Borderline Kişilik Örgütlenmesi ve Aktarım Odaklı Terapi
Kübra 22 yaşında üniversite mezunu bir öğretmendi. Özel bir okulda İngilizce öğretmeni olarak çalışıyordu. Kübra’nın bir kız kardeşi vardı, babası ve annesi yıllar önce boşanmışlardı. Kübra danışmanlık merkezine kendini çok kötü hissetmesi, duygularını çok yoğun yaşadığı, ters giden bir durumla karşılaştığında kendini sakinleştirmekte zorlandığı, çok yakın arkadaşının olmayışı, çok çabuk arkadaşlarından soğuması, hayatın anlamsız gelmesi, boşluk duyguları ve yalnız kalamama gibi şikayetlerle başvurdu.
Kübra’nın yaşadığı durum Borderline kişilik örgütlenmesi dediğimiz bir problemdi. Kübra ile ilk seansta, anamnez aldıktan sonra kuralların ve terapi çerçevesinin çok net olduğu psikoterapi kontratı yaptık. Kübra’nın seanslarında gözlemlediğim ve yüzleştirme yapmak durumunda kaldığım şey şöyleydi; danışanım ne zaman sıkıntılı ve onu üzen bir durumdan bahsetse bunu gülerek anlatıyordu. Oysa anlattığı şey çok üzüntü ve acı verici bir şeydi. Yani Kübra acı verici duygudan bahsederken gülerek kendini o durumdan uzaklaştırıyordu.
Bir başka gözlemlediğim nokta da konuşurken bazen, bir soru sorduğumda sorumla ilgisi olmayan bir başka konudan bahsediyordu. Böyle yapması da yüzleştirildi ve böyle yaptığının farkında olmadığını söyledi. Ayrıca, babasından bahsederken on dakika önce, onun çok iyi bir baba olduğumdan ve kendisine çok iyi davrandığından bahsediyor, aynı seansta belli bir süre sonra babasıyla ilgili çok olumsuz özelliklerine dair yorum yapıyordu. Kübra seansta yaşadığı deneyimleri, benimle kurduğu ilişki ve iletişimi gerçek hayatında da böyle yaşıyordu. Yani Kübra, “Bölme” denilen savunma mekanizması kullanıyordu, çevresindeki insanları iyi ve kötü özellikleriyle bir arada göremiyordu. Ona göre insanlar ya iyi ya kötüydüler, ortası yoktu. Bu durum da onun duygularını çok inişli çıkışlı yaşamasına, onlara öfkelendiğinde kendini sakinleştirememesine ve yıkıcı bir öfkeyle onlara karşılık vermesine yol açıyordu.
Kübra ile seanslarımızda aktarım odaklı terapide kullandığımız Netleştirme, Yüzleştirme, Yorumlama tekniklerini kullandım. Terapilerimiz halen devam ediyor.
Değerli okuyucular, sınır kişilik örüntüsüne sahip kişilerde kimlik dağınıklığı vardır, tam ve bütün bir kimliğe sahip değillerdir. Terapist, bana kendinden bahseder misin diye sorduğunda kendilerinin iyi ve kötü özelliklerini bir arada söyleyemezler.
Kendini ya çok iyi tanıtır ya da sadece kötü özelliklerinden bahseder. Yani bu kişilik örüntüsünde bölme çok sık kullanılan savunma mekanizmasıdır. Bu kişiler önemli ötekiler olan anne baba kardeşlerini de bütün bir kimlik halinde tanıtamazlar.
Borderline kişilik örüntüsüne sahip kişiler, kendilerine acı veren olumsuz duyguları tam olarak deneyimlemekten kaçınırlar. Bu acı verici duygulara temas etmemek için eyleme vurma davranışları sergilerler. Olumsuz duygudan kaçmak için aşırı yemek yiyebilirler, çok hızlı araba kullanırlar, rastgele cinsel beraberlik yaşayabilirler, aşırı sigara alkol kullanabilirler, gereksiz yere alışveriş yapabilirler. Amaç, boşluk duygusundan kaçmak ve acı verici olumsuz duyguları yaşamamaktır. Terapide de danışan olumsuz bir şey anlatırken güler, acıdan kaçar, bazen de konuyu değiştirir konudan konuya atlayabilir.
Bu kişilerin bazen gerçeklik bağlantısı kopabilir, örneğin, sevdiği bir kişiyle sokakta kavga ederken aşırı tepkiler gösterir, bağırıp çağırabilir. Sanki orada sadece ikisi vardır, çevrenin farkına varamaz.
Borderline kişilik örüntüsüne sahip kişiler, ilişkide olduğu kişiye yapışma eğilimi gösterirler, onun istediği gibi davranır, adeta kendinden vazgeçerler.
Sevdiği kişi tarafından hep terk edileceğinden korkar, karşı taraf onu bırakmasın diye kendisini terk ettirecek davranışlar sergilerler. Sevdiği kişiyi bunaltır, kendinden soğutur.
Aktarım odaklı terapi, sınır kişilik örgütlenmesine sahip kişilerde çok etkili bir terapidir. Terapi seanslarında danışan ne getirirse terapist onunla çalışır.
Terapide danışanın söylediği şeylerle ilgili netleştirme yapılır, Danışanın duygusuyla anlattıkları uyuşmaz ise, danışan olumsuz duygusundan kaçmak için o duyguya giremezse, kullandığı savunma mekanizmaları işlevsiz ise bütün bunlar yüzleştirilir. Terapist, danışanın anlattıkları arasında tutarsızlıklar varsa bütün bunları yorumlar. Terapist, danışan onu övdüğünde idealize ettiğinde veya değersizleştirdiğinde nötr kalır. Bu duruş danışanın bölmesinin kapanmasına neden olur, terapistiyle yeni ve düzenleyici bir deneyim yaşar.
Hayatınızı gerçek kendiliğinizle her halinize şükrederek geçirmeniz duasıyla Allah( c.c)’a emanet olunuz.
KIVANÇ TIĞLI BULUT.
PSİKOTERAPİST DANIŞMAN.