Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yaşar Değirmenci
!!!!! Topluca İstiğfarı Unutmayalım
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: !!!!! Topluca İstiğfarı Unutmayalım (Okunma sayısı 1190 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 7241
!!!!! Topluca İstiğfarı Unutmayalım
«
:
Eylül 04, 2024, 08:04:07 ÖÖ »
Topluca İstiğfarı Unutmayalım
ABD başta olmak üzere diğer ‘şer ittifakı’ içinde olan devletlerin yaptıkları zulümler, vahşet ve katliamlar, İslam’a ve İslam dünyasına karşı topyekûn bir savaşa giriştiğinin açık bir delili. Kur’an-ı Kerim, ‘Her toplumsal yapının bir eceli vardır. Eceli geldiğinde ne bir an geri kalır ne de onu atlatarak ilerler’ buyurur. Uygarlıkların bir eceli olduğunu beyan etmekle kalmaz. Aynı zamanda bu ecelin ne zaman geleceğinden onun alâmetlerinden de bahseder. Bu belirtilerden birincisi zulümdür. Kendisine, insana ve tabiata (eşyaya) fıtrata karşı işlenen zulüm. İkincisi; servetle şımarmışların ahlaksızlığı. Günahlarını (fıskı, fücuru) aleniyete dökmeleri. Zımnen Allah’a meydan okumaları.
Üçüncüsü; Sorumsuzluk. İnsanın kendisine, Allah’a, insana ve eşyaya karşı sorumsuzluğu. Kısaca, yıkılmaların ana sebebi, zulüm ve dünyevileşmenin getirdiği şımarıklık. Belki de halk tabiri ile ‘eceli gelen köpek camii duvarına işiyor.’ Topluca istiğfar etmemizin gerekliliğini unutan bir toplum olmaktan kurtulalım. Gazze’yi düşünürken hepimizi ilgilendiren bu yönü de ihmal etmeyelim.
Bunlar ve daha sayabileceğimiz her kötülük, döner, dolaşır, sonunda gelip insanı vurur. Zaman zaman günahlarından dolayı Allah’a karşı suçluluk duygusu hisseden, ellerini kaldırarak affını talep eden günahkârlar, Allah’ın nimetlerinden olan tevbe ve istiğfar sayesinde, en azından dünyada can emniyetlerini sağlamış olurlar.
Bu sebeple duanın “boyun eğerek istemek” şeklindeki tarifinde de görüldüğü gibi, insanın Allah’a karşı istiğfarı, duası ve tevbesi, kalpten inanarak olmalıdır.
Resulullah Aleyhisselam şöyle buyurmaktadır: “Kazâ’yı sadece dua giderir (değiştirir). Ömrü de sadece iyilik artırır.”
Çünkü “dua, insanla Allah arasında bir haberleşme ya da iletişim” aracı olarak kullanılan en önemli vasıtadır.
Dua sayesinde kul ile yaratıcı arasında kurulan bağ, hiçbir ilişkiyle kurulamayacak bir yakınlık ve samimiyet içerir. Dua kelimesi gibi tevbe de aynı işlevi gören farklı bir ifade tarzını hatırlatmaktadır. Kelime itibariyle dönmek manasına gelen tevbe, bir terim olarak, işlenen günahtan dolayı pişmanlık duyup tekrar işlememeye karar vermek ve bağışlanmak için Allah’a yalvarmaktır.
Gerçekte tevbe, kişinin sadece dille bağışlanma dilemesinden ibaret olmayıp işlemekte olduğu günahı terk edip kaçması, hayra dönmesidir. Helâk olmaktan son anda kurtulan Yunus kavmi, istiğfar ve duanın helakten kurtarıcı bir yapıya sahip olduğunun Kur’an’-ı Kerim’deki örneklerinden. Yunus Aleyhisselam; Allah’ın iznini almadan kavmini terk etmiş, bu sebeple de zor anlar yaşamıştı. Önce bindiği gemiden denize atılmış, daha sonra da kocaman bir balık tarafından yutulmuştu. Bu felaketten, duaların en güzellerinden olan “Senden başka Tanrı yoktur. Senin şânın yücedir, ben zalimlerden oldum.” (Enbiya, 21/87) duasıyla kurtulmuştu. Hz. Yunus’a inananların sayısı yüz binden fazla insanın yaşadığı koca bir şehirde bir-iki kişiyi geçmemişti. Yunus, kavmine beddua etti. Kavmi, son anda hatalarını anlayıp, Allah’a niyaz ederek azgınlık ve sapkınlıklarından vazgeçtiklerini açıkça ortaya koydular.
