* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Afetler Karşısında Allah İnancı  (Okunma sayısı 229 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8306
Afetler Karşısında Allah İnancı
« : Mart 31, 2025, 07:54:37 ÖÖ »


Afetler Karşısında Allah İnancı

Kendisini bazen çok güçlü görse de nihayetinde aciz bir varlık insanoğlu. Dedikodu, haset ve iftira gibi ahlâkî afetlere; hastalık ve yaşlılık gibi bedenî afetlere; deprem ve sel gibi tabiî afetlere maruz kalan ya da kalma riskiyle karşı karşıya olan bir varlık nasıl aciz olmasın ki! Peki, bu acziyeti karşısında onu dayanıklı ve dirençli kılacak en güçlü şey ne olabilir? Elbette ki Tanrı inancı. Zira O varsa, her şey anlamlıdır. O yoksa hiçbir şey anlamlı değildir. O varsa, meydana gelen her afetin ve her musibetin, künhünü tam olarak bilemediğimiz bir hikmeti vardır. Çünkü merhameti sonsuz olan bir Tanrı’nın, bunları kullarına acı çektirmek ve zarar vermek amacıyla yaratmış olması düşünülemeyeceğine göre, bunlar şimdilik idrak edemeyeceğimiz bazı hikmetlere binaen meydana gelmiş olmalıdır. İşte evreni yaratan ve yöneten bir Allah’a olan iman, insanın çare bulunmaz acziyetine metafizik bir anlam katarak onu rahatlatmaktadır.

Allah’a sağlam bir iman ile bağlı olan bir kişi, musibet ve afetler başına gelmeden önce de, geldiği zaman da, geldikten sonra da, bunları inancı çerçevesinde yorumlayıp anlamlandırarak yaşadığı sıkıntıları hafifletebilir; hatta bunlardan manen haz dahi alabilir. Bunun somut örneklerini, geçtiğimiz hafta sonu depremle ilgili gerçekleştirilen program vesilesiyle görmüş olduk. İslam Alimleri Vakfı, Kahramanmaraş ve çevresinde meydana gelen depremin ikinci yıl dönümü münasebetiyle 6-8 Şubat 2025’te Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay’ı kapsayan “Kendi Gök Kubbemiz Buluşmaları” adıyla çok verimli bir program düzenledi. Cuma günü Kahramanmaraş’ta, sabah başlayıp akşam 22.00’ye kadar devam eden, halkın da katıldığı konferanslar düzenlendi; camilerde sohbetler yapıldı. Cumartesi günü, Kahramanmaraş’taki deprem şehitliği ziyaret edilerek şehitlerimiz dualarla anıldı. Aynı gün, adı geçen üç şehirde İslam Alimleri Vakfı’nın temsilcileri konumundaki kıymetli ilim adamları, önemli ziyaretler gerçekleştirdiler.

Bu program, vakfın deprem bölgesindeki ilk faaliyeti değildi. İslam Alimleri Vakfı şemsiyesi altında bir araya gelmiş olan değerli ilim adamları, depremin ertesi günlerinde deprem bölgelerine gidip, depremzedelerin manevî rehabilitasyonu konusunda çok gayretli çalışmalar yapmışlardı. Mezkur deprem zamanında bendeniz yurt dışı görevinde olmam hasebiyle deprem bölgesindeki insanlara hizmet etmekten mahrum kalmıştım. Ancak sahada faaliyet gösteren hocalarımızdan duyduklarım, böyle musibet anlarında imanın ne büyük bir imkân olduğunu ve din adamlarının, felaketzedeleri manen teskin ve teselli etme hususunda rol, vazife ve sorumluluklarının ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. Nitekim dünya genelinde ve ülkemizde yapılan saha araştırmalarının tamamı, inançlı insanların afetler karşısında inançsız insanlara göre daha dayanıklı olduklarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

