Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yaşar Değirmenci
Ruh Köklerimize Dönelim Yeniden Müslümanlaşalım
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Ruh Köklerimize Dönelim Yeniden Müslümanlaşalım (Okunma sayısı 2487 defa)
0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 7260
Ruh Köklerimize Dönelim Yeniden Müslümanlaşalım
«
:
Ağustos 07, 2024, 07:30:33 ÖÖ »
Ruh Köklerimize Dönelim Yeniden Müslümanlaşalım
İçinde yaşadığımız çağı, kendimizi, kendi dünyamızı, medeniyet dinamiklerimizi tanımıyoruz. O yüzden yaşadığımız sorunları anlamakta ve aşmakta çok zorlanıyoruz.
İçinde yaşadığınız çağı tanıyabilmenin yolu, kendimizi iyi tanımamızdan ve kendimiz olarak tarihe müdahalede bulunabilecek bir özgüvene, dolayısıyla çağı dönüştürebilecek ölçüde esaslı bir entelektüel birikime sahip olmaktan geçer. Mukaddesi verilmeyen toplumlar; sun’î mukaddesleri benimserler, başka toplumların kültürlerinin işgaline girerler. Kendi aydınını/münevverini yetiştiremeyen millet olmaktan kurtulalım artık.
İslâm’dan arındırma yapılınca, İslâmî kimliğimiz buharlaştırılınca kaybettirilince “İslâm Kardeşliği”nin kuşatıcılığının, samimiyetinin, şefkatin merhamet ve rahmetin yerini vahşet, canilik ve katliam yapan batasıca Batı aldı. Tarihî her zafer; tek adam, tek lider olarak ezberletilen ‘ulu önder’ diye zihinlere kazınan Mustafa Kemal’e mal edildi. Gerçek tek önderimiz Peygamberimiz ise unutuldu/unutturuldu.
“Sen olmasaydın olmazdık. Bizi var eden sensin. Bu milleti sen yaşattın, var ettin. Bu toprakta yaşamamızı sen sağladın” mesajlarıyla insanlar adım adım putperestliğe götürülüyor. Allah’ın sıfatları giydirilerek. Yaratan, yaşatan, yoktan var eden, bunca nimetleri bizlere bahşeden, heva hevesin/nefsin kulluğundan bizi kurtarıp kitabımızın önsözü/girişindeki Fatiha ile “kulluk bilinci” veren Celâl-Cemal-Kemal sahibi Allah’tır.
Peygamberimiz de “Ben Allah’ın kulu ve Resulüyüm” buyurmuş, onun ümmeti olarak kelimeyi şehadetle de Müslümanlığa giriş imzası atmış bir milletiz. Bütün bunlara rağmen her tarihi olayı, hatta günümüzde cereyan eden bütün olumlu işleri kemalizme kaydettiler. Bütün olumsuzlukları da dindar/muhafazakâr bildikleri insanların yanlışlarından dolayı İslâm’da görerek her fırsatı kemalizme geçiş yolu yaptılar. Kemalizm’e âlet edilmeyen bir şey bırakmadılar. Sosyal medyadan spora, magazinden eğlence sektörüne kadar.
Bir toplumun başına gelecek en büyük felaket; başına geleni bilememesidir. Kendi dünyamızda, kültürümüzde, medeniyet dünyamızda yaşamıyoruz.
Milli birliğimiz, tarihi-kültürel beraberliğimizin mahsulüdür. Çatlayan topraklar gibi bu dünya İslam’a susamış. Hasretten yanıp kavruluyor. Bütün doğrular İslam’ın özünden gelir. İslam’ın özünü yanlış bilen, tarihi-sosyolojik-sosyal doğruları da öğrenemez, kendini de öğrenemez, hayatı da öğrenemez. Kemalizm de seküler bir din’e dönüştürüldüğü için entelektüel olarak, akl-ı selim’le tartışılamaz. Kemalizm; bir Batılılaşma projesidir. Kemalizm, bir redd-i miras’tır. Bu toplumun İslâmî iddialarının tasfiyesi, medeniyet iddiasının reddi, topluma tepeden, Jakoben yöntemlerle bir kimlik dayatma projesidir. Kemalistler; İslâm’ı sadece bireysel bir inanç meselesi olarak görüp, hayatın dışında tutma, camilerin dört duvarına hapsetme hastalığından kurtulamadılar. Kendi medeniyetimizin ruh köklerini, temellerini oluşturan İslâmî ruh inkâr edildi, yerine bu toplumda karşılığı olmayan laik bir ruh ikame edilmeye çalışıldı. Laik kemalizmin cumhuriyet dönemi; inkılapları, bu milletin bütün değerlerinin yok edildiği bu milletin değerlerinin imha edilmesidir.