Öyle bir pişmanlık duydular ki, onları terk edip kendi hallerine bırakan Yunus’u aramaya koyuldular. Allah da onların bu içten istiğfarlarını ve gönülden yaptıkları dua ve yakarışları kabul etti. İnsanlık tarihi içerisinde helâk olmaktan son anda kurtulmuş olan bu kavme bir fırsat daha verdi.
Bu onların samimi, içten, inanarak yaptıkları dua ve yakarışları sayesinde gerçekleşti. Nitekim Allah Resulü bir hadis-i şerifte bu durumu şu şekilde ortaya koymuştur: “Dua belâyı giderir. Nitekim Allah Kitabında “Yalnız Yunus’un kavmi, iman edince, dünya hayatında onlardan rezillik azabını kaldırmış ve onları bir süre daha yaşatmıştık buyurmuştur.” Duanın, Allah’ın takdir ettiği kaza ve kaderi değiştirici bir etkiye sahip olduğunu Hz. Ali de:
“Tedbir, kaderi değiştirmez, dua ise kaderi değiştirir” demiştir. Bunun örneği de Kur’an’-ı Kerim’deki “Yalnız Yunus’un kavmi, iman edince, dünya hayatında onlardan rezillik azabını kaldırmış ve onları bir süre daha yaşatmıştık.” (Yunus, 10/98)
Müfessir sahabe İbn Abbas: “Dua kazayı (kesinleşmiş hükmü) değiştirir. Nitekim Yunus kavmi, topluca Allah’a dua ve istiğfarda bulunmuş, üzerlerinden azap kaldırılmıştır.”
Hasan Basri hazretleri de “Nuh’un türlü afet ve zaruretlere müptela olan kavmine bunlardan kurtulmaları için, ‘Rabbinize istiğfar ediniz’, dediği Kur’ân’da buyrulduğundan mülhem olarak ben de bana müracaat edenlerin hepsine istiğfar etmelerini tavsiye ettim” demiştir. Helak olmaktan son anda kurtulan Yunus kavmi, büyük helak öncesinde topluca tevbe etmiş, Allah’ın azabından Allah’ın rahmetine sığınmış ve yapmakta oldukları isyankârlıkları terk etmişlerdir.
Allah’ın kanununda, bu büyük felâketten korunmanın da yolları vardır. Bunların neler olduğu Kur’ân-ı Kerîm’de bizlere haber verilmiştir. Bunların birincisi, insanın Yaratıcı karşısında kul olduğunu hatırlaması ve kendi konumunu buna göre belirlemesidir. Kul olduğunu unutup, Allah ile mücadeleye asla girişmemelidir. İkincisi; hayatının değişik evrelerinde Allah’a dua ve istiğfarda bulunması, yaptığı günahlardan af dilemesidir. Kur’ân’da buna benzer helâkten kurtuluş reçetelerinden bahsedilmektedir.
Gündemler ne kadar farklı olursa olsun, Batı’da yahut Doğu’da, Avrupa’da yahut Asya’da insanın temel meseleleri hemen hemen hep aynı. Ahlâki çürüme, toplumsal kokuşma, yozlaşma, vs. Gerek illetleri gerekse sonuçları açısından bu hal; her yerde insanın insanlığını vuruyor. İnsanı savunmanın onu diri tutan değerleri savunmanın vatanı, coğrafyası, dili, dini, ırkı olmaz. Aktif iyi olacağız, iyiyi, doğruyu, güzeli yayacağız.
Usul ve üslubumuza, niyet ve maksadımıza dikkat ederek emri bil maruf nehyi anil münkeri yapmalıyız.
Yaşar Değirmenci.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yaşar Değirmenci
!!!!! Topluca İstiğfarı Unutmayalım