* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Müslüman Erkek Gayr-i Müslim Bir Kadınla Evlenebilir Mi 1  (Okunma sayısı 235 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Müslüman Erkek Gayr-i Müslim Bir Kadınla Evlenebilir Mi 1
« : Eylül 17, 2021, 09:08:11 ÖÖ »
Müslüman Erkek   Gayr-i Müslim Bir Kadınla Evlenebilir Mi  1

Bugün, Müslüman bir erkeğin kâfir, müşrik, ateist, mürtet, Yahudi ve Hıristiyanlarla evlenme meselesine değineceğiz. Gelecek yazıda da nasip olursa “Müslüman kadının gayr-i Müslimlerle evlenmesindeki yasaklara” değineceğiz. Bu iki konu evlilikte bir nevi dış hukuk mesabesindedir.

İslâm dini, Müslüman erkeklerin müşrik kadınlarla evlenmesini kesin bir dille yasaklamıştır. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de, “(Ey müminler) iman etmedikçe müşrik kadınlarla evlenmeyin. Mümin bir cariye, müşrik bir kadından daha hayırlıdır. Velev ki müşrik hoşunuza gitmiş olsun. Müşrik erkekler de iman etmedikçe onlara mümin kadınları nikâhlamayın. Mümin bir köle müşrikten daha hayırlıdır. Velev ki müşrik hoşunuza gitsin.

Onlar sizi cehenneme davet ederler. Allah ise izni ile cennete ve mağfirete davet ediyor. Ve ayetlerini insanlara beyan buyuruyor. Umulur ki düşünüp ibret alırlar” (Bakara, 221) buyrulmaktadır.

Müslüman erkeklerin, kâfir kadınlarla evlenmesi de haramdır. Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Size, mümin kadınlar muhacir olarak geldikleri vakit, kendilerini imtihan edin; imanlarını Allah (sizden) daha iyi bilir. (Yaptığınız) imtihan üzerine, onları mümin hanımlar bilirseniz, artık kendilerini kâfirlere geri çevirmeyin. Mümin hanımlar, kâfirlere helâl değildir; kâfirler de mümin hanımlara helâl olmazlar. Bununla beraber sarf etmiş oldukları mehri, o kâfirlere verin. Sizin o mümin hanımları nikâh etmenizde de, mehirlerini kendilerine verdiğiniz takdirde, üzerinize bir günah yoktur.

Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın; (onlara) harcadığınız mehri, (varmış oldukları kâfir kocalarından) isteyin. Kâfirler de (İslâm'ı kabul eden ve sizinle evlenen karılarına) sarf etmiş oldukları mehri (sizden) istesinler. Allah'ın hükmü budur; aranızda O hükmeder. Allah bilendir, Hâkim’dir” (Mümtehine, 10) ayetindeki, “Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın” ifadesi, kâfirlerle evlenmenin yasaklığının yanında daha önce kâfirlerle evlilik varsa bile bunun bitirilmesi istenmektedir. Ateist ve deistler de bu zümreden olduğu için bunlarla evlenmek de haramdır.

İslâm, Müslüman erkeklerin, kâfir, müşrik, ateist, deist, Budist ve putperest gibi sapkın inançlı kadınlarla evlenmesini yasaklamış, haram kılmıştır. Ancak Müslüman erkeklerin Yahudi ve Hıristiyanlarla evlenmesi konusunda ise şarta bağlı bir evliliği mübah görmüştür. Bu mübahlık, Müslüman erkeğin Yahudi ve Hıristiyanlarla evlenmesi konusundadır. Bunun tam tersi yani Müslüman kadınların Yahudi ve Hıristiyanlarla evlenmesi icma ile haramdır.

Maide Suresi 5’inci ayette, “Bugün, size temiz olanlar helal kılındı. Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin yemeğiniz de onlara helaldir. İnanan hür ve iffetli kadınlar ve sizden önce kitap verilenlerin hür ve iffetli kadınları -zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın ve mehirlerini verdiğiniz takdirde- size helaldir. Kim imanı inkâr ederse, şüphesiz amelleri boşa gider. O, ahirette de kaybedenlerdendir” buyrulmaktadır.

İslâm âlimleri, Müslüman erkeklerin ehl-i kitap kadınlarla evlenmesi konusunda farklı görüşler ortaya koymuştur. Bu farklı görüşlerin kaynağı Kur’an-ı Kerim’de Yahudi ve Hıristiyanları müşrikler ve kâfirlerle eş değer gören ayetlerin olmasıdır. Burada genel bir yasağın dışında bir istisnadan bahsedilmektedir. Ayette Müslüman erkeklerin bu grupla evlenebilmesi şartlara bağlanmıştır. Ehl-i kitap kadın “hür ve iffetli” olmalıdır. İslâm ulemasının ekseriyeti ayette geçen “muhsenat” ifadesinden maksadın iffet olduğunu dolayısıyla bu kapsam içine giren ehl-i kitap kadınlarla evlenmenin caiz olduğu görüşündedir.

