ÇOCUK İLE ŞİRK KOŞMAK
Çocuk ile şirk koşmak olur mu? Ben de yeni öğrendim, olurmuş. Hem de Kur’an’dan öğrendim. Hem de 30 seneden beri Kur’an okuyoruz, bu ayetin belki bin defa üzerinden geçtik. Demek ki Kur’an okuma metodumuz yanlış. Kur’an’ı yüzüne okursan o da sana yüzüne bakar, sadece yüzüne güler. Kur’an’ı yüreğinden okursan o da senin yüreğine iner.
Efendim bu şirk çeşidini Araf suresi 189-190. Ayetlerden öğrendim. Birlikte okuyalım.
“O'dur sizi bir tek candan yaratan ve kendisine ilgi duysun diye ona kendi cinsinden eşini var eden. Gün gelip o eşine sarılınca/birleşince, (önce) eş hafif bir yük yüklenir/gebe kalır ve o yükü bir süre taşır. Ardından yük ağırlaşınca eşler Rableri olan Allah'a: "Eğer bize eli ayağı düzgün, kusursuz bir çocuk bahşedersen; söz, Sana şükreden kimselerden olacağız!" diye yakarırlar.
Fakat O kendilerine eli ayağı düzgün, kusursuz bir çocuk bahşedince de, onlara bahşettiği çocuk üzerinden O'na ortak koşmaya kalkarlar: oysa ki Allah, onların ortak koştukları şeylerden çok yücedir.”
Görüldüğü gibi burada evlilik ile huzurlu bir aile yuvası kurulması ve eşlerin SALİH EVLAT için Allah’a dua etmeleri anlatılıyor. Buraya kadar her şey normal. Lakin 190. Ayette asıl anlatılmak istenen vurgulanıyor. Burada Allah’ın verdiği çocuk ile Allah’a ŞİRK/Ortak koşma konu ediliyor.
Bu nasıl olur peki? Çocuklarımızı elbette seveceğiz. Lakin her şeyde ölçülü olmak düsturumuz olduğu için sevgide de ölçülü olmak durumundayız. Çocuğu severken Allah’ı unutmak yok. Ya da çocuğun sevgisi Allah’ın sevgisinin önüne geçmeyecek. Önce çocuğu vereni, önce nimeti vereni seveceğiz ve ona teşekkür edeceğiz.Ekmeğe değil ekmeği verene teşekkür edilmeli.
Buradan şunu da çıkarmak mümkün.. Sevdiklerimizi ölçülü seveceğiz. Ana babamızı, şeyhimizi hocamızı büyüklerimizi severken aynı ölçüye dikkat edeceğiz. Ama her şeyden önemlisi bütün bunların sevgisi Allah sevgisinin üstüne çıkmamalı.Allah’ı unutturmamalı.Mal sevgisi de öyle.O yüzden Kur’an’da “Biliniz ki mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir…(Enfal8/28)” uyarısı yapılıyor.
Hiçbir konuda Allah ve Rasulünün önüne geçilmemeli. (Hucurat 49/1) Kur’an ve sünnet bir numaramız olmalı.
Ancak ne yazık ki bugün din adına konuşan bir takım insanlar, sohbetlerinde ayet ve sahih hadis yerine sadece kendi takımının kutsal! kitabını okuyor. Masallarla milleti uyutuyor. Kendi üstadını hatasız, yanılmaz , birtakım ilahi güçleri olan birisi olarak vasıflandırabiliyor.
Bu bağlamda internette bir video gördüm ki dehşet. Biz Kur’an’ın bile mezar başında okunmasının caiziyetini tartışırken adam falan cemaatin-falan hocanın kitabını tıpkı Kur’an gibi mezar başında okuyor.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de, “Bu kitap bana yazdırıldı” zırvalarını da duyuyoruz. Kitap, ilahi bir makamca yazdırılınca artık KUTSAL KİTAP oluyor. Kitabın üstadı da yarı peygamber, yarı ilah oluyor. Özetle paralel din ortaya çıkıyor. Ama adı hala İslam oluyor. Yazık.09.05.2016
Recep Şahan.