Gönderen Konu: Şiddetin Panzehiri - MERHAMET (Okunma sayısı 1577 defa)

fanidunya NET · « : Ocak 18, 2024, 09:37:11 ÖÖ »

Şiddetin Panzehiri - MERHAMET

Gelin bir hayal kuralım. İçinden çocuk kahkahaları yükselen evler, huzurlu anne babalar, evinin ya da arabasının kapısını açık unutsa da endişelenmeyen insanlar, parklarda korunmaya gerek olmadan emniyet içinde gönlünce oynayan çocuklar, insan ya da hayvanın gecenin hangi saatinde olursa olsun acı çekmediği sokaklar… Yaşlıların dua kapısı olarak görüldüğü, kendilerine hürmet gösterildiği, gençlerin sabırla dinlenildiği, kabul gördüğü bir aile, toplum, ülke, ümmet hayali kuralım. İnsan, bu hayali gerçekleştirmeye hazır olarak yaratılmıştır. Hz. Peygamber (s.a.s.), bu mükemmel toplumu 23 yılda inşa etmiştir.

Kâinatta akıl nimeti ile yaratılmış yegâne varlık olan insanın değeri hangi vasıflarından gelir? Tîn suresi 5. ayette; “Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır.” buyrulur. İnsan, Allah’ın (c.c.) kendisine takdir ettiği bu yaratılışı korumakla mükelleftir. Bu mümtaz yaratılış, Allah’ın emirleri ve Resûlullah’ın sünnetiyle bu toplumu yeniden inşa edecektir.

Huzurun Önündeki Engel: Şiddet

İnsan ve toplumun huzurunun önündeki en büyük engel, bireysel ve toplumsal şiddettir. “Barış ve esenlik” anlamına gelen İslam ile “şiddet” kelimesinin bir araya getirilmesi mümkün değildir. Zira dinimize göre her insan doğuştan şerefli ve onurlu bir varlık olarak yaratılmıştır. Biriciktir, dokunulmazdır. Huzurlu bir bireysel ve toplumsal hayatın inşa edilmesi ve sürdürülebilmesi insan onurunun korunmasına bağlıdır. “Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık…” (İsrâ, 17/70) ayetinde buyrulduğu üzere onur, bizzat Yaradan tarafından kullarına lütfedilmiştir. İnsan onuru; Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin bizzat uygulamaları ve emirleri ile güvence altına alınmıştır. Nebi (s.a.s.) “Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden selamette olduğu (zarar görmediği) kimsedir.” (Tirmizi, Îmân, 12) buyurmaktadır. İnsanın canı, kanı, malı, onuru mukaddestir; dokunulmazdır. İnsanın ve toplumun onurlu yaşayabilmesi, ailenin geleceği ve selameti için şiddetin engellenmesi önemlidir. Kur’an-ı Kerim’de “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar…” (Tevbe, 9/71) buyrulur. Kadın ya da erkek, inananlar kardeştir. Birbirlerine yardım etmeli, saygı duymalı Allah’ın yarattığı mümtaz bir varlık gözüyle bakabilmelidir. Şiddeti görüp ses çıkarmayan, durup kayda alan, ilgili mercilere haber vermeyen de şiddete ortak sayılır. Şiddet; acizliktir, güçsüzlüktür, kolaya kaçmaktır, kibirdir, saygısızlık ve sevgisizliktir. “Kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, Îmân,78) hadis-i şerifi uyarınca herkes şiddetin engellenmesi noktasında üzerine düşeni yapmak durumundadır. Tüm bu tedbirlerin yanı sıra hiç kuşkusuz bireysel ve toplumsal anlamda merhamet erdemini kuşanmak durumundayız.

Merhamet Erdemini Kuşanmak

Allah (c.c.), rahmetiyle her şeyi kuşatmaktadır ve halife olarak yarattığı insana merhamet etmek ve merhamet edilmek yakışır. “Andolsun, size kendi içinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, müminlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir. ” (Tevbe, 9/128) ayetinde Peygamberimizin (s.a.s.) ümmetine merhameti ifade edilmektedir. O, (s.a.s.) her vesileyle bize merhameti tavsiye etmiş, “Ben rahmet olarak gönderildim.” (Müslim, Bir, 87) buyurmuştur. Tebliğinde merhameti vurgulamış ve merhamet toplumunu inşa etmiştir. Her yaştan insan, hayvan ve dahi bitkiler Peygamberimizin merhametinden nasiplenmiştir.

Bu terbiyeyle büyüyen atalarımız; ihtiyaç sahipleri için vakıflar kurmuş, kuşlar için yuvalar yapmış, kış aylarında yabani hayvanlara yiyecek bırakmış, sokaktan geçen insanların dinlenmesi için köşebaşlarına oturacak yer yapmıştır.

Merhamet Toplumu İnşa Etmek

Günümüzde merhamet zayıflığı maalesef her yerde evde, işte, okulda, sokakta kendini göstermektedir. Aile bireyleri arasında öfke, okullarda akran zorbalığı, hayvanlara yapılan eziyet, sosyal medyada şiddet…

Merhum Mehmet Akif de kendi döneminde merhametsizlik çıkmazını “Köse İmam” manzumesinde şöyle dile getirmektedir:

Köse İmam’ın evine kocasını şikâyete gelen bir kadın derdini anlatır:

“Ne kafam kaldı dayaktan, ne gözüm, hep şişti;

Karşı koysa idim eğer mutlak işim bitmişti.

Ağladım, merhamet et, yapma dedim… Kim dinler.

Boşamakmış beni dünden beri efkârı meğer

Üç çocuk annesi, emzikli kadın tek başına,

Koca berhâneyi silsin de, süpürsün de sana,

Yine sen bilmeyerek zâlim onun kıymetini,

Dene biçârede kalkıp kolunun kuvvetini!”

Köse İmam, kadının kocasını çağırır. İslam dinine göre böyle bir şiddetin yanlışlığını anlatır ve karı kocayı barıştırarak evlerine yollar.

Sonrasında Köse İmam, tek çarenin halkı eğitmek olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam eder:

“Ne kadınlar; ne sefâlet doğuranlar, görürüz;

İşte binlerce çocuk, hem baba sağ, hem öksüz!

Üç sınıf halka içim parçalanır, hem ne kadar!

İhtiyarlar, karılar, bir de küçükler; bunlar

Merhamet görmeli, yüz görmeli insanlardan;

Yoksa, insanlığı bilmem nasıl anlar insan?” ( M. Âkif, Safahat (Birinci Kitap), s.206.)

Şiddetin panzehiri merhamettir, merhamet eğitimidir. Her birimize düşen, Allah’ın yaratılıştan bize nakşettiği merhamet duygusunu uyandırmak; evlerde, okullarda, her yerde işlemek, öğretmek, özellikle uygulayarak göstermektir. Resûlullah’ın (s.a.s.) kurduğu merhamet toplumunu yeniden inşa etmektir. İşte o zaman tüm dünya daha yaşanılır hâle gelecektir.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Şiddetin Panzehiri - MERHAMET (Okunma sayısı 1577 defa)

fanidunya NET

Şiddetin Panzehiri - MERHAMET

BENZER KONULAR