* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İslâm Siyaset Düşüncesi  (Okunma sayısı 138 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
İslâm Siyaset Düşüncesi
« : Ekim 23, 2020, 06:10:09 ÖÖ »
İslâm Siyaset Düşüncesi

İnsan topluluklarını yönetme sanatı olarak siyaset, Kur’an-ı Kerim’de geçmez. Hadis-i şeriflerde ise “yönetme” anlamında kullanılır. Ancak Kur’an ve hadislerde yönetenler, yönetilenler ve yönetimle alakalı çok sayıda kavram yer almaktadır. Aslında bu kavramlar siyaset kavramının içeriğini anlatmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’de yönetenlerle/liderlerle alakalı “imam” (çoğulu eimme) kelimesi kullanılmaktadır. Enbiya Suresi 73’üncü ayette, “Onları, buyruğumuz altında insanları doğru yola götüren önderler/liderler yaptık; onlara iyi işler yapmayı, namazı kılmayı, zekât vermeyi vahyettik.

Onlar, bize kulluk eden kimselerdi” buyrulmaktadır. Aynı şekilde Bakara 124 ve İsra 71’de ve hadis-i şeriflerde de aynı anlamda ifadeler kullanılmaktadır. İmam kelimesi önder, lider ve devlet başkanı manasına kullanılmış, cemaate namaz kıldıran imamdan ayırmak için de “büyük imam” denilmiş, el-imâmetü’l-uzmâ, el-imâmetü’l-kübrâ kelimeleriyle devlet başkanlığı kastedilmiştir. Devlet başkanını ifade eden başka terimler de kullanılmıştır. Bunlardan birisi “halife”dir. Bir diğeri “emîrü’l-mü’minîn”dir.

İslâm’da yönetilenler için ise “ümmet” tabiri kullanılmaktadır. Ümmet, aynı dine, aynı peygambere inanan kişiler topluluğudur. Günümüzde daha çok kullanılan “millet” tabiri, Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde “din” anlamında kullanılmaktadır. Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde İslâm’da yöneten ve yönetilenlerle yani devlet yönetimiyle alakalı genel sınırlar çizilmiş, bunun sistematik hale gelişi Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Medine’de İslâm devletini kurmasıyla şekillenmeye başlamış, dört büyük halifelerimiz zamanındaki uygulamalarla pekiştirilmiştir. Sonraki İslâm devletlerinde de ictihadi birikimle zeminini sağlamlaştırmıştır.

İslâm siyaset düşüncesinde devlet yönetimi, yöneten ve yönetilenlerin arasındaki kurallar temelde “adalet, ehliyet, emanet, biat ve istişare” gibi kavramlarla ifade edilir.

1-Adalet: İslâm devlet sisteminin en temel öğesi adalettir. Hz. Ömer’e (r.a.) atfedilen “adalet mülkün temelidir” sözü de devletin temelinin adalet olduğunu ifade etmektedir. Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Efendimize hitaben: “Gerçekten biz sana kitabı (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği şekilde hüküm veresin” (Nisa Suresi, 105) ve başka bir ayette, “Biz Resullerimizi beyyinelerle (donatarak) göndeririz ve onlara kitap (ile beraber) mizan (usul) indiririz ki; insanlar adaleti ayakta tutsun… Demiri de indirdik; onda ağır tehlikeyle birlikte insanlığa faydalar var; esasen, Allah ve Resulü’ne dolaylı olarak kimin yardımcı olacağı bilinsin: Allah izzetlidir, güçlüdür” (Hadid Suresi, 25) buyrulmaktadır.

2-Ehliyet: İdareye en layık olanının tayin edilmesi demektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Her kim Müslümanların bir işine idareci olur da, bir göreve Müslümanlar için daha layık olanı varken bir başkasını tayin ederse Allah’a (c.c.) ve Resulü’ne hainlik etmiş olur” buyurmaktadır.

Bu bakımdan devletin yönetimini elinde bulunduran kişilerin buna dikkat etmeleri ve tayin edecekleri kişilerde ehliyet ve liyakat aramaları esastır.

3-Emanet: Devlet başkanlığı, belediye başkanlığı, valilik, hâkimlik, müsteşarlık, memurluk gibi her türlü kamu görevi bize emanettir. Kur’an-ı Kerim’de, “Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size öğüt veriyor.

Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” (Nisa, 58) buyurmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de devlet görevi için, “O, bir emanettir; o, kıyamet gününde dövünmeye sebep olacak bir pişmanlıktır. Sadece onu hakkıyla yerine getirenler müstesna” (Nesai) buyurmaktadır.

4-Biat: Devlet başkanının meşruiyetin sağlamak için seçilmiş imama/devlet başkanına bağlılık bildirgesidir.

5-İstişare: İslâm’da devlet yönetiminde katılımcılığı sağlamak için istişare müessesesi vardır ve yönetilenlerin yönetime katılımı sağlanarak otoriterleşmesi önlenir. Bu bakımdan istişare Hz. Peygamber aleyhisselamın sünnetidir, uygulamasıdır. 

Siyami Akyel.