Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yaşar Değirmenci
Geleceği Özgürleştirmek
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Geleceği Özgürleştirmek (Okunma sayısı 118 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 8125
Geleceği Özgürleştirmek
«
:
Şubat 19, 2025, 09:30:03 ÖÖ »
Geleceği Özgürleştirmek
Değerli Atasoy Müftüoğlu Hocamız günlük yazılarına ara verince “unutan unutulur!” fehvasınca “Geleceği Özgürleştirmek” başlığını taşıyan konuşmasından bir bölümü siz değerli okuyucularımla baş başa bırakıyorum.
“Bizler daha çok geçmişi biriktiren, geçmişle beraber geçmişin sorunlarını biriktiren bir kültürün çocuklarıyız.
Yani sürekli olarak ilgimiz geçmişe yönelik bir ilgi olarak sürüyor dolayısıyla bugün ne yapılması gerektiğini, nasıl yapılması gerektiğini, bugün de nasıl konuşulması gerektiğini konuşmuyoruz. ‘Bizi emperyalistler engelliyor sanıyoruz’.
Geçmişten yararlanmakla geçmişe kapanmak birbirinden çok farklı şeyler. Bugün toplumlarımız büyük ölçüde geçmiş tarafından engelleniyor. Biz sanıyoruz ki bizi emperyalistler engelliyor. Evet, emperyalistler engellenmeye müsait bir yapı bulduklarında bu fırsatı bir şekilde değerlendiriyorlar. Eğer engellenmeye müsait bir bünye olmasaydı ne yapacaklardı? Kuşkusuz geri çekileceklerdi.
Bizim İslami düşünce hayatının, kültür hayatının, entelektüel hayatının, ilahiyat hayatının acilen, hiç gecikmeden kapsamlı ve kuşatıcı, çok derinlikli bir çözümleme yapması gerekiyor ve biz bunu maalesef hep erteliyoruz. Çünkü bu manada bir çözümleme yapacak kadrolara sahip bulunmuyoruz. İşin çok vahim olan yanı bu. Bir yerden başlamak gerekiyor ve bu başlangıcı da daha çok bir topluluk kendi zaaflarıyla yüzleşerek yapmalı. Çünkü karşı karşıya bulunduğumuz sorunların dışarıdan kaynaklanıyor olduğunu söylemek çok ucuz bir kolaycılıktır, gerçeğe yabancılaştırır. Biz bugün gerçeğe büyük ölçüde yabancılaşmış bir topluluğuz ve onu nasıl kavrayacağımızı bilmiyoruz. Bütün bunlar bize dışarıdan dayatılıyor gibi bir klişe.
Dolayısıyla bütün bunlar dışarıdan dayatılıyorsa yapacak bir şeyimiz yoktur. Ne yapmak gerekiyor?
Önce bir yüzleşmeye hazır olmak, çok acımasız bir yüzleşmeye hazır olmak gerekiyor. Bizim bugün bizi kuşatan sorunların bizim zaaflarımızdan kaynaklandığını bilen bir idrake ve dikkate ihtiyacımız var. Biz bu idrak ve dikkatten şu anda yoksunuz.
…Biz kendi inançlarımızı, kendi dilimizi, tarzımızı gerçek kılamadığımız için bize bir şey dayatılıyor. Vesayet altına alınan toplumlar; ne konuşacaklarını, nasıl konuşacaklarını, nerede konuşacaklarını bilmezler:
Nereye doğru yol aldıklarını, neyi ne zaman, nasıl tartışacaklarını bilmezler. Bu tür toplumlar sürekli olarak eskilerin diliyle kılükal üzere olurlar -dedikodu, kılükal-. Bütün bir toplum; bu temel ve yapısal meseleleri konuşmadığımız için kılükal üzereyiz.
…Rüşt sahibi olmayan toplumlar vesayet altına alınırlar.
Peki, bu nasıl oldu, nasıl mümkün oldu? Bunun bir tarihsel hikâyesi var. Hangi toplumda olursanız olun bu tarihsel hikâyeyi, bu serüveni çözümlemek için, ilgili toplumların tarih felsefesi yapan kadrolara ihtiyacı var.
