HAYAT ALBÜMÜ
Farkında mısınız bilmem. Kesintisiz bir surette gece gündüz gözetleniyoruz. Böylece bizim devasa bir hayat albümümüz hazırlanıyor aslında. Evet biz iman ediyoruz ki Allah bizi devamlı gözetliyor.( Fecr 89/14) Hayatımız, görevli melekler vasıtasıyla 24 saat kayıt altına alınıyor. Kur’an bu hususta şöyle der: “İki melek (insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadırlar. İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.”(Kaf 50/17-18 )
Bu ve benzeri ayetler bize gösteriyor ki bize bir HAYAT ALBÜMÜ hazırlanıyor. Burada mühim olan bu hayat albümümüzde hangi karelerin çok olduğu, ya da bu hayat albümünü hangi karelerle doldurduğumuz.
Bu kayıt ne için tutuluyor? İlahi mahkemede muhakeme yapılırken delil olsun diye. Yani Adil-i mutlak Rabbimiz bizi yargısız infaza tabi tutmayacak.Bu kayıtlar lehimizde veya aleyhimizde delil olacak..
Günlük hayatımızda anılarımızı fotoğraflarız değil mi? Bu fotoğrafları çektirirken kendimize çeki düzen verir, saçımızı ve kıyafetimizi düzeltiriz. Neden? Çünkü biz veya başkaları bu resme bakarken utanmayalım.
Yine bugün işyerleri ve sokaklar kameralarla gözetlenmektedir. Biz bunun farkında olarak hal ve hareketlerimize dikkat ederiz. Hele hırsızlık ya da başka kötülük yapacaklar bu kameralardan çok daha çekinirler.
Tam bu noktada şu soru sorulabilir: İnsan, bu kul yapısı kameralardan çekinir de asla bozulmayan, elektriği kesilmeyen, pili bitmeyen ilahi kameradan neden çekinmez? Nihayette sokaktaki kamera kul yapısıdır. Mesela elektrikler kesilse, kablosu kesilse ya da objektifi boya ile kapatılsa kayıt yapamaz ve devre dışı kalır.
Ama Allah’ın kameraman melekleri kesintisiz kayıt yapıyor. Hem de üç boyutlu değil belki üç bin boyutlu bir kayıt yapıyor. Mesela bildiğimiz kameralar görüneni kaydediyor. Mesela kalpten geçeni kaydedemiyor.Halbuki Allahın kameraları kayıt yaparken niyetleri de kaydediyor.Tamam namazı kılmışsın. Ancak burada hangi niyet var? O da amellerin kabul oluşunda önemli kriterdir. Tamam binlerce lira hayırda bulunmuşsun. Burada hangi niyetle davrandın ona bakalım der Allah. İşte bu ilahi kameralar bunu da kayıt altına alırlar.
Çocuğumuzun karnesinde zayıf gelince üzülürüz. Ancak bu durum nihayette dünyada kalan bir durumdur. Mesela Matematikten 1 gelse ahrette bir şey olmaz. Ama mesela “Namaz” dersiniz zayıf gelse ahrette ne yapacaksın? İşin zor tarafı telafi şansın yok. Halbuki dünya dersinden, mesela matematikten zayıf gelse bir sonraki dönemde veya sınavda fazla çalışarak düzeltebilirsin.
Mahşerde bize karnelerimiz dağıtılacak.(İsra 17/13-14) Bu karneleri ders salonu olan bu dünyada doldurduk. Bu karnede dersler nelerdir? Namaz ,oruç,hac,zekat,infak,komşu hakları,anan babaya itaat..vs dersler vardır.
Mahşerde karne dağıtılınca iki tür sahne olacak. Sağdan veya önden alanlar sevinecek. Zira bu karnenin iyi olduğunun alametidir. Karnesini sağdan alanlar dünyadayken bu durumla karşılaşacaklarını tahmin ettiklerini söylerlerken (Hakka69/ 19-24), karnelerini soldan veya arkadan alanlar ise “Keşke, bana kitabım verilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! (Hakka69/25-26) derler. (Ayrıca bkz. Kehf 18/49, İnfitar 82/10-12 )
Şöyle bir düşünelim. Mesela 60 sene yaşadığımızı farz edelim.15 seneyi çocukluğumuza sayalım. Geriye kalan 45 senelik hayatımızda namaz karesi ne kadar? Yani 45 senelik hayat albümümüzde namaz ne kadardır, infak ne kadardır, oruç ne kadardır?Mahşerde önümüze açılacak bu albümde hoşumuza gitmeyecek neler vardır acaba?Mesela meyhane ,kumarhane kareleri var mı? Alış verişte helal ve harama dikkat edilmiş mi?Yoksa nereden gelirse gelsin küpünü doldurmana bak denilerek haramlarla mı dolu?
İşte bütün bunların sıkıntısı, derdi, gamı şimdiden çekilmelidir. Yoksa öldükten sonraki “eyvah!” demek bir anlam ifade etmez. Bunun için de devamlı surette nefis muhasebesi yapılmalı. Ahiret endişesini devamlı sinemizde hissetmeliyiz.Ama ölmeden önce bu hayat albümümüze bulunan kötü kareleri sildirmek elimizdedir.Bu da günahların silgisi olan tevbe ile mümkündür.
Recep Şahan.