* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Mal – Mülk – Evlat - Makam ve Mevki İle Övünmek  (Okunma sayısı 57 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7494
Mal – Mülk – Evlat - Makam ve Mevki İle Övünmek
« : Aralık 24, 2024, 07:54:54 ÖÖ »


Mal – Mülk – Evlat -  Makam ve Mevki İle Övünmek

SÜLEYMAN GÜLEK

Yüce Allah şöyle buyurur: “Allah bunu, elinizden çıkan servete ve imkânlara üzülmeyesiniz, Allah’ın ihsan ettiği nimetler ve imkânlarla şımarmayasınız diye size açıklamaktadır. “Allah kendini beğenip övüneni sevmez.” (Hadîd Suresi, 23).

Dünya hayatında mal, mülk, evlat, makam ve mevki gibi imkânlar insanlara, birbirlerine karşı övünmek veya Allah’ın haram kıldığı yollarda kullanılmak için değil; Allah rızasına uygun ve insanların faydası için değerlendirilmek üzere verilmiş birer imtihan aracıdır.

“Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükafat Allah’ın katındadır.” (Enfâl Suresi, 28).

“Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve (eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır. Gerçekten ahiret yurdu ise asıl hayattır. Bir bilselerdi.” (Ankebut, 29/64).

Yüce Rabbimiz, dünya hayatının durumunu ve geçiciliğini belirterek, dünya yaşamına aldanıp kendimizi kaptırmamızı ve ahiret hayatına hazırlık yapmayı ihmal etmememiz için bizleri uyarmaktadır.

Allah’a kulluk yapmayı terk edip emrettiklerini yerine getirmeyenler, yasak ettiği şeylerden sakınmayanlar ve heva ve heveslerinin peşine gidenler, bu dünya hayatını zevk ve keyif arayışıyla yaşanacak bir yer olarak görürler. Dünya hayatını bu şekilde gören insanlar, makam ve mevki, mal ve mülkleriyle övünürler.

Onlar için önemli olan, diğer insanların kendilerine imrenmesidir: “Şu kişiye bak, şuyu var, buyu var, bravo, akıllı adam, lüks bir hayat yaşıyor!” diyerek onlara hayran olunmasını isterler. Bu insanlar mal ve mülklerine, makamlarına ya da başka imkânlarına dayanarak övünür, gururlanır ve Allah’ın bu husustaki uyarısını göz ardı ederler: “Şüphesiz ki Allah, kendini beğenip övünenleri sevmez.” (Nisâ Suresi, 36).

Rasûlullah (s.a.v.) de bu konuda şöyle buyurmuştur:

“Altına, gümüşe (paraya), elbiseye (mala-mülke) kul olanlar helak oldu; eğer bunlara mal verilirse hoşlanır, verilmezse hoşlanmaz.” (Buhârî, Rikak 10).

İnsanoğlu para, mal, mülk için yaşar ve bunlar olmadığında üzülür, elde etmek için her yolu mübah görür. Ancak helak olanlar bu yolu izleyenlerdir. Bir mü’minde önemli olan, bu imkânları helal yöntemlerle elde etmek ve Allah’ın rızasına uygun olarak kullanmaktır. Haksızlık, hırsızlık yapmamalı, haramdan sakınmalı ve kimseye hava atmamaldır.

Cebrail (a.s) Hz. Peygamber’e (s.a.v.) şöyle demiştir: Ey Muhammed (s.a.v.)!

1. Dilediğin kadar yaşa, muhakkak öleceksin.

2. Dilediğini sev muhakkak ondan ayrılacaksın.

3. Dilediğini yap muhakkak karşılığını göreceksin. (İbn. Hacer el-Askalani, s. 21)

Bir mü’mine rehber olan Kur’an ve sünnet, dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmenin yolunu göstermektedir. Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Bu geçici câzibeye aldananlar, Allah’a kulluk vazifesini terk ederek hüsrana uğrarlar.

Rasûlullah (s.a.v.) bu geçici dünya hayatını ahiret hayatı ile karşılaştırmış ve şöyle buyurmuştur: “Ahirete nazaran dünya hayatının değeri, sizden birinizin parmağını denize daldırmasına benzer. Parmağıyla denizden aldığı suyu göz önüne getirsin.” (Müsülim, Cennet 55).

Sonuç olarak Yüce Allah, şöyle buyurmaktadır: “Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. Kim de Allah’a ve Peygamberine isyan eder ve O’nun koyduğu sınırları aşarsa, Allah onu ebedi kalacağı cehennem ateşine sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır.” (Nisa Suresi, 13-14).

Bu itibarla, dünya ve ahiret saadetini istiyorsak, İslamî anlayış ve yaşayışa gayret etmeliyiz.
 
Süleyman Gülek.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap