Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET GENEL
KUR'ANI KERİM
YENİ - Kur'an Günlüğü
Kur’ân Günlüğü 6 Cüz
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Kur’ân Günlüğü 6 Cüz (Okunma sayısı 94 defa)
0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 8063
Kur’ân Günlüğü 6 Cüz
«
:
Mart 06, 2025, 08:39:52 ÖÖ »
Kur’ân Günlüğü 6 Cüz
Allah kime hidayet verir, kimi saptırır?
“…Gerçek şu ki, size Allah’tan muazzam bir nur ve apaçık bir kitap geldi. Allah, rızasına talip olanları o kitap vesilesiyle kurtuluş yollarına yönlendirir/hidayet eder; karanlıktan aydınlığa çıkarır ve dosdoğru bir yola iletir/hidayet eder” (Mâide 5/15-16).
Kur’ân-ı Kerîm’de pek çok âyette “Allah, dilediğine hidayet verir; dilediğini saptırır.” mealindeki ifadelerle karşılaşırız. Bu ifade, şöyle bir soruyu akla getirir: “Madem insanları doğruya da yanlışa da yönlendiren Allah’tır. O zaman insanın iradesinin önemi yok mudur? Eğer öyleyse, insanın imtihan edilmesinin ne anlamı kalır?” Meseleyi çok özet olarak şöyle açıklayabiliriz: Bu konudaki âyetleri iki grupta ele alabiliriz:
1. Hidayet ve dalâletin Allah’tan olduğuna vurgu yapan âyetler. Bunlar çoğunluktadır.
2. Allah’ın hidayeti ve dalâleti hak edenlere verdiğini gösteren âyetler.
Yukarıdaki 36. âyet bu tür âyetlerdendir. Birinci gruptaki âyetleri şöyle değerlendirebiliriz: Hikmetli Kitab’ın ana gayesi, evreni yaratan ve yaşatan, oradaki her bir detaydan haberdar olan ve onu idare eden bir Allah tasavvurunu zihinlerde yerleştirmektir. Bu sebeple, hidayet ve dalâlet söz konusu olduğunda da pek çok âyette, bu meselenin Cenâb-ı Hakk’ın takdirinde olduğu, hidâyet ve dalâletin O’nun dilemesine bağlı olarak gerçekleştiği vurgulanır. Burada mesaj şudur:
Allah’tan bağımsız hiçbir varlık, olay, duygu, düşünce ve inanç yoktur. Bu tür âyetler, Hak Teâlâ’nın mutlak kudretine, esmâ ve sıfatlarıyla her varlıkta ve hadisede tecelli ettiğine vurgu yapar. İkinci guruptaki âyetler ise, hidayet ve dalâletin ortaya çıkmasında insanın özgür iradesinin de etkisi olduğunu vurgular. Mesela yukarıda meâlini verdiğimiz âyetlerde, Allah’ın kurtuluş yollarına ve dosdoğru yola hidayet ettiği kimselerin, O’nun rızasına talip olan kimseler olduğu ifade edilmiştir. Demek ki önce kul, Allah’ın rızasına talip olur ve bu konuda gayret eder; sonra da Allah, kulun bu talebini görerek ona hidayet eder. Şu mealdeki âyetler, bu konuda örnek verilebilir: “Bir millet kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.” (Ra’d 13/11 ve Enfâl 8/3), “Allah, iman edenlere mutlaka hidayet eder.” (Hac 22/54),
“Allah, kendisine yönelene hidayet eder.” (Şûrâ 42/13), “Uğrumuzda çaba gösterenleri yollarımıza iletiriz/hidayet ederiz.” (Ankebût 29/69)
Şu mealdeki âyetler de dalâleti, kulun kendi iradesiyle hak ettiğini gösterir: “Allah, inkâr edenleri işte böyle saptırır.” (Mümin 40/74), “Bilakis Allah, onların kalplerini, inkâr etmeleri sebebiyle mühürlemiştir.” (Nisâ 4/155),
“Âyetlerimize inanmayanlara Allah hidayet nasip etmez.” (Nahl 16/104), “Allah zalimleri saptırır.”