Ehl-i kitap kadınla evliliğin caiz olmasındaki hikmet, kadının Müslüman erkekle evlenerek İslam’a girme ihtimalidir. Unutulmamalıdır ki bu evlilikte kadın hür ve namuslu olmalı, velayet hakkı da erkekte olmalıdır. Bugünkü mer’i hukukta velayet hakkı müşterektir.

Her ne kadar Müslüman erkeklerin ehl-i kitapla evlenmesi caiz olsa da, Müslüman erkeklerin Müslüman kadınlarla evlenmesi daha faziletlidir, tavsiye edilmiştir.

Netice itibariyle, Müslüman bir erkeğin kâfir, müşrik, ateist, deist, Budist gibi sapkınlarla evlenmesi men edilmiştir, haramdır. Müslüman erkeğin, ehl-i kitaptan iffetli, namuslu, hür bir kadınla evlenmesi caizdir, ancak öncelik Müslüman kadınla evlenmededir.

Müslüman erkek, Yahudi ve Hıristiyan bir kadınla evlenip onun İslâm’a girmesine vesile olmuşsa bu evlilikteki güzel ve istenilen bir neticedir.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Allah’a yemin ederim ki, senin sayende Allah’ın bir tek kişiye hidayet vermesi, senin için kırmızı develerinin olmasından daha hayırlıdır” (Buhari) buyurmaktadır. Başka bir hadis-i şerifte ise, “Senin elinle bir kişinin Müslüman olması, dünyadan ve içinde bulunan her şeyden daha hayırlıdır” denilmektedir.

Siyami Akyel.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Ynt: Müslüman Erkek Gayr-i Müslim Bir Kadınla Evlenebilir Mi 2
« Yanıtla #1 : Eylül 24, 2021, 08:30:58 ÖÖ »
Müslüman Kadın, Gayr-i Müslüm Bir Erkekle Evlenebilir M i  2

Müslüman kadınların müşrik erkeklerle evlenmesi, “Müşrik erkekler de iman etmedikçe onlara mümin kadınları nikâhlamayın. Mümin bir köle müşrikten daha hayırlıdır” (Bakara, 221) ayetiyle haram kılınmıştır.

Müslüman kadınların kâfir erkeklerle evlenmesi de Kur’an-ı Kerim’deki, “Mümin hanımlar, kâfirlere helâl değildir; kâfirler de mümin hanımlara helâl olmazlar” (Mümtehine, 10) ayetiyle haram kılınmıştır.

Müslüman kadınların Budist, şintoist, ateist ve deist gibi sapkın görüşlü kişilerle evlenmesi de haramdır. Bu sapkınlar da kâfirdir.

Müslüman kadınların Yahudi ve Hıristiyanlarla evlenmesi de haramdır. Maide Suresi 5’inci ayetteki, “Kitap verilenlerin hür ve iffetli kadınları -zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın ve mehirlerini verdiğiniz takdirde- size helaldir” ifadesiyle Müslüman erkeklerin Yahudi ve Hıristiyan kadınların hür ve iffetli kadınlarıyla evlenmesine şartlı ruhsat verilmesinden yola çıkarak Müslüman kadınların da bu zümreyle evlenmesinin caiz olduğunu öne süren dinde reformistler mevcuttur. Ancak bu iddia, Kur’an-ı Kerim’in anlam bütünlüğüne, Peygamber Efendimizin (S.A.V.) uygulamalarına terstir. Şöyle ki:

1-Kur’an-ı Kerim’de Yahudi ve Hıristiyanları kâfir ve müşrik gören ayetler vardır. Kur’an-ı Kerim, “Gerek ehl-i kitaptan, gerek müşriklerden olan kâfirler, hem de devamlı kalmak üzere cehennem ateşindeler. Onlar bütün yaratıkların en şerlisidirler” (Beyyine, 6) buyrularak Yahudi ve Hıristiyanların kâfir olduğunu beyan etmektedir.

Başka bir ayet-i kerimede, “Yahudiler Üzeyr Allah’ın oğludur dediler, Hıristiyanlar da Mesih Allah’ın oğludur dediler. Bu onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. (Sözlerini), önceden kâfir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar.

Allah onları kahretsin! Nasıl sapıyorlar!” (Tevbe, 30) buyrulmaktadır.

Maide Suresi 72’inci ayette bu zümrenin hem kâfir hem de müşrik olduğu şöyle anlatılmaktadır: “Allah, Meryem’in oğlu Mesih’dir diyenler elbette küfrettiler. Hâlbuki Mesih, ‘Ey İsrail oğulları! Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a ibadet edin. Hiç şüphe yok ki Allah’a ortak koşana, Allah cenneti haram kılmıştır. Onun barınacağı yer cehennemdir. Zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur’ demişti.”

Yahudi ve Hıristiyanlar hem kâfir, hem de müşrik olduğu için kâfirlerle evlenmenin haram olduğuna dair Mümtehine 10 ve müşriklerle evlenmenin haram olduğuna dair Bakara 221’inci ayetleri Yahudi ve Hıristiyanları da kapsamaktadır. Unutulmamalıdır ki, Müslüman erkeklerin Yahudi ve Hıristiyanlarla evlenmesinin şarta bağlı caiz olmasının sebebi bu zümrenin daha önce kendilerine kitap gönderildiğinden erkeğin hâkimiyet kurmasıyla Müslüman olma ihtimalleridir. Buna rağmen Hz. Ömer, ehl-i kitapla evliliği haram saymamakla birlikte ehl-i kitap bir kadınla evlenen Medâin Valisi Huzefe bin Yemân’ın hanımından boşanmasını istemiştir, yani bu şarta bağlı serbestlik bile tercih edilen bir hâl değildir.

2-Kur’an-ı Kerim’in anlam bütünlüğüne bakıldığı zaman görülecektir ki, Allah-u Teâlâ Müslümanlara misyon yükleyerek Yahudi ve Hıristiyanları hakimiyet/egemenlik altına almayı, onlara sert davranmayı, güç göstermeyi, cizye verip Müslümanların hakimiyetini tanıyıncaya kadar onlarla savaşmayı emretmektedir. “O kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Peygamberin haram ettiği şeyi tanımayan ve (İslâm’ı) din edinmeyen kimselerle, onlar hor ve küçülmüş oldukları halde kendi elleriyle (boyun eğerek) cizye verinceye kadar savaşın” (Tevbe, 30), “Onlar sizde sertlik ve üstün gayret görsünler” (Tevbe 123), “Onlarla savaşın ki, Allah sizin elinizle onları cezalandırsın ve onları rüsvay etsin; onlara karşı size yardım ve zafer nasip etsin ve (baskı ve zulüm altındaki) mümin toplulukların gönüllerini ferahlatsın” (Tevbe, 14) ayetlerinden anlaşılmaktadır ki, Allah-u Teâlâ, Müslümanların Yahudi ve Hıristiyanlara hükmetmesini, onlara galip gelmesini istemektedir.

Kur’an-ı Kerim’deki Müslümanların hâkimiyet kurmasına yönelik emirleri, mümin hanımların, Yahudi ve Hıristiyanlarla evlendirilerek bu zümreden birinin tahakküm ve hâkimiyetine girmesine müsaade edilmeyeceğini göstermektedir.

3-Herhangi bir meselenin helal ve haramlığına dair deliller eşit gibi görünüyorsa -ki eşit olmaz ancak hangisinin ağır olduğu fark edilemiyorsa- haramlık yönü tercih edilir.

Bunun sebebi ihtiyattır. Fıkıhtaki bu kural hakkında İmam Serahsi, “el-Mebsut”ta, “Helâl ve haram bir mahalde içtima ettiklerinde, başta ve sonda haramlık yönü ağır basar” demektedir. Onun için “def-i mefâsidin, celb-i menâfiden evlâdır” denilmiştir.

Müslüman kadının Yahudi ve Hıristiyan erkeklerle evliliği konusunda bunun haramlığını ortadan kaldıran bir ayet yoktur. O halde haramlık devam eder. Tam aksine Müslüman erkeklerin bu zümreyle evlenmesindeki engel Maide Suresi 5’inci ayette şarta bağlı kaldırılmıştır. Eğer mutlak bir helallik söz konusu olsa idi Allah-u Teâlâ bu konuda haramlığı kaldıran açık bir emir vermiş olurdu.

O halde, Müslüman kadının ehl-i kitap birisiyle evlenmesi icma ile haramdır. “Bu haramlık günümüzde şartlar değişmiştir, Avrupa’daki gurbetçi kızlarımız evlenememektedir, o halde bu haramlık içtihatla kaldırılabilir” şeklindeki zorlama içtihatlarla kaldırılamaz. Bu çaba batıldır, beyhudedir. Böyle bir gayret, Kur’an-ı Kerim’in ruhuna, bütüncül yapısına, Peygamber Efendimizin (S.A.V.) bu konudaki açıklama ve talimatlarına aykırıdır.

Netice itibariyle, Müslüman kadının kâfir, müşrik, Budist, şintoist, ateist, deist, Yahudi ve Hıristiyan gibi herhangi bir zümreyle evlenmesi haramdır.

Siyami Akyel.