Bizde tarih felsefesi yapan kadrolar yok, kadrolar değil bir kişi bile yok. Biz sanıyoruz ki İslam’ı aşağılayan irade hep emperyalistlerin iradesi. Hayır, kendimiz bilerek, isteyerek İslami onuru ve haysiyeti aşağılıyoruz. Kendimiz bizatihi kendi irademizi yok ediyoruz. Bütün bir zihinsel faaliyeti durduruyoruz, donduruyoruz. Taklidin ve itaatin kurumsallaşmasıyla birlikte entelektüel mücadeleye son vermek. Bu, tarihte benzeri görülmüş bir şey değil. Bir halk, bir kültür, bir toplum ancak bu ölçüde kendisine yönelik bir kötülük yapabilir. Bu büyük bir kötülüğün adıdır.
… İslam dünyası toplumlarının felaketi içe ve geçmişe kapandıkları gün başlıyor. İçe ve geçmişe kapandıkları gün başladı. İçe kapandılar, dışarıda ne olup bittiğini takip etme ihtiyacı duymadılar. Geçmişe kapandılar, bugün ne yapılması gerektiğine ilişkin çözümlemeler yapmadılar. Geçmişi tüketmeye başladılar, geçmişi tekrar etmeye başladılar.
İçe ve geçmişe kapandıkları gün ne oldu biliyor musunuz? O İslam’ın muhteşem evrenselliği son buldu.
Çünkü Müslüman olarak hayata doğmak demek -bu müthiş, olağanüstü bir şey, bu alelade bir şey değil, insan ürperir- Müslüman olmak demek, bütün insanlıkla konuşma liyakatine sahip olmak demektir.
Bütün kültürlerle konuşma liyakatine sahip olmak demek. Bütün kültürleri ikna edebilecek bir değerler sistemine sahip olmak demektir. Bütün kültürlere nüfuz etmek demek. ‘Entelektüel özgürlüğün dokunulmazlığına sahiptiler’
Onun için İslam’ın ilk yüz yıllarında, ilk inşa döneminde ne oldu? İslami düşünce hayatı çok önemli bir müesseseyi hayata geçirerek bir üst kültür oluşturdu ve bu üst kültür aracılığıyla bütün kültürlerle temas kurdular ve o temaslar sebebiyle bütün kültürlerden İslam kendi bünyesine uygun olanı aldı ve onların bünyesine uygun olanları onlara verdi.
Ve o dönemde bugün olmayan, bugün olması mümkün görünmeyen bir şey vardı -çok müthiş bir şey, o da İslam’a yakışan bir şeydi, genç bir kültür olması, genç bir din olması münasebetiyle yakışan bir şeydi- o gün Müslüman düşünürler aydınlar, entelektüeller, âlimler, arifler ila-ahir entelektüel özgürlüğün dokunulmazlığına sahiptiler. Bugün buna sahip değiliz.
Örneğin İbni Sina, Farabi, o gün ne yaptılar? O gün, ürettikleri eserlerle bütün dünyanın, bütün insanlığın ilgisini çektiler. Bugün evrensel zihin üretme imkânını kaybettik. Bugün bir tane evrensel zihne sahip değiliz.
Bu, İslam ve Müslümanlar için utanç verici bir şeydir. Bir tane evrensel zihne sahip olmamak. Bütün insanlıkla konuşmak üzere tavzif edilerek, görevlendirilerek geliyorsunuz yeryüzüne, hiçbir görevinizi yapmıyorsunuz. Bütün insanlığa hitap etme liyakatini kaybettik. Niçin kaybettik? İçe ve geçmişe kapandığımız gün bunu kaybettik. Bugün İslam dünyası toplumlarının bir tek evrensel zihne sahip olmaması üzerinde çok ciddi ve derinlikli olarak düşünmek gerekiyor.
Yaşar Değirmenci.
Yaşar Değirmenci.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yaşar Değirmenci
Geleceği Özgürleştirmek