Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Vehbi Tülek
Dünyâda Hak İle Bâtılın Karışması Lâzımdır
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Dünyâda Hak İle Bâtılın Karışması Lâzımdır (Okunma sayısı 88 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 7241
Dünyâda Hak İle Bâtılın Karışması Lâzımdır
«
:
Kasım 23, 2023, 08:05:46 ÖÖ »
Dünyâda Hak İle Bâtılın Karışması Lâzımdır
"Bu dünyâda evliyânın belli olması lâzım değildir. Doğru ile yalancının karışması lâzımdır..."
Seyyid Mîr Muhammed Numân hazretleri Hindistan'ın büyük velîlerinden olup, 1569 (H.977) senesinde Semerkand'da doğdu. Hindistan'a gelip, Hâce Bâkî-billah hazretlerinin sohbeti ile şereflendi. Hocasının vefâtına kadar Delhi'de hizmetinde bulundu. Hâce Bâkî-billah'ın vefâtında, İmâm-ı Rabbânî Delhi'yi teşrif etmişti. Seyyid Mîr Muhammed Numân'ı Serhend'e götürdü. Mîr Muhammed, uzun seneler İmâm-ı Rabbânî'ye hizmet etti ve sohbetinde bulundu. Sonra talebe yetiştirmesi için Burhânpûr'a gönderildi. 1650 (H.1060) senesinde Agra şehrinde vefât etti.
İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mîr Muhammed Numân’a yazdığı bir mektup şöyledir (2. cild, 92. mektup):
"...Üstâdım Hâce Muhammed Bâkî-billah'tan işittim. Buyurdu ki: Şeyh Muhyiddîn-i Arabî yazıyor ki: 'Kerâmet ve hârikaları çok görülen evliyâ, son nefeslerinde, bunları gösterdiklerine pişmân olmuştur. Keşke hiç kerâmetimiz görülmeseydi demişlerdir...' Evliyânın üstünlüğü, hârikaların görülmesi ile ölçülseydi, bunların görünmesine pişmân olmak yersiz olurdu.
Bu dünyâda evliyânın belli olması lâzım değildir. Doğru ile yalancının karışması lâzımdır. Bu dünyâda hak ile bâtılın, doğru ile yanlışın karışması lâzımdır. Velînin, kendi vilâyetini bilmesi de şart değildir. Kendi vilâyetini bilmeyen evliyâ çok idi. Bunları, başkaları nasıl tanıyabilir? Tanımalarına lüzum da yoktur. Evet, peygamberlerin (aleyhimüsselâm) hârikalar göstermesi lâzımdır. Böylece, nebî, nebî olmayandan ayrılır. Çünkü, nebînin peygamberliğini tanımak herkese lâzımdır.
Evliyâ, insanları, kendi peygamberinin dînine çağırdığı için, peygamberinin mûcizeleri kendilerine yetişir.
Evliyâ, eğer dinden başka bir şeye çağırmış olsaydı, o zaman, hârikalar göstermesi elbette lâzım olurdu. Dîne çağırdığı için hârika göstermesi hiç lâzım değildir. Din âlimleri, herkesi, kitaplarda yazılan emirleri yapmaya çağırıyor. Evliyâ, hem buna çağırıyor, hem de dînin bâtınına dâvet ediyor. Önce, dîne çağırıyor. Sonra Allahü teâlânın ismini zikretmeyi gösteriyor. Her zaman, aralıksız zikr-i ilâhi ile olmayı ehemmiyetle istiyorlar.
Böylece vücûdu zikir kaplayıp, kalbde Allahü teâlâdan başka bir şey bulundurulmaz. Her şey öyle unutulur ki, insan kendini ne kadar zorlasa, Allahü teâlâdan başka bir şey hatırlayamaz. Bu iki türlü dâvet için, evliyânın hârikalar göstermesine niçin lüzum olsun? İrşâd etmek, bu iki dâveti yapmak demektir."
Vehbi Tülek.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Vehbi Tülek
Dünyâda Hak İle Bâtılın Karışması Lâzımdır