Cehennemden Kurtaran Sağlam İp - Namaz
"İnsanın, Rabbine en yakın olduğu zaman, namaz kıldığı zamandır."
Sirâcüddîn Muhammed Secâvendî hazretleri "ferâiz"e dair eseriyle tanınan Hanefî fıkıh âlimidir.
Afganistan’da Gazne’de doğdu ve burada yaşadı.
Meşhur âlim Kutbüddin el-Halebî’nin derslerine devam ederek icazet aldı ve çok talebe yetiştirdi.
596 (m. 1200)’de vefat etti. Bir dersinde şöyle buyuruyor:
(Amâl-i sâliha), İslâmın beş rüknü, direğidir. İslâmın bu beş temelini, bir kimse hakkı ile, kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulması kuvvetle umulur. O hâlde, İslâmın beş şartını yerine getirmeye cân ve gönülden çalışmalıdır.
Bu beş arasında bedenle yapılacakların en önemlisi, namazdır ki, dînin direğidir. Nitekim, Ankebût sûresi, kırkbeşinci âyetinde meâlen, (Kusursuz kılınan bir namaz, insanı pis, çirkin işleri işlemekten korur) buyuruldu. Namazın edeblerinden bir edebi kaçırmayarak kılmaya gayret etmelidir. Namaz tamâm kılınabildi ise, İslâmın esas ve büyük temeli kurulmuş olur.
Cehennemden kurtaran sağlam ip yakalanmış olur.
Allahü teâlâ, hepimize doğru dürüst namaz kılmak nasip eylesin!
Namaza dururken, (Allahü ekber) demek, (Allahü teâlânın, hiçbir mahlûkun ibâdetine muhtaç olmadığını, her bakımdan hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını, insanların namazlarının, Ona faydası olmayacağını) bildirmektedir. Namaz içindeki tekbîrler ise, (Allahü teâlâya karşı yakışır bir ibâdet yapmaya liyâkat ve gücümüz olmadığını) gösterir.
Namaz, müminin mîracı olduğu için, namazın sonunda, Peygamber efendimizin Mîrac gecesinde söylemekle şereflendiği kelimeleri [yâni, ettehıyyâtüyü] okumak emrolundu. O hâlde, namaz kılan bir kimse, namazı kendine Mîrac yapmalı. Allahü teâlâya yakınlığının nihâyetini namazda aramalıdır.
Peygamber efendimiz buyurdu ki: (İnsanın, Rabbine en yakın olduğu zaman, namaz kıldığı zamandır). Namaz kılan bir kimse, Rabbi ile konuşmakta, Ona yalvarmakta ve Onun büyüklüğünü ve Ondan başka her şeyin hiç olduğunu görmektedir. Bunun için, namazda korku, dehşet, ürkmek hâsıl olacağından, tesellî ve rahat bulması için, namazın sonunda, iki defa selâm vermesi emir buyuruldu.
Peygamberimiz bir hadis-i şerifte, (Farz namazdan sonra 33 tesbîh, 33 tahmîd, 33 tekbîr ve bir de tehlîl) emretmiştir. Bunun sebebi, bu fakirin anladığına göre, namazdaki kusurlar (Tesbîh) ile örtülür. Lâyık olan, tâm ibâdet yapılamadığı bildirilir. (Tahmîd) ile, namaz kılmakla şereflenmenin Onun yardımı ve eriştirmesi ile olduğu bilinerek, bu büyük nîmete şükr, hamd edilir. (Tekbîr) ederek de, Ondan başka ibâdete lâyık kimse olmadığı bildirilir.
Vehbi Tülek.