(İbrahim 14/27), “Onlar, doğru yoldan sapınca, Allah da onların kalplerini saptırmıştır. Allah, fasıklara hidayet nasip etmez.” (Saf 61/5), “Allah, haddini aşan şüpheci kimseleri işte böyle saptırır.” (Mümin 40/34), “Allah, kibirli ve zorba kimselerin kalplerini işte böyle mühürler.” (Mümin 40/35),
“Allah, yalancı ve nankör kimselere hidayet nasip etmez.” (Zümer 39/3), “Allah, aşırıya kaçan şüpheci kimseleri işte böyle saptırır.” (Mümin 40/34).
Hâsılı; Hikmetli Kitap’tan anlaşılan o dur ki, insan cüzi iradesiyle hidayet ya da dalâlete talip olur.
Hak Teâlâ da küllî iradesiyle o talebe karşılık verir ve ona uygun sonucu yaratır. İstemek kuldan; yaratmak Allah’tandır.
Müslüman, “öteki”nin kutsalına dokunmamalıdır
“Ey iman edenler! Allah’ın işaretlerine, haram aya, boyunları bağsız ve bağlı kurbanlıklara, Rablerinin lütuf ve rızasını umarak Beytülharâm’a yönelmiş kimselere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıkınca avlanabilirsiniz. Mescid-i Harâm’a girmenizi engellediler diye bir topluma karşı duyduğunuz kin, sakın aşırı tepki vermenize sebep olmasın.
İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan sakının; Allah’ın cezası çetindir” (Mâide 5/2).
Bu âyetin sebeb-i nüzulü olarak şu hadise zikredilir: Hutam el-Bekrî adında biri, Medine’ye gelip Efendimiz’in (sav) huzuruna çıkmış, Müslüman olmak istediğini söylemişti. Efendimiz’in (sav) kendisine İslâm’ı anlatmasından sonra “Senin bu anlattıkların çok zor şeyler. Ben bunları kendi kabileme de anlatayım. Onlar kabul ederlerse, ben de ederim.” deyip huzurdan ayrılmıştı. Kabilesine dönerken, Medinelilerin meralardaki develerini de sürüp götürmüştü. Bu şahıs, ertesi yıl, Yemâme’den bir ticaret kervanı yükleyip hac için yola çıkmıştı. Bir yıl önce Medine’den çaldığı develerin birçoğunun boynuna gerdanlık takıp kurbanlık olarak Mekke’ye sevk etmişti. Bunu haber alan Müslümanlar, bu şahsın kervanını vurmak için Efendimiz’den (sav) izin istemişlerdi. Bunun üzerine bu âyet nazil olmuştur. Hacca kurban olarak gönderilen hayvanlar, müşrik geleneğinde kutsal kabul edilir, onlara dokunulmazdı. Âyet, Müslümanlardan, bir müşrik tarafından kendilerinden çalınmış olan develer kurbanlık olarak hacca gönderilirken bile, putperestlik inancı içinde kutsal kabul edilen kurbanlık develere dokunulmamasını istemiştir. Bu yönüyle âyet, şu önemli dersi vermektedir:
Herhangi bir inanç sistemi içinde kutsal kabul edilen bir şeye saldırılmamalı ve dokunulmamalıdır. Velev ki bu, bir müşriğin kendi inancına göre kutsal addettiği sizden çalınmış kurbanlık develer olsa bile. Mesaj şudur:
Başkalarının inanç sistemini ve kutsallarını kabul etmeyebilirsin ve yeri geldiğinde eleştirebilirsin/eleştirmelisin, ancak bunlara saldırmamalısın; ötekinin kutsalına asgarî düzeyde saygılı olmalısın. Öte yandan, hac yolculuğuna çıkan müşriklerin, âyette “Rablerinin lütuf ve rızasını umarak Beytülharâm’a yönelmiş kimseler” olarak nitelendirilmeleri ve bunlara saygısızlık edilmemesinin istenmesi de çok manidardır. Mesaj şudur: Kendi din anlayışlarına göre inandıkları Tanrı’nın rızasını kazanmak için dinî ritüel yapan insanlara saygısızlık edilmemelidir.
Mahmut Ay.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET GENEL
KUR'ANI KERİM
YENİ - Kur'an Günlüğü
Kur’ân Günlüğü 6 Cüz