Yapılan İbadetin Tadı İhlâs İledir
''Bir kimse bir işi yapmaya kalkarken Allah için niyet ederse, o amelin kabûl olunacağı şüphesizdir.”
İbrâhîm bin Müvelled hazretleri evliyânın büyüklerinden olup hadîs âlimlerindendir. Suriye’nin Rakka şehrinde doğdu. Evliyâlık yoluna âit meselelerde, kendi zamanında yaşayan âlimlerin en üstünlerinden olup, fıkıh ve diğer ilimlerde de âlim idi. Cüneyd-i Bağdadî ve başka zatlardan ilim öğrendi. 342 (m. 953)’de vefât etti. Çok kerametleri görüldü.
Bir gün talebelerinden birisine elbisesinden bir parça hediye etmişti. O talebe, sahrada yalnız başına giderken, bir arslan gördü. Arslan hemen, saldıracak gibi dikkatle baktı. Sonra yüzünü toprağa sürdü ve yavaşça oradan ayrılıp gitti. O kimse, hocasının elbisesinden bir parçanın üzerinde bulunduğunu, arslanın bakınca o parçayı gördüğünü hatırladı. O kumaş parçasının sahibi olan mübârek hocası hürmetine, arslanın kendisine saldırmadığını anlayıp, Allahü teâlâya şükretti. Hocasına olan muhabbet ve bağlılığı, daha da arttı.
İbrâhîm bin el-Müvelled’in rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte, Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem ), Hazreti Ebû Hüreyre’ye (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Yâ Ebâ Hüreyre! Vera’ sahibi ol! İnsanların en âbidi olursun. Kanâat sahibi ol! İnsanların en çok şükredeni olursun. Kendin için istediğini, insanlar için de iste! Kâmil mümin olursun.
Sana komşu olanlarla iyi komşuluk yap! Hakikî Müslüman olursun. Gülmeyi azalt! Şüphesiz ki çok gülmek kalbi öldürür.”
İbrâhîm bin el-Müvelled buyurdu ki: “Allahü teâlânın Zümer sûresi 54. âyet-i kerîmesinde, (Başınıza azâb gelip çatmadan [tövbe edip] Rabbinize dönün. O’na hâlis ibâdet edin, sonra kurtulamazsınız) buyurduğunu ve Allahü teâlâya kavuşacak yolu bildiği hâlde, Allahü teâlâdan başkası ile meşgûl olana çok taaccüb ederim (şaşarım)” “Bir kimse Allahü teâlânın emir ve yasaklarından birini nefsi için yaparsa, o ameli ya kabûl olunur veya kabûl olunmaz.
Ama, o ameli yapmaya kalkarken Allah için niyet ederse, o amelin kabûl olunacağı şüphesizdir.” “Yapılan ibadetin tadı ihlâs iledir, ihlâs ile yapılan ibadet, kalbe, rûha rahatlık ve lezzet verir. Ucb (kendini ve amelini beğenmek kötülüğü) olursa bu tad kalmaz.”
“Yemekte edeb odur ki, yemek ancak zarûret olduğu zaman yenir. Her zaman yenmez.”
Vehbi Tülek.