* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Körü Körüne İtaat ve Doğruluk Kriteri Olarak İslâm  (Okunma sayısı 60 defa)

0 Üye ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7457


Körü Körüne İtaat ve Doğruluk Kriteri Olarak İslâm

   Günümüzde birçok Müslüman, cemaat liderlerine veya topluluk öncülerine körü körüne itaat ederek, İslâm’ın ana esaslarından sapmaktadır. İtaat, İslâmî ölçülere dayalı bir bilinçle gerçekleştirilmesi gereken bir fiildir.

Ancak ne yazık ki, bazı kişiler cemaat liderleri tarafından yapılan hataları bile sorgulamadan kabul etmekte ve buna “bir hikmeti vardır” diyerek bahaneler üretmektedir.

Oysaki İslâm, her bireyi akıl, irade ve sorumluluk sahibi kılmıştır. Necm Suresi’nde belirtildiği üzere, “Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenemez.” (Necm Suresi, 38) Herkes, yaptıklarıyla bizzat hesap verecektir.

Allah Rasûlü’nün şu hadisi de bu gerçeği pekiştirmektedir: “Allah’a isyan konusunda hiç kimseye itaat yoktur. İtaat ancak meşru (olan bir şey) hususundadır.” (Müslim, İmâre 39).

Ancak bazı cemaat mensuplarının, liderlerini adeta yanılmaz bir otorite olarak görmesi; İslâm’ın hakikat ve adalet ilkelerini gölgelemektedir. İslâm’a aykırı olan bir emri kimse itaat etmekle sorumlu tutulamaz. Kur’an’da şöyle buyurulur: “Onlara ‘Allah’ın indirdiğine uyun’ dense ‘Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız’ derler. Ya ataları bir şey anlamamışsa, doğruyu da bulamamışsa?” (Bakara Suresi, 170). Bu âyet, kişilerin doğru ile yanlışı, akıl ve din çerçevesinde değerlendirmesi gerektiğini açıkça ifade etmektedir.

Herhangi bir konuda, yanlış yapmış veya haktan ayrılmış liderlerin yolundan gidenlerin âhiretteki pişmanlıkları şu şekilde be­lir­tilmektedir: “Ey Rabbimiz biz liderimize ve büyüklerimize uy­duk da onlar bizi (doğru) yoldan saptırdılar, derler. Rabbimiz! On­lara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânetle rahmetinden kov.” (Ahzâb Suresi, 67-68) diyerek halkı, saptıran kimselere karşı kızgınlığını dile getirecektir.

Âyet-i kerimeden açıkça anlaşılmaktadır ki, eğer liderler, yanlış yolda iseler veya herhangi bir yanlış şeyin yapılmasını istediklerinde onlara uyulmaması gerekir.

Doğru olan, İslâm’ın temel delillerine, yani Kur’an ve sünnete dayalı bir anlayışla hareket etmektir. “Onlar (mü’minler) ki, sözü dinlerler ve onun en güzeline (doğrusuna) uyarlar.” (Zümer Suresi, 18). Bu ölçü, bireyleri şahıs merkezli itaat anlayışından kurtarır ve hakikate yönlendirir.

Dinlediğimiz sözlerin en güzeline, en doğrusuna uymalıyız. Dinlediğimiz şeyler Kur’an ve sünnete aykırı ise ve insanlara fayda değil; zarar getirecekse bu sözü söyleyen, kim olursa olsun kesinlikle ona uyulmaması gerektiğini âyet ve hadisler açıkça göstermektedir.

Tabiî ki, yapılacak şeyler doğruysa, o yapılır. Fakat yanlışsa yapılmamalıdır. Yaratılış gayemiz Allah’a iyi kul olmaktır. Onun için de İslâm’ı doğru bir şekilde öğrenip hayatımıza aktarmalıyız. Allah Teâlâ şöy­le buyuruyor: “Eğer bilmiyorsanız ilim ehlinden (bilenden) sorun.” (Nahl Suresi, 43)

İslâm’ı doğru bir şekilde öğrenmeli;  yaşamalı ve diğer insanlara da aktarmalıyız  ve onlara maddi, manevi faydalı olmalıyız. Hz. Peygamber (s.a.v.); “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” (Tirmizî, Fiten 76) buyurur. Bu sebeple insanlara faydalı olmalı, zararlı değil.

Çünkü dünya ve ahiret saadeti İslâm’a uygun yaşamakla mümkündür. Bu nedenle İslâm’ı doğru bir şekilde öğrenmek için ilim ehli, Kur’an ve sünnete bağlı sâlih kişilerin ilminden sohbetlerinden, na­sihatlerinden ve kitaplarından istifâde edilebilir. 

Günümüzde, cemaat liderlerinin veya şeyhlerin sözleri mutlak doğru kabul edilmekte ve sorgulanmaksızın benimsenmektedir. Bu, dinî ve toplumsal açıdan ciddi bir handikaptır. Hâlbuki İslâm’da hakikatin ölçüsü şahısların görüşleri değil, İslâm’ın kendisidir.

Müslümanların rehber edinmesi gereken kıstas Kur’an ve sünnettir.

Sonuç olarak, körü körüne bağlılık yerine akıl, irade ve İslâmî bilgi ile hareket ederek, doğruluğun sadece İslâm’a dayalı olduğunu bilmek gerekir. Liderlerin yanlış yolda olduğu veya insanları haktan saptırdığı zamanlarda, itaat etmek büyük bir felakete yol açabilir. Dolayısıyla dikkat etmeli, İslâm’a uygun olanı tercih etmeli ve İslâm’a aykırı olan şeylerden de uzak durmalıyız.

 Süleyman Gülek.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap