* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İslâm’da beş güvenlik 5  (Okunma sayısı 967 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
İslâm’da beş güvenlik 5
« : Ekim 11, 2024, 07:56:09 ÖÖ »


İslâm’da beş güvenlik  5

İslâm dini, kişinin aklının muhafazasını temel insan hakkı olarak görmüş “akıl güvenliği”nin tehdit edilmesine, kötü ve zararlı bilgilerle; sarhoşluk veren içki ve uyuşturucu maddeleriyle heder edilmesini yasaklamıştır. İslâm hukukunda içki ve uyuşturucu türü maddelerin kullanımına karşı aldığı tedbirler aklı korumaya yöneliktir.

Akıl, insanın en kıymetli varlığıdır. Tabiidir ki bu kıymetli varlık vahyin kontrolünde olmalıdır.

İnsan, akılla var olur. Akıl olmayınca, malın, canın, neslin ve dinin korunması da mümkün olmaz.

İslâm’da sorumluluğun başlaması için gereken şartlardan birisi akıldır. Bu bakımdan aklın korunması önemlidir. Aklın kötü ve zararlı fikirlerden, Rabbi’n ve görevlendirdiği peygamberleri inkâra varan sapkın inanışlardan kısacası her türlü olumsuz fikirden korunması esastır. Bundan da öte aklın içki ve uyuşturucu maddeleriyle baştan çıkarılması da insana yapılacak en büyük kötülüktür.

Akıl, sapasağlam olacak ki, insan özgür iradesini kullanabilsin. Akıl başta olup özgür iradesini kullanabildikten sonra kötülük yapsa dahi düzeltme ihtimali vardır. Bundan dolayı aklın sorumluluğu yüklenebilecek şekilde yerinde olması ve onun dış etkenlerden korunması esastır.

Kur’an-ı Kerim’de, “Ey akıl sahipleri” hitabıyla muhatap kılınan insanın aklını sarhoşluk veren maddelerden korumak için İslâm, çok hassas davranmış, bu alışkanlığa mübtela olanları alıkoymak için tedrici bir metod uygulamıştır.

Kur’an-ı Kerim’in ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in bu hükümleri açıklarken, kurtuluş reçetelerini sunarken izlediği metod, toplumu sosyolojik ve psikolojik olarak hazırlamak ve uygun ortamı oluşturmak için tedrici bir metoddur. Bu metod, hem faizin yasaklanışında hem de içkinin yasaklanışında belirgin şekilde görülmektedir.

İçki ve kumarın haram kılınışı belirli aşamalarla gerçekleşmiştir.

Birinci aşamada “Sana içkiyi ve kumarı sorarlar: De ki: Onlarda hem büyük günah hem de insanlar için bazı faydalar vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür” (Bakara, 219) buyrulmuştur.

İkinci merhalede “Ey iman edenler, siz sarhoşken ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayınız” (Nisa, 43) buyrulmuştur.

Üçüncü aşamada ise, “Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar, fal okları, ancak şeytanın işi birer murdardır. Onun için bunlardan sakının ki muradınıza eresiniz” (Maide, 90) ayetiyle hükme bağlanmıştır.

İçki ve kumarın haram kılınışındaki bu tedrici metod, Rabbimizin sosyal hastalıkları nasıl tedavi ettiğinin en güzel örneğidir.

Birinci aşamadaki “Sana içkiyi ve kumarı sorarlar: De ki: Onlarda hem büyük günah hem de insanlar için bazı faydalar vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür” (Bakara, 219) ayetiyle vurgulanan bazı faydalar “şarap ve türlerinin yüksek kârla satışından elde edilen ticari faydalardır”.

İkinci aşamada, “Ey iman edenler, siz sarhoşken ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayınız” (Nisa, 43) ayetiyle toplum ibadet esnasında içkiden uzaklaşmaya alıştırılmıştır.

Üçüncü aşamada ise, “Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar, fal okları, ancak şeytanın işi birer murdardır. Onun için bunlardan sakının ki muradınıza eresiniz. Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?” (Maide, 90-91) ayetiyle içki tamamen yasaklanmıştır.

İslâm’ın gerek faizde gerekse içkide kullandığı bu tedrici metod, her iki kötü alışkanlığın, her iki günahın da toplumda yaygın olması cihetiyle olsa gerektir. Dikkat edilmesi gereken başka bir hususta faizde ve içkide kötülük ve günahın remzi (sembolü) şeytanın kullanılması ve şeytanlaştırma metodu önemlidir.

Bu bağlamda faiz için, “Faiz yiyenler mahşerde ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, ‘Zaten alışveriş de faiz gibidir’ demelerindendir. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kıldı. Kime Rabb’inden bir öğüt gelir de faizcilikten geri durursa, geçmişi kendisinedir, onun işi Allah'a aittir. Kim faizciliğe dönerse, işte onlar cehennemliktir, onlar orada temelli kalacaklardır” (Bakara, 275); İçki içinse “Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar, fal okları, ancak şeytanın işi birer murdardır. Onun için bunlardan sakının ki muradınıza eresiniz. Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?” (Maide, 90-91) buyrulmaktadır.

Her iki toplumsal hastalık için izlenen tedrici; şeytan remzi ve faktörü üzerinden sakındırma metodu dikkat çekmektedir.

Netice itibarıyla İslâm’ın güvenlik/emniyet/teminat altına aldığı hususlardan birisi aklın korunmasıdır. Aklın korunması temel insan hakkıdır, insanı korumaktır; insanın asli hüviyetini muhafazadır.

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap