Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET GENEL
KUR'ANI KERİM
YENİ - Kur'an Günlüğü
Kur’ân Günlüğü 5 Cüz
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Kur’ân Günlüğü 5 Cüz (Okunma sayısı 125 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 8063
Kur’ân Günlüğü 5 Cüz
«
:
Mart 05, 2025, 08:54:27 ÖÖ »
Kur’ân Günlüğü 5 Cüz
Allah insanın yükünü hafifletmek ister
“Allah, sizin yükünüzü hafifletmek ister. Zira insan zayıf yaratılmıştır.” (Nisâ 4/28)
Yerlerin ve göklerin yüklenmeye cesaret edemediği “dünya hayatında sınanma emaneti”nin sorumluluğunu kabullenen insan (bk. ), ağır bir yük yüklenmiştir. İnsan olmak, hakikaten zordur. “İnsan” olmanın farkına vararak yaşamaya çalışmak; hayata, ölüme, varlığa, yokluğa dair kafa yorarak, bunları -künhüne asla vâkıf olamayacağımızı bile bile- anlamaya ve sorgulamaya çalışmak, bu zorluğu daha da şiddetlendirir. Sa’dî’nin dediği gibi “İnsan; bir damla kan, yüz bin endişeden ibaret bir varlık (Yek katre-i hûnest, sâd hezârân endîşe).” Hz. Mevlânâ’nın ifadesiyle insan, iç âleminde “dokuz yüz katlı” bir potansiyeli barındırıyor. Şayet Yüce Yaratıcı’nın kendisine yüklediği “hilafet emaneti”nin farkına varır ve kendisini esmâ-i ilâhiyyenin tümünün mazharı olmaya adarsa, melekleri kendisine hayran bırakacak bir potansiyele sahiptir. Ancak nefsinin kölesi ve esiri olarak yaşamayı seçerse, diğer canlılardan daha düşük bir konuma inip (bk.) esfel-i sâfilîne düşme (bk.) tehlikesi ile de karşı karşıyadır. İçinde bu kadar farklı kutupları ve potansiyelleri taşıyan bir varlığın iç âleminde gerilimler yaşamaması imkânsızdır. İşte yarattığı insanın bu gerginliğini, acziyetini ve zayıflığını iyi bilen Yüce Allah, bu âyet-i kerimede zımnen şöyle buyurmaktadır: “Ey kulum! Biliyorum, sana ağır bir yük yükledim. O yükü yükleyen Ben olduğum gibi onu hafifletmek de Benim elimde. Ben senin yükünü hafifletmek isterim. Ama bunun için önce senin buna talip olman gerek. Gel, buna talip ol! Ben de yükünü hafifletivereyim.”
Allah, insanın yükünü nasıl hafifletir? İnsan aklı, başta kendi varoluşu olmak üzere diğer varlıkların ve tümüyle evrenin varoluşu hakkında kendi başına küllî bir hükme ve kesin bir sonuca varma yeteneğine sahip değildir.
Dolayısıyla varoluşsal sorulara cevap bulamamak, insan için çok ağır bir yüktür. Cevabını kendi başına asla bulamayacağı metafizik soruların ortasında, onun yardım alabileceği yegâne kaynak ise vahiydir. Madde duvarının ardını gördüğünü söyleyen peygamberlere kulak vermekten başka yardım alabileceği ciddi bir kaynak yoktur. İşte Hak Teâlâ, seçtiği elçiler vasıtasıyla insanın metafizik konulardaki sorularına cevaplar vermek suretiyle imana, marifetullaha ve muhabbetullaha yönlendirerek ona yardımcı olmakta, aklını kalbiyle birlikte kullanmasını öğreterek ona dünyanın geçici telaşlarına dalmaktan kurtulup manen yükselmenin yollarını göstermekte; böylece onun yükünü hafifletmektir. Allah’ın varlığından şüphe etmek, O’nu inkâr etmek ve O’na iman etse bile dünyaya meyletmek de insanın kalbinde ağır bir yüktür. Yükü ağır olan insan, kolay yol alamaz; kanatlarına yük bağlanmış bir kuş uçamaz. Şu hâlde dünya serüveninde, maneviyat ufkunda yol almak isteyen, miraçlara yükselmek isteyen insanın, O’nun varlığına dair şüphelerden, dünyevî sevgiler ve bağlardan oluşan ağırlıklarını hafifletmesi gerekmektedir.
Bunun için de Hikmetli Kitab’ın ve Kutlu Nebi’nin rehberliğine ihtiyaç vardır. Bu âyeti sık sık okuyup “Rabbim! İşte ben ve işte yüklerim! Madem yüklerimi hafifletmek istiyorsun; ben de yüklerimi hafifletmen için huzuruna geldim. Kalbimdeki yüklerden Senin huzurunda kurtulmak istiyorum.” diye O’na sığınmalı ve hayal dünyamızda bu yükleri somut bir şekilde canlandırarak kalbimizden tek tek attığımızı tahayyül etmeli.
Haram mal manen yüktür, kalbi öldürür, toplumu çürütür
“Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan bir ticaret yapın. Aranızda meşru olmayan yollarla kazanılan malları yemeyin ve kendinizi öldürmeyin. Hakikaten Allah, size karşı pek merhametlidir.” (Nisâ 4/29)
Bu âyet-i kerîme, yukarıda bahsi geçen “Allah, sizin yükünüzü hafifletmek ister.” meâlindeki âyetin hemen peşinde zikredilmiştir. “Kendinizi öldürmeyin.” hitabındaki “öldürmek” mecazen “manen öldürmek, huzur ve bereketi yok etmek” anlamında kullanılmıştır. Sanki Hikmetli Kitap, şöyle demek istemiştir:
“Ey insan! Hani Rabb’in yüklerini hafifletmek istiyor ya; işte insanın en büyük yüklerinden birisi, haram maldır. O hâlde, onu kalbinde yük edip de manevî hayatını öldürme.” Âyette çoğul kipiyle “Kendinizi öldürmeyin!” buyurulmuştur. Bununla, haram mal yemenin vereceği zararın bütün topluma sirayet edeceği ifade edilmek istenmiştir. Vakıa o dur ki, meşru olmayan yollarla para kazanma vesileleri kolaylaştıkça buna tevessül edenler artacak ve böylece haram mal yemek toplumda yaygınlaşıp o toplumu manen tüketecek, çürütecek, toplumun bereket ve huzurunu bitirecektir.
Müslüman olduğunu söylediği hâlde Müslümanların karşısındaki cephede yer almak
“Melekler, kendilerine yazık edenlerin canlarını alırken şöyle derler: ‘Siz ne yapıyordunuz?’ Onlar: ‘Biz, bu memlekette zayıf görülenlerdendik.’ derler. Melekler ‘Peki, Allah’ın arzı geniş değil miydi? Neden başka diyarlara hicret etmediniz?’ derler. İşte böylelerinin varacağı yer cehennemdir. Ne kötü bir yerdir orası!” (Nisâ 4/97)
Bu âyet, Mekke’den Medine’ye hicret etme imkânları olduğu hâlde hicret etmeyip Mekke’de müşriklerin arasında yaşamaya devam eden, bu sebeple de imanlarını muhafaza etmeyi ve dinlerini yaşamayı tehlikeye atan kimseler hakkında nazil olmuştur. İbn Abbas’ın (ra) bildirdiğine göre; İslâm’ı kabul etmiş olanların bir kısmı müşriklerle beraber yaşıyorlar; savaşlarda da Müslümanların karşı cephesinde yer almak zorunda kalıyorlardı. Bunlardan bazıları, savaşta yaralanıyor ya da ölüyorlardı. Bunun üzerine “Kendilerine yazık edenler”le alâkalı bu âyet nâzil oldu (Buhârî).
Bu âyetten anlaşılan mesaj şudur: Müslüman olduğunu iddia ettiği hâlde, bazı menfaatler uğruna Müslümanların karşısındaki cephede yer alanlar, kendilerine yazık ederler. Müslüman, safını ve rengini net bir şekilde belli etmeli; mahallesini terk etmemelidir. Meşru bir gerekçe olmadığı takdirde, menfaat nedeniyle İslâm düşmanlarının arasında yaşamamalı, onların “mahalle”sine geçip Müslümanlara karşı açılan cephelere dolaylı veya zımnen de olsa destek vermemelidir.
Mahmut Ay.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET GENEL
KUR'ANI KERİM
YENİ - Kur'an Günlüğü
Kur’ân Günlüğü 5 Cüz