Takva ve Muttaki
Takva; Bir şeyi korumak, zarar verecek şeylerden sakınmak, kuvvetli bir himayeye girerek korunmak, kendini muhafaza altına almak, bunun gereği olarak korkmak ve çekinmek anlamına gelen “ittika” kelimesinin isim şeklidir.
Dini anlamda ise takva; iman edip emir ve yasaklarına uyarak Allah’a karşı gelmekten sakınmak, ilahi azaba sebep olabilecek söz, fiil ve davranışlardan ve her türlü günahlardan uzak durmak anlamına gelir.
Takva, insanı Allah’tan uzaklaştıracak şeylerden uzak durmaktır.
Takva, nefsin arzularını terk etmek ve yasaklardan kaçınmaktır.
Takva sahibine “muttaki” denir.
Hz. Ömer (r.a) ile Ubey Bin Ka’b arasında geçen şu diyalog takvanın en canlı tanımı olsa gerek:
Hz. Ömer takva kelimesinin ne anlama geldiğini kendisine sorduğunda Ubey Bin Ka’b ona şu karşılığı verir:
-Sen dikenli yolda hiç yürümedin mi?
-Yürüdüm.
-O zaman ne yaptın?
-Paçalarımı sıvayıp dikenlere basmamaya dikkat ettim.
-İşte takva odur.
Öyleyse takva (faiz, içki, göz zinası, yalan, gıybet, iftira, kin, haset, dedikodu… gibi) günahlarla dolu olan dünya hayatında günahlara bulaşmadan yaşamaya çalışmaktır. “Sizin Allah katında en değerli olanınız en takva olanınızdır(günahlardan en çok kaçınanınızdır.)” (Hucurat, 13)
“Ey iman edenler! Allah’a gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün.” (Ali İmran, 102)
Allah’tan nasıl sakınmak, çekinmek, korkmak gerekiyorsa öyle sakının.
Her an ve her yerde seninle beraber olan; “Nerede olursanız olun Allah sizinle beraberdir.” (Hadit, 4)
Sürekli seni gözetlemekte olan; “Muhakkak rabbin sizi gözetlemektedir.” (Fecr, 14)
Sana şahdamarından daha yakın olan “Biz insana şah damarından daha yakınız.” (Kaf, 16)
Seninle kalbinin arasında olanı (kalbinden her geçirdiğini) bilen Allah’tan nasıl sakınılırsa öyle sakın Rabbinden. Allah’tan hakkıyla korkun ve –başka değil- ancak Müslümanlar olarak ölün. Müslüman olarak ölebilmek için Müslümanca bir hayat yaşayın. Dikkati, tedbiri elden hiç bırakmayın. Zira ölümün sizi ne zaman ve nerede yakalayacağını bilemezsiniz.
Takva üzere yaşayabilmek ve bu halde ölebilmek için de Allah’ın davetine icabet edin. Kur’an’a uyun “Allah sizi selamet yurduna Cennet’e davet ediyor.”(Yunus, 25)
“Rabbinizin bağışlamasına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan Allah’a karşı gelmekten sakınanlar (muttakiler) için hazırlanmış olan Cennet’e koşun.” (Ali İmran, 133)
İslam bir takva dinidir. Kur’an ise baştan sona takva -“ittika” kavramları ile örülmüştür. Bu kelimeler Kur’an’da 258 defa kullanılırken 54 yerde “ittekullah” buyurularak Allah’a karşı gelmekten sakınılması emredilmiştir. Kur’an hemen giriş kısmında kendini muttakiler için bir hidayet kaynağı olarak tanıtır. Yani Kur’an’a uyan, Kur’an’a göre yaşayanın muttaki olacağını vurgular:
“Elif lam mim. Bu kendisinde şüphe olmayan bir kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınan (muttakiler) için yol göstericidir. Onlar (o muttakiler) gayba inanırlar. Namazı dosdoğru kılarlar. Kendilerini rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. Onlar sana indirilene ve senden önce indirilene de inanırlar. Ahirete de kensin olarak inanırlar.” (Bakara, 1-4)
Muttaki insanları anlatan diğer bir ayet i kerime de şöyledir:
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmekten ibaret değildir. Asıl iyilik Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyene ve kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan zekâtı veren anlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda direnip sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar doğru olanlardır. İşte bunlar Allah’a karşı gelmekten sakınanların (muttakilerin) ta kendileridir.” (Bakara, 177)
Yukarıda geçen ayetlerde ve diğer bazı ayetlerde geçen muttakilerin özellikleri:
Muttakiler;
- Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanırlar (Bakara, 4 ve 177)
- Gayba iman ederler ( Yasin, 11)
- Zekâtlarını verirler (Bakara, 177)
- Allah yolunda infak ederler (Bakara, 3)
- Yakın akrabaya, fakirlere, yetimlere, yolda kalmışlara yardım yaparlar (Bakara, 177)
- İnsanlara iyilik yaparlar (Âl-i İmran, 134; Maide, 93; Yusuf, 90),
- Mallarından isteyenlere ve yoksullara verirler (Zariyat, 19),
- Allah için mallarıyla ve canlarıyla cihad ederler (Tevbe, 44),
- Geceleri az uyuyup, seher vakitlerinde Allah’tan bağışlanma dilerler (Zariyat, 17-18),
- Öfkelerine hakim olurlar (Âl-i İmran, 134)
- Affedicidirler (Âl-i İmran, 134; Nisa, 149; Şura, 37-40-43),
- Verdikleri sözü yerine getirirler (Bakara, 177),
- Yapacakları işleri aralarında istişare ederler (Şura, 38),
- Sabır sahibidirler (Bakara 45 ve 177; Âl-i İmran 17-20-186; Hud, 115; Kehf, 28),
-Kötülük yaptıkları veya nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayarak tevbe ederler ve günahlarının bağışlanmasını dilerler, kötülükte ısrar etmezler (Âl-i İmran, 134),
- Doğru söz söylerler (Ahzab, 70),
- Dosdoğru olurlar (Tevbe, 7),
- Rablerinin davetine icabet ederler (Şura, 38),
- Hesap gününden korkarlar (Ra’d, 21; Mearic, 26-27; İnsan, 7).
- İyilikte yardımlaşırlar (Maide, 2),
- Kötülüğü iyilikle savarlar (Ra’d, 22),
- İyilik etmeleri nedeniyle Allah’ın sevgisini kazanırlar (Al-i İmran, 134),
- Hidayet üzeredirler (Bakara, 5)
Allah muttakilere İyiyi kötüden ayırma basireti( Furkan) vadeder.
“Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız Allah size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış(Furkan) verir ve sizin kötülüklerinizi örter. Sizi bağışlar. (Enfal, 29)
Allah muttakileri sıkıntılardan kurtarır. Onları ummadıkları yerden rızıklandırır. Takva sahibi toplulukların üzerine bereket yağdırır;
“Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu açar. Onu beklemediği yerden rızıklandırır.” (Talak, 2-3)
Biz mü’minler muttakilerden olmayı başarırsak Yüce Rabbimiz Kur’an’da defalarca muttakilerle beraber olduğunu müjdeler.
“Allah’tan korkun. Biliniz ki Allah muttakilerle beraberdir.” (Bakara, 194)
“Bilin ki Allah muttakilerle beraberdir.” (Tevbe, 36)
“Allah muttakiler ve Salihlerle beraberdir.” (Nahl, 128)
Rabbim bu müjdelere hepimizi nail etsin.
AMİN.