www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT => KÖŞE YAZARLARI - KARMA => Süleyman Gülek => Konuyu başlatan: fanidunya NET - Mart 11, 2025, 08:34:47 ÖÖ
-
(http://www.fanidunya.net/resimler/besmele.png)
İnsanlarla İyi Geçinmenin Önemi
İnsan sosyal bir varlıktır ve toplum içinde yaşamak zorundadır. Bu nedenle, sağlıklı ilişkiler kurmak, huzurlu bir hayat yaşamak için insanlarla iyi geçinmek büyük önem taşır. Güzel ahlâk ve nezaket, sadece bireysel mutluluğumuzu değil, toplumun genel huzurunu da doğrudan etkiler. Hz. Peygamber (s.a.v.) de hayatı boyunca insanlarla iyi ilişkiler kurmayı, kimseyi kırmamayı, onların gönlünü almayı en önemli prensiplerinden biri olarak benimsemiştir.
Peygamberimizin İnsanlarla Olan İlişkilerinde Güler Yüz ve Nezaket
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), insanlara karşı her zaman güler yüzlü olmuş, kimseyi sert bir dille azarlamamış, muhataplarını incitmemiştir. Onun nazik ve hoşgörülü tavrı, insanların ona olan sevgisini ve saygısını artırmıştır. Bu konuda Hz. Ali (r.a.)’nin şu sözü dikkat çekicidir: “Dünya ve dünyalık hiçbir şey onu öfkelendiremezdi.”O, insanları inciten, onlara kötü davranan biri olmaktan uzak durmuş ve ashabına da her zaman hoşgörülü olmalarını tavsiye etmiştir.
Bir müslümanın, çevresiyle iyi geçinen ve insanlara zarar vermeyen biri olması gerektiğini şu hadisiyle anlatmıştır: “Müslüman, çevresiyle iyi geçinen, kendisiyle de iyi geçinilen kişidir. Diğer insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.” (Müslim, İman, 66). Bu hadis, müslümanın nasıl bir karaktere sahip olması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
İnsanların güven duyduğu, kimseye zarar vermeyen, aksine başkalarına iyilik eden bir kişi olmak, müminin en önemli özelliklerindendir.
Aile İlişkilerinde İyi Geçinmek
Hz. Peygamber (s.a.v.), sadece toplum içinde değil, ailesi içinde de hoşgörülü ve anlayışlıydı. Kur’an-ı Kerim’de, aile içinde huzurun sağlanması için şöyle buyrulmuştur: “Onlarla iyi geçinin.” (Nisa Suesi, 19) Peygamberimiz (s.a.v.) de bu ilkeyi en güzel şekilde uygulamış ve eşlerine karşı nazik davranarak müminlere örnek olmuştur. Onun şu sözü, aile içindeki güzel geçimin önemini vurgular: “Sizin en hayırlınız, hanımlarına en iyi davrananınızdır. Aile halkına iyi davranma konusunda sizin en hayırlınızım.” (İbn Mace, Nikâh 50)
Bu hadis, aile içindeki huzurun, eşler arasındaki sevgi ve saygının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Peygamberimiz (s.a.v.), ailesine zaman ayırır, onların ihtiyaçlarıyla ilgilenir ve ev işlerinde bile yardımcı olurdu. Hz. Aişe (r.a.), onun evdeki tutumunu şu şekilde anlatmıştır: “Ev halkına hizmet eder ve ev işleriyle uğraşırdı. Ezanı işitince de namaza giderdi.” (Buhari, Ezan 44) Bu ifadeler, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in ne kadar mütevazı ve ailesine karşı anlayışlı biri olduğunu gösterir.
Toplumda İyi Geçim ve Hoşgörü
Peygamberimiz (s.a.v.), toplum içinde de barışı, kardeşliği ve hoşgörüyü esas almıştır. O, hiçbir zaman kavgacı bir insan olmamış, insanları birleştiren, barıştıran ve anlaşmazlıkları çözen bir lider olmuştur. Bu hususta bizlere şu tavsiyede bulunmuştur:
“İnsanlarla iyi geçinin.” (Tirmizî, Birr, 55)
Ayrıca, hoşgörülü olmanın ve insanlarla iyi geçinmenin bir mü’minin en önemli vasıflarından biri olduğunu da şu sözüyle ifade etmiştir: “Mü’min, insanlarla iyi geçinen ve kendisiyle iyi geçinilen kimsedir. İnsanlarla iyi geçinmeyen ve kendisiyle geçinilmeyen kişide hayır yoktur.” (Ahmed b. Hanbel, c. 1 s. 4, 5) Bu hadis, insanlarla uyumlu olmanın ne kadar değerli bir özellik olduğunu açıkça göstermektedir. İnsanlarla güzel geçinen, onların sevgisini ve güvenini kazanan kişi, toplumda huzur ve barışın sağlanmasına katkıda bulunur.
Güzel Ahlâkın Temeli: Tevazu ve Kolaylaştırıcı Olmak
İyi geçinmenin temelinde güzel ahlâk ve tevazu vardır.
Peygamberimiz (s.a.v.), insanları kırmadan, onları küçük görmeden ve her zaman anlayışlı bir şekilde davranarak onlara örnek olmuştur. Bu konuda şöyle buyurmuştur:
“Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Kolaylaştırın, zorlaştırmayın.” (Müslim, Cihâd, Hds. 1732) Bu hadis, insanların hayatını kolaylaştırmanın, onlara hoşgörülü ve şefkatli davranmanın önemini vurgulamaktadır. İnsanlarla iyi geçinen bir kişi, onların gönlünü kazanır ve toplumsal barışa katkıda bulunur.
Sonuç, Hz. Peygamber (s.a.v.), hoşgörü, nezaket ve tevazunun en güzel örneğiydi. O, kimseyi kırmaz, insanlara şefkatle yaklaşır ve güzel geçimi hayatının merkezine alırdı. Kur’an-ı Kerim de onun bu güzel ahlâkını şu şekilde övmektedir: “Allah’tan bir rahmet eseridir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer sen huysuz ve katı kalpli birisi olsaydın, muhakkak onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi.” (Âl-i İmrân Suresi, 159)
Bu ayet, Peygamberimizin merhametli ve hoşgörülü tutumunun, insanların ona olan bağlılığını nasıl güçlendirdiğini göstermektedir. Onun yolunu takip edenler, insanlarla güzel geçinir, gönüller kazanır ve huzurlu bir hayat sürerler. Bizler de Hz. Peygamber’i örnek alarak ailemizde, iş hayatımızda ve toplum içinde insanlarla iyi geçinmeli, hoşgörü ve anlayışı hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz. Bu, sadece dünyadaki huzurumuzu artırmakla kalmaz, aynı zamanda ahirette de cennete kavuşmamıza vesile olur.
Süleyman Gülek.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
www.fanidunya.net