Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yaşar Değirmenci
Savaş Ahlakı ve Medeniyet Dersi
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Savaş Ahlakı ve Medeniyet Dersi (Okunma sayısı 62 defa)
0 Üye ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 7411
Savaş Ahlakı ve Medeniyet Dersi
«
:
Dün
, 07:59:38 ÖÖ »
Savaş Ahlakı ve Medeniyet Dersi
Medeniyet krizinin yaşandığı, insanlığın insanlığını kaybettiği, şefkatsiz merhametsiz hâle getirildiği bir dünyadayız. İnsanlığın Medine’de kurulan İslam Devletini incelemeye ihtiyaçları var. Oradaki toplum; kâfirler, münafıklar, Mü’minler, ehli kitaptan (Yahudiler ve Hıristiyanlar) vardı. Birlikte nasıl yaşanır, ölmeden, öldürmeden gösterdiler. Hem de ‘cinnet toplumu’ndan, ‘Cennet Toplumu’ inşa ederek. Vahye ve onun uygulayıcısı Peygamber Efendimizle bu gerçekleşti.
Bugün insanlığın hasret kaldığı huzur sağlandı. ‘Savaş ahlâkı nasıl olur?’ sualine cevap bulmak isteyenler Mekke ve Medine dönemlerini okusunlar. Tabii Sahabey-i Kiramın yaşadıklarını kendileri yaşasaydı nasıl tavır koyarlardı?
Rasulüllah Efendimizin başında olduğu 20 yıl içinde Medine Şehir Devleti bugünkü Kıta Avrupası’ndan daha büyük topraklar fethetmiş, büyümüş, bölgede refah ve barış tesis etmiştir ki bu bir mucizedir. Tüm bu savaşlarda Müslümanlardan bin, karşı taraftan ise sadece beş yüz kişi hayatını kaybetmiştir. Savaş ahlakını bilmeden öğrenmeden, öğretmeden olayları doğru tahlil edemeyiz.
Medine’de her tür hayat tarzlı insanlar yaşamasına rağmen ‘fütuhul kulub, fütuhul buldandan önce geldiği’ için gönüllerin, kalplerin fethi beldelerin fethinden önce gelmiştir. Ayrıca gördükleri, zulüm, işkence, boykot, vs. varıncaya kadar yapılanların sonucu Medine’ye hicret etmek mecburiyetinde bırakılan Peygamber Efendimiz, on sene sonra Mekke’yi Fethetmiştir. Mekke’nin Fethi’nde öldürülen insan sayısı beş on kişiyi geçmemiştir. Müfrit ve müptezel olmayan tarihçiler, ‘böyle bir Devlet/Medeniyet yeryüzünde görülmemiştir’ demişlerdir. Mazlumun da zalimin de dini kimliği önem taşımaz. Zalim zalimdir, mazlum da mazlum. Bunlar insani gerçekliklerdir. Cana kastetmek, bambaşka bir günahtır, çok derin, çok şümullü bir isyandır.
Batılılar, farklı inançlarla, kültürlerle barış içinde nasıl bir arada yaşanabileceğinin formülünü geliştiremediler.
İnsanlığa vereceği bir şey kalmadı kandan, yıkımdan, katliamdan ve gözyaşından başka! Bunun hakkıyla anlaşılamayan ve aşılamayan yegâne formülünü Şeriat’ın kanunlarını uygulayan Osmanlı geliştirdi. O yüzden Osmanlı’ya düşman Batılılar. Osmanlı’nın lafı bile fena halde ürkütüyor Batılıları.
Türkiye’nin ve Suriye’nin elde ettiği şaşırtıcı başarıyı; çekemezler, hazmedemezler.
Osmanlı, dünyanın ruhuydu; adalet, merhamet ve hakkaniyet yurdu, kardeşlik ufkuydu. Osmanlı çekilince dünya ruhsuzluğa mahkûm edildi. Art arda yaşanan cihan savaşlarıyla dünya cehenneme çevrildi. Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı’yı, dolayısıyla hilâfeti tarihten silmek için hazırlanmıştı. Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı’nın tarihten çekilmesiyle sonuçlandı. Türkiye; Selçuklu’nun, Osmanlı’nın devamı. İçimizdeki soysuzlar kabullenmeseler de uşağı oldukları Batı’nın söylediği ve korktuğu da bu! “Türkler dünyaya hâkim olacak!” korkusu.
Suriye’nin Esad zulmünden kurtulması, yeni hükümetin kurulması, Türkiye’nin lider ülke ve Başkan’ın da dünya liderleri konumuna gelmesi “Allah için sevme, Allah için buğz etme!” ilkesini unutanları rahatsız etti. Siyonizmin, İran’ın Şia’nın Suriye’deki gelişmeleri önlemek için içlerine soktukları alevi-sünnî ve benzeri “fitne ateşi”nin bilinmesi şarttır. Suriye’de tıpkı Mekke’nin fethinde yaşananlar uygulanıyor. Peygamber Efendimiz Yusuf suresinin 92. Âyetini okumuşlardı.
“Bugün size bir ayıplama, bir kınama yok. Ben hakkımı çoktan helâl ettim. Allah da sizi bağışlasın. Çünkü O, merhamet edenlerin en merhametlisidir.” Şu âyetle de amel ediyorlar,
“Kim bir cana karşılık veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak sebebiyle olmaksızın bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir kimseyi diriltirse (ölümden kurtarırsa) bütün insanları diriltmiş gibi olur.” (5 Mâide 32) İslâm’ın bütün bir insanlığın tüm zamanlar ve zeminlerde değişmez değerleri olduğunun ifadesi.
Türkiye ile Suriye’de olanları değerlendirirken “hayat tarzlarına müdahale” hep gündemlerinde. Şimdiye kadar bu ülkede sizin hangi yaşamınıza müdahale edildi? İslam’ın haram/helal meselesini ortaya koymak, sırf Müslümanları değil, insanlığı kurtarıcı ifadelerde bulunmaktan niye rahatsız oluyorsunuz? Ana muhalefet partisi, İslâm’î her faaliyetin ‘yaşam tarzlarını hedef aldığı’nı söyler. Ne büyük sorumsuzluk bu! “Bu davranışlar dinimize uymaz” demek hayat tarzınıza müdahale mi olur? Kumar, içki ve diğer haramları işlemenin sebebiyet verdiği olaylar, ölmeler öldürmelerin önlenmesi için dinimizden bahsedilmesin mi? Müslüman zorlamaz, yol ve yön gösterir. Ebedî bir hayatı bu fâni dünyada kazanıp veya kaybedileceğini izah eder. Samimiyet içerisinde.
“Leküm dîniküm veliyedîn” (Senin yolun sana, benim yolum bana) der. Müslüman, emri bil maruf, nehyi anil münkeri (iyiliği emredip kötülükten men etme)yi yapar.
Kırmadan, dökmeden, kalpleri kazanarak. Vurmak, kırmak, öldürmek, kan akıtmak yoktur. Bütün bunlara rağmen şahsiyetsiz, karaktersiz, kendi değerlerini bilmeyen ve bütün teröristlerle demokrasi, insan hakları adı altında bunları yapanlara sahip çıkanlara da ders vermek lâzım.
Yaşar Değirmenci.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yaşar Değirmenci
Savaş Ahlakı ve Medeniyet Dersi