin Tabibi olan Hz Muhammed Mustafa (sav)e Reçeteni yazdırıp Kuran Eczanesinden ilacını al. Ve Tabip Olan Hz Muhammedlin Tarifi üzere ilaçlarını kullan İşte kurtuluş buradadır Âlemlerin Rabbi olan Allah Azimüşşan Bir gün bütün insanları önderleriyle beraber çağırırız diyor.
Ğelin bakalım Kim kimi peygamber bilmiş, kim kime tabi olmuş, kim kimin peşine düşmüş, kim kimi mehti resul bilmiş, kim kimi ilâh tanımış, kim kimin kitabına, kimin yasalarına, kimin hayat programına göre bir hayat yaşamışsa onlarla birlikte çağıracağız diyor

Rabbim. Herkesin dünyada kabul ettiği peygamberi, önderi, örneği, lideri, kitabı, kabul ettiği dünya görüşü ile, kendisince saygın gördüğü kimselerle beraber çağrılacaktır.
Yâni kitabımızın başka ayetleriyle birlikte insanları anlamaya çalıştığımız zaman insanlar amellerine göre, düşüncelerine göre, önder ve örneklerine göre gruplaştırılacaklar. Bunlar Budistler, bunlar Şinktoistler, bunlar laikler, bunlar ateistler, bunlar demokratlar, bunlar sosyalistler, bunlar şeytanı imam kabul edenler, bunlar Firavuncular, bunlar Nemrutçular, bunlar Nefsi emaresini ön plana çıkaranlar. bunlar Allahın sivrisineğinin kanadına verdiği değer kadar değer vermediği bir dünya uğuruna Allahın Emir ve yasaklarını hafife alanlar, bunlar Kemalist kafalı ve düşünceliler, bunlar İnsan ürünü olan herhangi bir ideolojiyi Allah ve Resulünün önüne geçirenler, bunlar Allahın oku emrine sınır koyanlar, bunlar Allahın örtün emrine karşı savaş ilan edenler, bunlar âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamberin devlet nizamını ticaret ev iş yaşantı ve sosyal hayatını çağdışı diyerek saf dışı koymaya çalışan Akıl hastası olanlar. Bunlar filâncılar, bunlar falancılar diye insanlar gruplaştırılacaklar ve mahşer yerine öyle geleceklerdir. Kim kime tabi olmuşsa, kim kimin yolundan gitmişse onlarla birlikte getirileceklerdir.
Hadislerin beyanıyla her peygamber kendine tabi olan ümmeti icabetle mahşer yerine gidecektir. Öyleyse yarın Rabbimizin huzuruna kiminle birlikte gitmek istiyorsak ona benzeyen yönlerimizi çoğaltmak zorundayız.
Kimler gibi olmaya çalıştığımızı, kimlerin yolunda ve izinde olduğumuzu, hayatımızın, amellerimizin, kılık kıyafetimizin kimlere benzediğini çok iyi düşünmek zorundayız.
Efendimiz (sav) Kim kime hangi kavme benzerse o da ondandır diye buyuruyor.
Kim kitabını sağından alırsa artık o kazançlı bir hayatın, kazançlı bir dünyanın müjdesini almıştır. Ve işte onlar, kitaplarına sağlarından erişenler artık kitaplarını okuyacaklar ve sevindikçe sevinecekler.
Yaşadıkları Müslümancı bir hayatın, dünyada işledikleri güzel amellerin sevinciyle coşacaklar, kitaplarını insanlara gösterecekler ve en küçük bir haksızlığa uğramadan kendi mükâfatlarının müjdesine erişmiş olacaklardır. Cehennemden kurtuluş ve cenneti kazanma sevinci. Bundan daha büyük bir başarı, bundan daha büyük bir sevinç olamaz.
İnsanın dünyaya gönderiliş gayelerinin en önemlilerinden birisinin Allah'ı sevmek olduğu düşünülürse, yine ona uymanın gerektiğini anlarız. Çünkü Allah'ı sevmenin yolu Resûlullaha tâbi olmaktan geçer.Allah'ı sevmek, Onun razı olacağı işleri yapmak demektir. Onun razı olduğu işleri ise en güzel bir şekilde Resûlullahı göstermiştir. O halde Allah adına sevilmeye, tâbi olunmaya en lâyık olan da odur.