Görmekte zorlandığımız asıl yakıcı gerçekse şu:
Vesayetçi kemalist siyasî sistem çatırdıyor (iktidar olamamanın getirdiği çatırdama, iktidar olanların muktedir olamayışlarının, bürokrasiyi kaybetmelerinin) getirdiği seküler kemalist zihniyet, İslâmî kesimleri de içine almış durumda. Cemaatlerin ‘ulu önderli konuşmaları, dinimizle asla bağdaşmayan söylemleri de kemalizmin kazancı, Müslümanların kaybı. Asıl felaket; fâni/geçici dünyada olduğunu unutup yaşayış tarzlarıyla ebedî hayatının kaybedildiğinin, cehennem ateşine gidildiğinin farkında olmayışları. Paganizmin ve dünyevileşmenin esiri olduğunu da hissetmemeleri. İslâmî kesimlerin İslâmî iddiaları ve söylemleri önce aşındırıldı, sonra da zamanla terk etmeleri sağlandı. Çeşitli uygulamalarla. Bugün bunları yaşıyoruz.
Kimliğini, kişiliğini, şahsiyetini kaybedenler; kendileri olamazlar, kendileri olarak kalamazlar, kendilerine/özlerine dönemezler. Sâbitelerini kaybettikleri için değişirken, dönüşürken aidiyetleri yoktur. Nerede durduklarını bilemeyenler, nereye, ne’yle ve nasıl gitmeleri gerektiğini de bilemezler ve felaketten felakete sürüklenirler. Bizim ait olduğumuz yer İslâm. Eğer ait olduğumuz yeri yitirirsek, dilimizi de düşünme, bakış, görme biçimlerimizi de yitiririz. Bizi yok edecek şeyleri, (laikliği, kavmiyetçiliği, sığ, seküler ideolojileri, paganizmi) varlığımız olarak kabul etmenin problemlerini yaşıyoruz. Eğer İslâm’ın, ümmet kimliğinin ne demek olduğunu bilseydik, kardeşliğin nasıl muazzam bir nimet olduğunu, hayatımızdaki yerini ve değerini de hakkıyla bilebilirdik. Unutmayalım: İslâm biterse, insanlık da biter!
Türkiye, yönünü ve yörüngesini yitirince, bin yıldır yol olan, tarih yapan bu ülke, yol’dan çıktı, yolunu kaybetti, esen fırtınaların, sert rüzgârların önünde sürüklenip duruyor bir oraya, bir buraya doğru. Türkiye fiilen işgal edilmedi, zihnen işgal edildi. Bunun bedelini ödüyoruz iki asırdır. Kendimizi inkârın bizi kültürel intihara götüreceğini bilelim artık.
Batı’nın tedirginlik duyduğu yegâne ülke Türkiye’dir.
Türkiye, dünün Osmanlı’sıdır! Türkiye’nin güçlenmesi, bütün İslam Alemi’nin, bütün insanlığın hayrınadır. Türkiye çökerse bütün Müslümanlar altında kalır. Türkiye İslam Alemi’nin kalbidir. Şu haliyle bile öyledir! Bin yıllık gerçeği yüz yıllık yalana yedirmeyeceğiz!
Unutmayalım: Küresel sisteme, stratejik zekâyla, iyi kötü iktisadî bağımsızlık hamlesiyle, medeniyet tecrübesinin verdiği tarihî ve irfanî derinlikle meydan okuyabilecek ülke yalnızca Türkiye’dir! Türkiye dünyanın ruhu, mazlumların umudu, zorbaların kâbusu ve insanlığın ufkudur. Ruh köklerimize dönelim, yeniden Müslümanlaşalım ve dirilip ayağa kalkalım. İnsanlığı ayağa kaldıralım.
Yaşar Değirmenci.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yaşar Değirmenci
Ruh Köklerimize Dönelim Yeniden Müslümanlaşalım