Kıyametin Kopma Zamanı
"Kıyamet, dünyadaki iyi insanlar kalmayıp, her yeri kötülük kapladığı zaman kopar!"
Sual: Kıyamet kopacağı zaman yeryüzünde imanlı kimse kalmayacak deniyor, doğru mudur bu?
Cevap: İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“İslam dini, garip olmaya, zayıflamaya başladı. Müslümanlar, kimsesiz kaldı. Bundan sonra da, daha garib olur gider. O dereceye gelir ki, yer yüzünde Allah diyen kimse kalmaz. Hadis-i şerifte; (İslamiyet garip, kimsesiz olarak başladı.
Son zamanlarda, başladığı gibi, garip olarak geri döner. Garip olan Müslümanlara müjdeler olsun!) buyuruldu. Kıyamet, dünyadaki iyi insanlar kalmayıp, her yeri kötülük kapladığı zaman kopar, buyuruldu.”
Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
(Bir zaman gelecek ki, ümmetimde Müslümanlığın yalnız adı kalacak. Mümin olanlar, yalnız birkaç İslam âdetini yapacak.
İmanları kalmayacak. Kur’ân-ı kerim yalnız, okunacak. Emirlerinden, yasaklarından haberleri bile olmayacak. Düşünceleri yalnız yiyip içmek olacak. Allahü teâlâyı unutacaklar. Yalnız paraya tapınacaklar. Kadınlara köle olacaklar. Az kazanmak ile kanaat etmeyecekler. Çok kazanınca doymayacaklar.)
Abdülvehhâb-ı Şa'rânî rahmetullahi aleyh, Tezkire-i Kurtubî muhtasarında diyor ki:
“İbni Mâcenin bildirdiği hadis-i şerifte; (Bir zaman gelecek, elbisenin rengi, ziyneti solduğu gibi, yeryüzünde İslamiyet de solup kalkacak.
Öyle olacak ki, namaz, oruç, hac, sadaka unutulacak. Kur’ân-ı kerimden yer yüzünde bir âyet kalmayacak) buyuruldu. İmâm-ı Kurtubî buyuruyor ki:
“İslamın unutulması, İsâ aleyhisselâm gökten inip, öldükten sonra olacaktır. Daha önce, Müslümanlar garip olacak. Kur’ân-ı kerime uyulmayacak ise de, büsbütün unutulmayacaktır.”
Ma'rifetnâmede deniyor ki:
“Kıyamet alametleri çoktur. Camiler çok, cemaat az olacak. Binalar yüksek, elbiseler ince, kadınlar emîr olacak. Erkekler kadınlaşacak.”
Sual: Dinde bidat olanlar, sadece Peygamberimizin vefatından sonra ortaya çıkanlar mıdır?
Cevap: Bidat demek, Peygamber efendimizin ve onun dört halifesinin zamanlarında bulunmayıp, dinde, sonradan meydana çıkarılan, uydurulan inanışlara, sözlere, işlere ve adetlere denir.
Bunların hepsini din diye, ibadet diye uydurmak veya dinin ehemmiyet verdiği şeyleri dinden ayrıdır, din buna karışmaz demek bidattir. Bidatlerin bazıları küfür, bazıları da büyük günahtır.