Allah İle Aldatmak
Allah ile aldatma ya da din istismarı geçmişte olduğu gibi günümüzde de dini ve sosyal hayatın belki de bir numaralı gündem maddesi. Aslında hayat kitabımız Kur’an’da da bu hususta bir uyarı var. Bakın ne diyor Kur’an: “…bu dünya hayatı sizi aldatmasın. O çok aldatıcı(Şeytan) da sizi Allah ile aldatmasın” (Fatır35/5)
Dini alan aynı zamanda istismara açık bir alandır. Allah’tan korkmuyorsan dini kullanarak istediğini yapabilir, binlerce, milyonlarca insanı kandırabilir, bu yolda dünyevi her tür imkânı elde edebilirsin.
Hakikaten insanları kandırmak çok kolay. Meselâ bugün bir sarık bir cübbe bir sakal ile çok mübarek! bir zat olabiliyorsun. Millet el öpme kuyruğuna giriyor. Bu memleket geçmişte Kalkancı vakasını yaşamadı mı? Adnan Oktar hadisesi ortada. Bu adamın dini bilgisi mi var, dini bir tahsili mi var? Ama peşinden giden bir sürü var. Hem de tahsilli kişilermiş iyi mi? İnşallah ile maşallah ile bugünlere geldi. Şimdi kodeste. Üstelik bu şarlatan canlı yayında masonluk belgesi alan birisi. Buna rağmen hoca diye peşinden koşanların haddi hesabı belli değil. Bir adam hem hoca hem mason nasıl oluyor diye sorgulayan yok.
İskender Evrenesoğlu denen adamı biliyor olmalısınız? Adam “ben Resulüm” diyor ama peşinden bir sürü Müslüman! gidiyor. Nasıl oluyor bu iş? Adam sözde Kur’an Tefsiri yazmış ama Kur’an’ı yüzüne dahi okuyamıyor. İki tane de televizyon kanalı var. Canlı yayında Allah’tan vahiy alıyor! Müridine “tabiiyetin kabul oldu” müjdesini veriyor! Tabi adam şarlatan olduğundan iş başka şeylere varıyor. Aşna fişne meselesi. Adam hem Mehdi, hem İmam, hem Halife hem de Resul? (MİHR) Bu adam peygamberim diyor, “Risalet Nurları” diye kutsal kitabı da var! Bu kutsal kitabın ilk suresi İnzal Suresidir ve şöyle başlıyor:
“Bismillahirrahmanirrahim. Bu Kitabu’l-Kerim Itla’it-Türk İskender el-Ekber kulumuza indirdiğimiz bir ihsandır. Bu kitap levh-i mahfuzda ümmü’l-kitabın içinde mevcut olup, Kur’an-ı Kerim’den sonra dünyaya indirmekte olduğumuz ilk kitaptır” Ve bu adamın peşinden gidenler de Müslümanım diye ortalıkta dolaşıyor.
Şimdi denilebilir ki; bunlar uç örnekler. Nihayette bunların sapık olduğu belli. Öyle büyük kitleleri de etkileyemiyorlar. O zaman ülkemizde büyük kitlelerin tabi olduğu bir dini gurubun(isim vermeyelim, yoksa linç ediyorlar adamı) sohbet!
kitabından bir bölüm aktaralım. Okuyun siz karar verin. İnsanlar nelerle uyutuluyor, insanlara din diye neler anlatılıyor bir bakın? Daha enteresanı bunları okuyan veya dinleyenler neden hala ses çıkarmıyorlar şaşırıyorum. Bu kitabı onlara göstersen diyecekleri belli. Sen anlamazsın, o öyle anlaşılmaz, orda başka hikmetler vardır. Neyse geçelim sözünü ettiğim sözde sohbet kitabındaki bölüme:
“…İbrahim Ethem için imtihan devresi başlamıştır artık. Şeyhi onu tecrübelerinden geçirmektedir.
Aradan bir müddet geçer. Şeyhi tekrar onu çağırarak canım güzel bir kadın istiyor, der.
İbrahim Ethem peki kurban, diyerek huzurundan çıkar. Düşünmeye başlar. ‘Şeyhimin emrini acaba nasıl yerine getireceğim’ diye….
Şeyhimin arzusunu nasıl yerine getireceğim diye düşüne düşüne eve varır. Eve girer hanımına: Hanım kalk. En iyi elbiselerini giyin. Ziynetini tak, beraberce şeyhimin yanına gideceğiz, der. Şeyhi:
‘Ne getirdin’ diye sorunca: ‘ Siz benden genç ve güzel bir kadın istememiş miydiniz? Kendi hanımımdan daha güzelini bulmama imkân olmadığından onu getirdim’ diye durumunu arz eder. Şeyhi İbrahim Ethem’in hanımını hemen geri gönderir. Yapmış olduğu bu tecrübeyi kâfi görür.
İtikadını, teslimiyetini tam olarak ölçen şeyh hemen İbrahim Ethem’e halifelik verir. İbrahim Ethem zamanın en büyük evliyası olur” (Sohbetler,Seyyid Abdulhakîm El-Hüseynî, Sey-Tac Yay.Sh.118-119)
Mevzu çok geniş. Bir sayfada anlatılacak gibi değil. Piyasada dini görünümlü bir sürü oluşumlar var. Bunlar tuzaklarla dolu. Şunu bilelim bir kere. Allah aklını kullanmayanların başına pisliği boca eder (Bkz Yunus 10/100).Şeytan Allah’ın dosdoğru yolu üzerine oturmuş, tuzaklarını bu yola kurmuş bekliyor.
Recep Şahan.