Nitekim, Rabbimiz olan Allah cc Kulluk ve kurtuluş kitabımızda sureyi Ali İmran 31 de şöyle buyuruyor.
قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
"De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Gafurdur, Rahimdir..." mealindeki Âl-i İmran Sûresinin 31. âyeti bize şu mesajı vermektedir:
"Eğer Allah'ı seviyorsanız,O Zaman Resûlullaha tabi olacaksınız onu seveceksiniz. Eğer Allah'ı seviyorsanız, elbette Onun sev dediğini sevecek sevme dediğini de sevmeyeceksiniz.
Bunlar velev ki çok sevdiğin yakın dostların veya tabi olduğun liderin önderinde olsa Önderi olan peygamberin sevme diyorsa sevmeyeceksin işte o zaman Allah’ı sevmiş olursun.
Allah cc sevdiği sevdiği yaşanılan hayat ise; O zaman Onun sevdiği zâta benzemektir. Ona benzemek, bütün söz ve davranışlarında ona uymak demektir. Ne zaman ki, ona uyarsınız, işte o zaman Allah sizi sever. Eğer peygambere benzemez,ona uymaya çalışmazsanız, Allah'a gerçek sevginiz yok demektir." Görüldüğü gibi, Allah sevgisi Resûîullaha (a.s.m.) uymaktan geçiyor. Cenâb-ı Hakka îman eden elbette Ona itaat edecektir. Ona itaat yollarının en makbulü, en doğrusu ve en kısası Resûlullahın (a.s.m.) yaşadığı, takip ettiği ve gösterdiği yoldu. İmam suyuti Cami us sağır muhtasarı
Ahkamıl kuran İmamı Kurtubi de Sehl b. Abdullah da der ki: Allah'ı sevmenin alâmeti Kur'ân'ı sevmektir. Kur'ân'ı sevmenin alâmeti Peygamber (sav)'ı sevmektir. Peygameber (sav)'ı sevmenin alâmeti sünneti sevmektir. Allah'ı, Kur'ân'ı, Peygamber'i ve sünne¬ti sevmenin alâmeti ise âhireti sevmektir. Âhireti sevmenin alâmeti ise ken¬disini sevmektir. Kendisini sevmenin alâmeti ise dünyaya buğzetmektir. Dünyaya buğzetmenin alâmeti, ondan ancak yeteri kadar azık ve kendisini hayatta bırakacak kadarını almasıdır.
Ahkamıl kuran İmamı Kurtubi: Ebud'd-Derdâ'nın rivayetine göre Rasûlullah (sav)'dan yüce Allah'ın:"De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz, Allah da sizi sevsin" buyruğu hakkın¬da şöyle buyurmuştur: "Yani iyilik, takva, tevazu ve nefsin zilleti hususun¬da (bana tabi olunuz) demektir. " Bu hadisi Ebu Abdullah et-Tirmizî (el-Ha-kîm) rivayet etmiştir.
Yine Peygamber (sav)'dan, şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: "Allah tarafından sevilmeyi isteyen bir kimse doğru söz söylemeye, emaneti gere¬ği gibi eda etmeye ve komşusuna eziyet etmemeye dikkat etsin."
Müslim'in Sahih'inde de Ebu Hureyre'den şöyle dediği rivayet edilmek¬tedir: Rasûlullah (sav) dedi ki: "Şüphesiz Allah bir kulu sevdiği takdirde Hz. Cebrail'i çağırır ve: Ben filanı seviyorum, onu sen de sev, der. Bunun üze¬rine Cebrail onu sever, sonra semada nida ederek der ki: Şüphesiz Allah fi¬lan kişiyi seviyor, siz de onu seviniz. Bunun üzerine semadakiler onu sever. Daha sonra yeryüzünde ona hüsnü kabul bırakılır. Yine Allah bir kula buğzetti mi Hz. Cebrail'i çağırır ve: Ben filana buğzediyorum, sen de ona buğzet, der. Bunun üzerine Cebrail ona buğzeder. Sonra sema halkı arasında şöy¬le nida eder: Muhakkak Allah filan kişiye buğzeder, siz de ona buğzediniz. Onlar da ona buğzederler, daha sonra yeryüzünde onun için buğz bırakı

Erdoğan ALKAN

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]