PANİK ATAK EMDR TRAVMA TEDAVİSİ İLE İYİLEŞİYOR
Değerli okuyucular, panik bozukluk tekrarlayıcı, beklenmedik panik atakları ve en az bir panik atağı izleyen olası bir atakla ilgili belirtilerin olduğu bir kaygı bozukluğudur. Panik atak sıcak basması, göğüs ağrısı, nefes alamama gibi bedensel belirtiler ile ölüm ya da kontrolünü kaybetme korkusu gibi bilişsel belirtilerin bir arada gözüktüğü yoğun bir anksiyete halidir. Belirtiler aniden başlar ve artarak 10 dakika içinde en yoğun düzeye çıkar. Panik ataklar sadece panik bozuklukta görülmez. Panik bozukluğun en önemli özelliği çoğu zaman nerede ve ne zaman ortaya çıkacağı kestirilemeyen ve yoğun bir korku, endişe ile kötü bir şeyler olacağı beklentisi ile başlayarak kısa sürede en yüksek düzeye ulaşan atakların görülmesidir.
Panik bozukluk hastalarının geçmiş yaşantılarında olumsuz yaşam olaylarının varlığı oranı oldukça yüksektir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada panik bozukluğu hastalarının %70,6’sında en az bir çocukluk çağı ve %87,1’inde ilk panik atak öncesi 1 yıl içinde en az 1 olumsuz yaşam olayı öyküsü tanımlanmıştır (Etik ve ark, 2007).
Panik bozukluğu hastalarının tedavisinde yaygın olarak ilaç tedavileri ve bilişsel davranışçı terapi teknik ve yöntemleri kullanılmaktadır. EMDR(Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi) da Panik bozukluk hastalarında kullanılmaya başlanan yeni ve etkili yöntemlerden biridir. EMDR değişmeden/işlenmeden görüntü, düşünce, duyum gibi ilk hali ile depolanmış travmatik anıların yeniden işlenmesini sağlar.
38 yaşında erkek danışan. Evli, 2 çocuk babası, sağlık çalışanı. Nefes almada güçlük, terleme, titreme, çarpıntı, bayılacakmış hissi, baş dönmesi, ölüm korkusu, tek kalamama, işe gitmekte zorlanma, toplu taşıma kullanmakta zorluk, özel araç kullanamama, kalabalık ortamlara girememe şikayetleri ile arkadaşlarının yönlendirmesi ile danışmanlık merkezine başvuru yaptı. Bu şikayetler ilk panik ataktan sonra başlamış, araç kullanamama durumu ise daha önce de olan bir problem olarak ifade edilmiştir.
İlk panik atağını 2 yıl önce evde eşi ile birlikteyken rahatsızlığı sonucu aldığı ilacın etkisi ile anaflaktik şok geçirdiğini düşünmesi ile başlamış. Yoğun çarpıntı, boğulma hissi, baş dönmesi ve bayılma gibi belirtiler yaklaşık 2 saat sürmüştür. Hastaneye kaldırılmıştır. Fizyolojik herhangi bir rahatsızlık tespit edilememiştir. Bu olayın devamında 1 ay içerisinde işyerinde ve evde çok sayıda benzer atak geçirerek psikiyatriye yönlendirilmiştir. Panik bozukluk tanısı almıştır. İlaç tedavisi uygulanmış ancak atakların sıklığı azalmasına rağmen her an yeni bir atak olabilir korkusu ile hareket etmeye başlamıştır. Bu durum işe gitmesini zorlaştırmış, toplu taşımayı kullanmakta zorluk çekmesine neden olmuştur. Evde tek kalamamaya başlamış, evden dışarı çıkmakta, cami, alışveriş merkezi gibi kalabalık ortamlara girmekte zorlanmıştır.
Terapiye başvurusundan sonra detaylı öyküsü alınmıştır. Güncel yaşadığı problemlerin geçirdiği atakların yanında, öfke problemi, araç kullanamama, evden çıkmakta güçlük ve yükseklik korkusu olduğunu belirtmiştir. Öykü alınırken babasının çocukluğunda şiddet uygulayan, eleştiren, baskıcı ve otoriter bir tutum sergilediği bilgisi alınmıştır. Ayrıca çocukluğunda yaşadıkları yerde evlerinin yakınında bulunan asfaltta 3 tane büyük trafik kazasına şahit olmuş. Bu kazalarda çok sayıda cesedi yakından görmüştür.
EMDR terapisi ile çalışmaya başlamadan önce kaygı kontrolüne yönelik gevşeme egzersizleri, güvenli yer çalışması yapılmıştır.
Yaklaşık 4 ay içerisinde toplam 12 seans yapılmıştır. EMDR terapisine hata yapan biriyim kognisyonuna ait olan en eski hatırladığı anı ile çalışmaya başlanmıştır. Daha sonra diğer temalar için de aynı yol izlenmiştir. Çalışılan anının yanı sıra aynı temada olan anıların da rahatsızlık derecesinin «0» olduğu görülmüştür. Son panik atağını düşük seviyede 4. seansa geldiği hafta geçirmiştir.
İlerleyen aşamalarda arkadaşları ile birlikte araç kullanmaya ve trafiğe çıkmaya başlamıştır. Eşi tarafından artık öfkelenmediği ve sakin biri olduğu şeklinde bir geri bildirim aldığında öfke probleminin eskisi gibi olmadığını fark etmiş ve seansta bunu belirtmiştir. Tetikleyiciler bittikten sonra gelecekte benzer sıkıntıların tekrar olmasına yönelik kaygıları ele alınmış; olması istenilen davranış ve tepkilerle ilgili olumlu düşüncelerin güçlenmesi adına gelecek şablonu uygulanmıştır. Tedavinin sonrasındaki 1. ayda yapılan kontrol seansında durumun stabil olduğu ve panik atak yaşanmadığı gözlenmiştir.
Yaşadığı travmatik nitelikli birçok anısı olan danışan uzun yıllar öfke, araç kullanamama gibi baş edebildiği sorunlarla hayatını sürdürmüştür, 2 yıl önce geçirdiği rahatsızlık sonucu kullandığı ilaç onun için bir tetikleyici olmuştur. Panik atakların yaşadığı soruna eşlik etmesi panik bozukluk tanısı almasına neden olmuştur. Ancak bu durum geç başlangıçlı travma sonrası stres bozukluğu olarak da değerlendirilebilir. Travmatik anıların çalışılması kişide hızlı bir değişim yaşanmasını sağlamış güncel olarak rahatsız olduğu durumlar ortadan kalkmıştır. Ayrıca yıllardır devam eden öfke kontrol problemi, yükseklik korkusu, araç kullanamama gibi durumlarda terapi sürecinde büyük oranla olumlu yönde değişmiştir.
EMDR yaklaşımına göre travmatik anı ile ilgili anılar işlevsel olmayan tepkilerin verilmesine yol açar. EMDR değişmeden/işlenmeden görüntü, düşünce, duyum gibi ilk hali ile depolanmış travmatik anıların yeniden işlenmesini sağlar. Bu donmuş haldeki verilerin bilgi işleme sürecinde yeniden harekete geçirilmesi ve gösterilmesi için uygun tutum ve becerilerin yerleşmesi sağlanır.
Paniksiz huzurlu günler geçirmeniz duasıyla Allah(c.c )’a emanet olunuz.
KIVANÇ TIĞLI BULUT.
PSİKOTERAPİST DANIŞMAN.
Kaynak: Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi/ EMDR: Olgu Sunumları- Reyhan Nuray DUMAN-Suna BAYRAM-Bilge DEMİRTAŞ.