* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: SOSYAL FOBİ VE YALNIZLIK  (Okunma sayısı 309 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
SOSYAL FOBİ VE YALNIZLIK
« : Kasım 19, 2018, 09:09:50 ÖÖ »
SOSYAL FOBİ VE YALNIZLIK

Semra 23 yaşında üniversite mezunu bekâr bir kişiydi. Danışmanlık merkezine insanlarla konuşmada zorluk çekme, toplu taşıma araçlarında, tanımadığı ortamlarda iş başvurularında ellerde titreme, yüz kızarması, terleme, kalp çarpıntısı gibi şikayetlerle başvuruda bulundu. İki sene önce yaşamış olduğu travmatik bir anısı var; okuldan yeni mezun olduğunda, bir şirkete iş başvurusu için görüşmeye gitmişti. İş yerinin müdürüyle mülakat yapılırken, müdürün sorularından birine cevap verirken dili sürçmüş ağzından ilgili olmayan bir sözcük çıkmıştı. Bunun üzerine müdürün yüzünde bir gülümseme belirmişti ve işe alınmamıştı. Bu olumsuz anıdan sonra tanımadığı kişilerle iletişime geçtiğinde, topluluk içinde bulunduğunda huzursuz olma ve bu kendisine sıkıntı verici ortamlardan kaçınma şikayeti başlamış. Zaman içinde çoğalan şikayetlerinden dolayı evden çıkamayacak duruma gelmiş. Danışanla ilk önce sosyal fobiye yönelik bilişsel davranışçı terapiye başlandı. 3 seans sonunda danışanın kendisi ile ilgili olumsuz bilişlerinin çoğunun son travmatik olayla ilgili oluşu nedeniyle danışanla tedaviye EMDR ile devam edilmesine karar verildi. Sonraki seansta danışana EMDR sürecine hazırlık olarak güvenli yer ve kaynak yerleştirme egzersizleri uygulandı.

Çalışma için olayın en kötü resmi; yeni iş başvurusunda müdürün sorusuna cevap verdikten sonraki, müdürün onunla dalga geçer gibi baktığının görüntüsü.

Duygu: Kendine ve işverene karşı kızgınlık, utanç

Olumsuz biliş: Ben yetersizim.

Arzu edilen olumlu biliş: Yeterli biri olabilirim.

Olayın rahatsızlık puan seviyesi: 10

Beden duyumu: Başında ağırlık, kollarda uyuşukluk olarak bildirdi.

Bir buçuk saatlik seansın sonunda resimle ilgi sıkıntılar anlamlı derecede kayboldu. Çalışmanın sonun da resme bakıldığında: “O gün heyecandan dilim sürçebilir, yanlış konuşabilirim.” Kim olsa heyecanlanırdı, bu benim yetersiz olduğum anlamına gelmez” şeklinde biliş oluştu. Rahatsızlık seviyesi 0’a indi. 2 ay sonra yapılan kontrol görüşmesinde danışanın şikayetlerinin anlamlı ölçüde azaldığı saptandı.

Değerli okuyucular, sosyal anksiyete diğer insanlar tarafından eleştirilme, seyredilme ve yargılanma korkusudur. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki sosyal fobi düzeyi yalnızlıkla doğru orantılıdır. Sosyal fobi çoğu zaman yalnızlığa iter. Sosyal fobik bir insan sürekli kuşkucudur. Kolay kolay kimseye güvenmez. Etkileşim kurmaktan yanlış anlaşılacağı korkusuyla çekinir. Karşı cinsle ilişkileri de bu sebeplerden sekteye uğrar. Sosyal fobik insan çoğu zaman yalnızlığı tercih eder. Ve kendisini tecrit altına alır. Kimseyle tanışmak istemez. Yeni veya kalabalık ortamlara girmez. Yalnızlığın zor olduğunu, çekilmez olduğunu kabullense de adımlar atmaya korkar.

Söylediğimiz gibi her yalnız olan sosyal fobik değildir. Bu açıdan her sosyal fobik de yalnız değildir. Peki, bir sosyal fobik olduğunuzu nasıl anlayabilirsiniz? Bir düşünün, ev arkadaşınız veya iş arkadaşınız pazar günü sizinle birlikte yeni girdiği kulübün sohbet etkinliğine gitmek istiyor. Bilmediğiniz, daha önce hiç bulunmadığınız bir ortam. Cevabınız ne olurdu? Eğer bir sosyal fobikseniz: ‘Kesinlikle hayır!’. Çünkü orada rezil olmaktan, eleştirilmekten veya yargılanmaktan korktuğunuz için evde yalnız şekilde, sıkıntıdan patlayarak hafta sonunuzu zehir ederdiniz. Oldu da arkadaşınızın zoruyla veya başka bir sebepten bu ortama girdiniz. Orada ne hisseder, neler düşünürdünüz? Kesinlikle orada da yalnız kalırdınız. Kafanızın içine çekilip, kendinizle ‘acaba’ temalı konuşmalar yapardınız. ‘Acaba ne söylesem? Acaba yanlış anlaşılır mıyım?’ El titremeleri, terleme, soluk alıp verişlerin hızlanmasını saymıyorum bile (Eğer ileri derecede sosyal fobik iseniz).

Sosyal anksiyete rahatsızlığına yakalanan kişilerin kendine güvenleri, geçmişte yaşanan bazı olaylar, olumsuz tecrübeler sonucunda azalmaya başlar. Böyle olumsuz yaşantılar, bazen üzeri kapatılarak bilinçaltına atılabilir. Bunlar kişiye ağır geldiği için bilinçaltına atılmıştır. Bu olumsuz tecrübeler, bir psikoterapist ile yapılan terapi seanslarında, özellikle de EMDR seanslarında ortaya çıkar ve kendi yerini bulur.

Sosyal ilişkilerinizde kendinizi rahat çekinmeden ifade edebilmeniz duasıyla Allah’a emanet olunuz.

KIVANÇ TIĞLI BULUT.  PSİKOTERAPİST  DANIŞMAN.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]