BAYRAMINIZI TEBRİK
İnsanların birbirine sevgiyle-saygıyla davrandığı, kendileri için istediklerini, başkaları için de isteme; kendileri için istemediklerini başkaları için de istememe anlayışının hâkim olduğu insanlar olduğumuzu bayram vesilesi ile unutmayalım.
İnsanlarının gönül aydınlığı ile aydınlanan, ruh ve düşünce zenginliğiyle çiçeklenen, mutluluğu da acıyı da paylaşabilenlerin, insanı insan yapan değerleri yaşatmamız gerekiyor. Komşulukların, dostlukların, arkadaşlıkların, akrabalıkların, vefakârlıkların hayatımıza yansıdığı günlerdir bu günler. Ağlamayı da gülmeyi de, çileyi de, başarıyı da terslikleri de bilen, taşıyan ve gerektiği gibi karşılayan “ölçü ve denge” toplumunu ihya etmeliyiz.
Aydınlarıyla halkının kucaklaştığı, dünü, bugünü yarını; zaman ve mekân üstü bir tefekkür yüceliği ile yorumlayabilme ufkuna sahip insanların bulunduğu, dayanışmayı, yardımlaşmayı, bütünleşmeyi, havanın teneffüs edilmesi gibi son derece tabii bir tavır halinde yaşayanların ülkesi olduğunu da göstermeliyiz.
Nefsiyle, inadıyla, öfkesiyle değil; aklıyla, idealiyle, yüreği ile düşünenlerin bayramı bu. Aileyi göz bebeği gibi koruyan, muhtaç olduğu değerleri korumanın aileyi korumakla gerçekleşeceğini bilenlerin bayramı. Yaşlıların, hastaların, muhtaçların; ilâhi emanetler gibi görüldüğü, onlara yakınlık göstermenin en derin ulvîliklere eriştirici bir imtihan nimeti olarak görüldüğü bir ülkenin bayramı.
İhmal edilsek de ilgileniriz. Vermeyene verir, zulmedeni affeder, kötülük yapana iyilik yaparız. İyilik yapar, kötülüğü önlemeye çalışırız. Küçüğe merhameti, büyüğe saygıyı insani bir sorumluluk olarak görürüz. Allah için olan kardeşliğin mükemmel bir kulluk çeşidi olduğunu biliriz. Salih amellerle dolu bir hayatla Rabbimize kavuşmak isteriz. Sevdiklerimizden, hoşumuza gidenlerden verir, “infak ahlakı”nı hayat tarzımıza yansıtırız. Geçinen ve geçinilen mü’min oluruz. Gönül dünyamız sınır tanımaz. Bu kardeşlik, haritaları aşan “ümmet şuuru” veren kardeşlik olduğunu gösteririz. Bayramlar, üzeri küllenen bu duyguları, hassasiyetleri canlandırır inşaallah…
İslam, asırların kinini toprağa gömdü. Birbirlerini görmeye tahammül edemeyenleri omuz omuza aynı safta namaza durdurduğunu, bizlerin ‘sünneti çağa taşıma’ görevimiz olduğunu da unutmayalım bayramlar hürmetine…
Bayramlar birlik, beraberlik, kardeşlik, dostluk, dayanışma ve paylaşmanın en canlı tezahür ettiği zamandır. Çözülen bağların tekrar bağlandığı, gevşeyen münasebetlerin güçlendiği, cemaat millet ve ümmet ruhunun canlandığı, sosyal dokunun sağlamlaştığı bereketli anlardır.
Bayramlar, toplum ruhunun tamir ve tedavisi için bulunmaz fırsatlardır. Gönül köprüsü olan bu bayramlar terörün, cinayetlerin, harplerin, kırgınlık ve dargınlıkların, her türlü düşmanlıkların yok olduğu, sevgi, kardeşlik, birlik, dirlik ve dayanışma ruhunun ihya edildiği günler olsun.
İbni Abbas radıyallahu anhdan şöyle rivayet edilmiştir:
Bayram gecesi olduğunda o gece ‘ödül gecesi’ olarak adlandırılır. Bayram sabahı olunca da Allah Teala, her yere meleklerini gönderir. Yeryüzüne inerler ve yollarda dururlar. Yüksek sesle nida ederler. Allah’ın yarattığı her mahlûka duyururlar. Derler ki:
“Ey Ümmet-i Muhammed! Kerim olan Rabbe koşun; bol veriyor, büyük günahları affediyor.”
Müslümanlar bayram namazını kılmak için çıktıklarında Allah meleklerine şöyle der:
“İşçi işini bitirince ne hak eder?” Melekler şöyle cevap verirler:
“Ey Rabbimiz! Onun hak ettiği, ücretinin verilmesidir.” Allah Teala şöyle buyurur:
“Kullarım! Benden dileyin. İzzetime ve celalime yemin olsun ki, bugün benden ahiretiniz için ne dilerseniz onu vereceğim. Dünyanız için de ne isterseniz ona bakacağım. İzzetime yemin olsun, benden korktuğunuz sürece hatalarınızı örteceğim. İzzetime ve celalime yemin olsun ki, sizi utandırmayacağım. Hak sahipleri arasında sizi mahcup etmeyeceğim. Mağfiret edilmiş olarak dağılın. Beni razı ettiniz.”
Bu bayramımızı ebedileştirmek elimizdedir. Bu günü dönüş günümüz, Rabbimize yönelme günümüz yapabiliriz. Rabbimiz geçmişimizi bağışladığı için bugünümüz bayram oldu. Biz de o günlerimize yeniden dönmeme kararı alarak bu günümüzü ebedi bir bayrama dönüştürebiliriz. Burada başlar, cennette devam ederiz.
Bugünümüz bayram olsun. Kullara kulluktan sıyrılıp, Allah’a kulluğa döndüğümüz gün olsun. Hayatı boşa harcadığımız günlerden, cennete hazırlık için kullandığımız günlere dönelim.
Bayramınızı tebrik ediyor, Rabbimizin bizleri, ebedî hayatta hakiki bayramlarda Rasulülah Efendimizle buluşturmasını niyaz ediyorum.
Yaşar Değirmenci.