Çocukla İletişim Kurarken
Çocuklarımızla kurulacak iletişim yolunda yapılması gerekenleri;
1) Çocuklarınızın yaşları gereği (ergenlik başı) iletişimini seviyeli ancak neşeli diyaloglarla sürdürmeliyiz.
2)Taleplerimizi emir kipli değil, esprili kelimeler destekli iletmeliyiz. Bu tarz yaklaşım isteklere cevap verme konusunda kamçı tesiri yapar.
3) Yemek, sinema, tiyatro, tatil gibi ortamlarda onlara kavalye yaklaşımında olmanızı öneririm. Emrivaki değil, (bensiz olmaz, bende geleceğim vb), çocuğunuzda istek uyandıracak yaklaşımda uygulanmalıdır.
4) Baş başa kaldığınız zamanlarda dertleşir gibi, arzu ettiğiniz terbiyeli ve seviyeli yaklaşımın onlara katacağı artı değerlerin üzerinde durmalısınız.
5)Bugüne kadar çocuklar sizden talep etmiş ve sizde yapmışsınız. Ama artık onların birey olmaları yolunda bunu katılım olarak değiştirmelisiniz. Yani, ‘sen harçlığından şu kadar biriktir, bende üstüne katarım’ gibi.
6) Bir çok evde de kız çocuğa müsamaha gösterilmektedir. Erkeğin ağlaması, sabırsız olması,canın yanması abes karşılaşırken, kız çocuk ağlamak,bağırıp çağırmak gibi lükslere sahiptir. Kız duygularını daha rahat ifade edebilir. Evinde müsamahkar yetiştirilen bir kız çocuğu aynı esnekliği arkadaşlarından eşinden, iş arkadaşlarında ve patronlarından da bekleyecektir. Bunu uygulamayalım.
7)Babaların kız çocuklarını duygularına empatik yaklaşabilmesi çok önemlidir. “Üzülme tatlım, bir dahakine iyi not alırsın”, “Boş ver, o arkadaşların zaten aptal” gibi argümanlar, kızın duygularını ne o zaman ne de gelecekte ifade edebilmesine engel olur. Bunlar yerine “Çok kızmış olmalısın”,”Kendini kötü hissediyor olmalısın” gibi empatik bir dil kullanmak gerekir. Aksi takdirde kız çocuğu duygularını bastırmayı öğrenir ve bu onun davranış kalıbı haline gelir
8)Ergenlik çağında kızı olan anne- babalar, kızın beden imgesine yönelik yergilerden kaçınmalıdırlar. “Çok şişmanladın”, “Kalem gibisin” gibi ifadeler kızın kafasında, beden imgesinin hasar almasına yol açar.
Dolayısıyla kız sürekli kendi bedenisel imgesiyle barışmayan bir genç kız ve kadın olur, kendinde eleştirecek bir şeyler mutlaka bulur. En ufak bir duygusal sarsıntıda ya çok yiyerek ya da hiç yemeyerek bedenlerine zarar verir.
9)Araştırmalara göre zeka yüksekliğiyle anne-babanın ilgisi arasında artan bir ilişki vardır. Anne-Babanın katı olması kadar aşırı yumuşak olması da sorundur. Çünkü özellikle kız çocuklar sınırlara ihtiyaç duyarlar.
10)Kuralları önceden belirleyin.
Çocukların nerede nasıl davranılması gerektiğini önceden bilmeye ihtiyaçları vardır. Çünkü ani gelişen durumlarda söylenen kurallara uyulması güç olabilir.
Anne-Babanın bu gibi durumlarda tepkilerini bağırarak göstermesi yanlış davranışlardır. Eğer, aile içindeki genel kurallar önceden belirtilirse, çocuklar bildiği bir kuralın hatırlatılmasından rahatsızlık duymaz.
11)Anne- Babanın çocuğuna getireceği kuralların gerekçelerinin anlaşılır bir dilde söylenmesi gerekir.
“Bilgisayarda oyun oynamak istemeni anlıyorum, ama buna bir kısıtlama getirmeliyiz. 1 saatten fazlası senin için zararlı.” gibi.
12)Çocuğunuza kısıtlama getirildiğinde ya da sınır konulduğunda, bu kural her zaman geçerli olmalıdır.
Alınan kararların ruh haline göre değiştirilmemesi gerekir. Bugün yapılmasına izin verilmeyen bir davranışa yarın göz yumulması, çocuğun kuralları öğrenmesinde güçlük çekmesine neden olacaktır.
Çünkü çocuk kuralların ne zaman uygulanması veya uygulanmaması gerektiğini bilemez. Bu da anne-baba ve çocuk arasında çatışma yaşanmasına neden olabilir.
Anne-Babanın kararlarında tutarlı davranması, çocuklarının söz dinlemeye daha istekli olmasını sağlar.
İnci Yeşilyurt.