Gönderen Konu: İyiliğin Allah’tan Kötülüğün Kuldan Oması 1 (Okunma sayısı 33 defa)

fanidunya NET · « : Aralık 30, 2024, 07:52:37 ÖÖ »

İyiliğin Allah’tan Kötülüğün Kuldan Oması 1

Dinde reformistlerin bir kısmı Mutezile’nin “Allah şerri yaratmaz” fikrini gündeme getirerek, güya şerri yaratmanın Allah-u Teâlâ’ya yakışmadığını iddia etmektedir. Bir kısım insanlar ise, “Başlarına gelen her şerri Allah-u Teâlâ’ya bağlayarak isyanlarına dayanak aramakta; iyilikleri de hep kendi yetenekleri sonucu olduğuna” inanmaktadır. Her iki anlayış da bâtıldır; İslâm/Ehl-i Sünnet inancına aykırıdır.

Allah-u Teâlâ, şerri yaratır mı?

Günümüzde “Allah-u Teâlâ, şerri yaratmaz” iddiasıyla bilinçli bir kafa karışıklığı hedeflenmektedir. Amentüde belirtildiği gibi hayrı ve şerri Allah-u Teâlâ yaratır. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de, “İyilik de kötülük de hepsi Allah’tandır…” (Nisa, 78) buyrulmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’deki, “Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, her şeye vekildir” (Zümer, 62) ayet-i kerimesi, her şeyin Allah-u Teâlâ tarafından yaratıldığını bildirmektedir.

Mükemmel bir yaratıcının kâinattaki her şeyi yaratması, idare etmesi ve kontrol etmesinden daha tabii ne olabilir ki…

Hayrın ve şerrin yaratıcısı Allah-u Teâlâ’dır. Ancak Allah-u Teâlâ’nın şerri/kötülüğü yaratması ayrı, şerri istemesi ayrıdır. Hayrı ister, şerri istemez ve düzeltilmesi için kullarına misyon yükler. Şerri istemediğinin en büyük delili, şerre ve faillerine karşı peygamberler ve kitaplar göndererek insanları iyiliğe ve hayra çağırmış olmasıdır.

Allah-u Teâlâ’nın yapmamızı istediği faydalı işler hayırdır ve bunlara “maruf” denilir. İstemediği kötü işler ise şerdir ve bunlara da “münker” denir. Bundan dolayı “emr-i bi’l-ma’rûf nehy-i ani’l-münker/İyiliği emredip kötülükten sakındırmak” üzerimize farzdır.

Hayr ve şer, iyilik ve kötülük her ne olursa olsun, bu fiillerin yaratılışı Allah-u Teâlâ’nın küllî iradesiyledir. Bu bakımdan Allah-u Teâlâ, küllî iradesiyle her şeyin mutlak yaratıcısıdır. Mesela, Allah-u Teâlâ “bitkinin yaşaması için su gereklidir” diye irade buyurmuşsa su olmadan bitki yaşayamaz. Bu “tekvini irade”dir.

Allah-u Teâlâ’nın “teşrii irade” ile yarattığı fiillerde ise “cüz’i irade” vardır. Bu iradede, tercihlere müdahale edilmez, kötülükler otokontrol ve kurulacak İslâm devletiyle engellenir. Bu iradede Allah-u Teâlâ, kulunun cüz’i iradesini kullanarak tercih ettiği fiili yaratır; kulu da hür iradesiyle yaptığı tercihten sorumlu olur. Kulun özgür iradesiyle istediği ve seçtiği fiil hayır da olabilir, şer de. Allah-u Teâlâ, kul hangi seçeneği seçmişse onu yaratır ancak hayra rızası vardır, şerre rızası yoktur.

Allah-u Teâlâ, hem hayrı hem de şerri yaratmamış olsaydı, imtihan olmaz, cennet ve cehennem gibi iyilik ve kötülüklerin karşılığı mekânlar olmazdı.

İnsan, bir kötü fiili yapacağı zaman Allah-u Teâlâ o fiili yaratır, engellemez. Mesela, hırsızlık yapacak kişinin elini hareketsiz bırakmaz, vücudunun gücünü kesmez. Yine, yalan ve iftira atacak bir kişinin dili tutulmaz. Bu bütün kötü fiiller için geçerlidir. Hatta bir kişi Allah-u Teâlâ’yı inkâr edecek olsa, Peygamberini yalanlayacak olsa yine o kötü fiilin oluşum aşamasında müdahale yoktur. Bu, insanın özgür iradesini kullanarak, imtihanı kazanması veyahut kaybetmesinde, iyilikten yana mı yoksa kötülükten yana mı tavır alacağını belirlemede; mümin mi yoksa kâfir mi, adil mi yoksa zalim mi olacağını anlamada en etkili yöntemdir.

Rahmetli Ali Nar Hoca “İslâm İnancı” eserinde konu hakkında şu tespitte bulunmaktadır: “Şerri talep eden, kesbeden kuldur. Yaratan ise Allah’tır. Ama rızası olmadığı için ceza verir. Ceza, kulun tercihinden dolayı ve kendisinin de adaleti gereğidir. Ne var ki, Allah’ın her fiili güzeldir. Çünkü hepsi hikmetine bağlıdır. Hayırlı ve şerli oluş, sonuç bakımından ve kulun fiilinin sıfatı olarak vardır. Bize göre bir değerlendirmedir. O bakımdan şerri yaratması kabih/çirkin olmaz.

Bir talebeye not verirken; iyi bir öğretmen, iyi kalpli, terbiyeli çalışkan bir talebeye iyi not verirken hoşlanır ve memnuniyetle, rızayla verir. Çalışmamış ve soruları cevaplandırmamış talebeye de zayıf verirken memnun olmaz ama adalet icabı (çalışanla çalışmayanı ayırmak için) zayıfı isteyerek verir. Zayıfı veren O’dur, ama kesbeden talebedir. Zayıf vermek de öğretmen için ayıp değildir”.

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: İyiliğin Allah’tan Kötülüğün Kuldan Oması 1 (Okunma sayısı 33 defa)

fanidunya NET

İyiliğin Allah’tan Kötülüğün Kuldan Oması 1