* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Bize Düşen Rabbimizin Rahmetini Ummaktır  (Okunma sayısı 85 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7249
Bize Düşen Rabbimizin Rahmetini Ummaktır
« : Nisan 18, 2022, 09:27:18 ÖÖ »
Bize Düşen Rabbimizin Rahmetini Ummaktır

"Eğer büyük günâhlardan kaçınırsanız sizin küçük günahlarınızı örteriz." (Nisâ sûresi: 31)
 
Ebü'l-Hattâb Abdülvehhâb bin İbrâhim hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Yemen'in Tariyye beldesinde doğdu. 1029 (H. 420) senesinde vefât etti. Sâdık ve sâlih, güzel, doğru rüyâlar görürdü. Bu yönüyle meşhûr oldu. Rüyâlarını anlattığı herkes, merak ve gıpta ile imrenerek dinlerdi. Gördüğü rüyâlar onun fazîletini ve velî olduğunu gösteren alâmetlerdi. Kendisi anlatır:

Bir cuma gecesi rüyâmda Peygamber “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizi gördüm. Hürmetle huzûruna yaklaşıp; "Ey Allah'ın Resûlü! Ecelimin yaklaştığını zannediyorum. Sizlerden şu gömleğimi mübârek bedeninize giymenizi istirhâm ediyorum. Zîra bu gömleği bana kefen yapmaları için vasiyet edeceğim. Ümit ederim ki Allahü teâlâ sizin giymeniz bereketiyle beni Cehennem ateşinden korur" dedim. O sırada gömleğimi Resûlullah'ın üzerinde gördüm.

Oradan başka bir yere geçtiler. Bu sefer gömleğimi çıkarmışlardı. Mübârek sırtı görünüyordu. Yaklaşıp, sarılarak öptüm. Resûlullah efendimiz de beni öptü. Ağzıma mübârek ağzının suyundan koymasını istedim.

İhsân etti. "Yâ Resûlallah! Cennet-i âlâda beraber olmamız için duâ ediniz" dedim. Beni göğsüne bastırarak kucakladı ve duâ etti. Ben de ona sarıldım. Bana yanında bulunan birini göstererek, ona bir şeyler vermemi söyledi. Üzerimde bulunan parayı çıkarıp; "Yâ Resûlallah! İki dinâr ve yirmi dirhemden başka bir şeyim yok" dedim. O paraları gösterdiği kimseye verdim ve uyandım..."

Yine şöyle anlatır: Bir gece rüyâmda Resûlullah efendimizi gördüm. Bir evdeydik. Efendimiz ayakta duruyorlardı. Başkaları da vardı. Ortada bir kandil yanıyordu. Efendimize dönüp; "Yâ Resûlallah! Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen; (Eğer büyük günâhlardan kaçınırsanız sizin küçük günahlarınızı örteriz.) [Nisâ sûresi: 31] buyuruyor. Siz de mübârek hadîs-i şerîflerinizde; (Ümmetimden büyük günâh işleyenler için olan şefâatimi sonraya bıraktım) buyurdunuz. Allahü teâlâ küçük günâhlarımızı örtüyor, siz de âhirette büyük günahlarımız için bize şefâatçi oluyorsunuz. Bu durumda bize düşen sadece Rabbimizin rahmetini ummaktır" dedim. Bunun üzerine Resûlullah efendimiz "Evet öyledir" buyurdu. Ben yine; "Yâ Resûlallah! Yine buyurdunuz ki: (Arşın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı ancak Arş'ın gölgesinin olduğu yerde üç sınıf insan gölgelenir. Bu üç sınıf kimlerdir) dedim.

Resûlullah efendimiz; (Ümmetimden; gamı, üzüntüyü giderenler, benim yolumu ihyâ edenler ve bana çok salevât-ı şerîfe okuyup ananlar) buyurdu."

Vehbi Tülek.