İslam Alimleri Vakfı’nın geçen hafta tertiplediği toplantılar ve ziyaretler boyunca bir kez daha müşahede edildi ki, Allah inancı, yaşadığı zorluklar karşısında insanı güçlü kılan en önemli dayanaktır. Bilimin ilerlemesiyle, insan hayatını maddî manada kolaylaştıran pek çok buluşun ortaya çıktığı bir gerçektir. Ancak bilimin de aciz kaldığı durumlar vardır. Bilim, hadiseleri sebep-sonuç ilişkisi bağlamında açıklamaya çalışır; lâkin anlamladır(a)maz. Varlıklara, varoluşa ve hadiselere anlam katmak, dinin işidir. Bilim insanı, depremin nasıl meydana geldiğini ve ondan korunmak için ne tür tedbirler almak gerektiğini açıklar. Ancak deprem olduktan sonra depremde sakat kalmış insanları ya da yakınlarını kaybedenleri teskin edemez; yaşananların niçin yaşanmış olabileceğine dair bir anlamlandırma yapamaz; o konuda tek bir kelime edemez. Oysaki, insanın böyle musibet anlarında kendisini teselli edecek, acısını bir nebze olsun dindirecek hikmetli sözlere, bilgece tavsiyelere ve metafizik anlamlandırmalara ihtiyacı vardır. O hâlde insan, dünyanın hengâmesine dalıp, geçici nimetlerin cazibesine kapılarak ve bilimin ilerlemesine aldanarak en büyük anlamından, yani Allah’ından kopmamalı. Yoksa, gönlü Rabbi’nden koparılmış bir insan, mazhar olduğu nimetleri de düçar olduğu musibetleri de dengeli bir şekilde zihin ve gönül dünyasında anlamlandırabilme imkânından mahrum kalacaktır. İşte o zaman, nimete mazhar oldukça şımarıp kibirlenecek, musibete düçar olunca da bunalımlara düşecektir. Zavallı modern insanın gittikçe derinleşen bunalımlarının en büyük kaynağı, bu “inanç kuraklığı” değil midir? Rabbi ile gönül bağı koparılmış bir insan, ne ile huzur bulabilir, ne ile tatmin olabilir?

Dünyanın bin bir türlü mihneti ve musibeti karşısında “Allah’tan geldik ve O’na dönüyoruz.” (Bakara 2/156) diyemeyip kendisine ilâhî bir sığınak bulamayan; bir yakınını kaybettiğinde Hz. Yakup gibi “Sıkıntılarımı ve hüznümü Rabb’ime havale ediyorum.” (Yusuf 12/86) diyemeyen; bir hastalığa maruz kaldığında Hz. Eyyüp gibi “Rabbim! Bana bir dert musallat oldu; Sen merhametlilerin en merhametlisisin.” (Enbiyâ 21/83) diyemeyen; bir baskıya maruz kaldığında, adı anılmayan o mümin kul gibi “Hâlimi Allah’a havale ediyorum.” (Mümin 40/44) diyemeyen biçare modern insan, ne kadar yalnız ve ne kadar ıssız!

Dünya üzerindeki en yaygın afet, işte bu “yalnızlık afeti”dir. Modern insanı, bu yalnızlığından kurtarmak için hepimiz kendi imkânımız ölçüsünde seferber olmalıyız. Zira günümüzde kalplerdeki iman, çok şiddetli “şüphe depremleri”yle sarsılmakta, “dünyevileşme fırtınası” gönül iklimimizi altüst etmekte, “sekülerleşme volkanı” patlamış bir yanardağ gibi lavlarıyla kalplerdeki imanı yakmaktadır. O hâlde gelin hep beraber seferber olalım! Önce kendimizi ıslah edip, sonra ailemizden ve sırasıyla yakınlarımızdan başlayarak imanımızı, maneviyatımızı sevgimizi ve iyiliğimizi insanlarla paylaşmaya çalışalım.

Mahmut Ay.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap