* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Dünya Ahiretin Tarlasıdır  (Okunma sayısı 127 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2334
Dünya Ahiretin Tarlasıdır
« : Ekim 25, 2021, 12:06:43 ÖS »
Dünya Ahiretin Tarlasıdır

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla,

Allah'ın Rahmeti ve Bereketi üzerimize olsun diyerek yeniden huzurlarınızdayız.

Ramazan ayından sonra Kurban bayramını da geride bıraktık. Hicri yılbaşı ve Aşure günleriyle yeni bir hicri yıla başlıyoruz. Yeni yılımıza taze bir yenilenmeyle, “Dünya ahiretin tarlasıdır” hadisi üzerine tefekkür ve şuurlanmayla başlayalım istedik.

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki eğer sürekli yeniden tazelenmezsek medyanın ve ehl-i dünyanın telkin ettiği dünya görüşüne kapılıyoruz. O zaman bizler de sanki dünya asıl yurdumuzmuş, bu dünyada her şey gönlümüzce olmalıymış, eğer olmazsa psikolojimiz bozulurmuş türünden düşüncelere esir oluyoruz.

Hâlbuki bizim dünya görüşümüzün belirleyicisi olan Kitabımız bizi bitmeyen bir çabaya ve gayrete çağırıyor. Sonsuza kadar sürecek bir ahiret hayatı için bu kısa ömürde hazırlık yapmak durumundayız. Öyleyse durmadan çalışmalıyız.

Bu fani dünya tarlasına, samimi niyet ve salih amel tohumları saçmalı, onları gönüllerden kopan dualarla, devamlı fedakârlıklarla sulamalıyız. Ve inanmalıyız ki muhakkak bizim görmediğimiz bir âlemde onlar olgunlaşıyor ve nihayet biz mutlaka onların semeresini göreceğiz.

Unutmamalıyız ki ahiret âlemine bu dünyada yürünen bir yoldan gidiliyor. Öyleyse dünya, önemsiz değildir, aksine dünya hayatına çok ehemmiyet vermeliyiz.

İslam dini sadece camilerde, seccade üzerinde yaşanmaz, hayatın her sahasını İslama göre düzenleme çabası içinde olmalıyız.

İnşaallah yeni hicri yılımıza bu şuurla besmele çeker, Allah'ın yardımıyla ve Allah dostlarının örnekliğinde bu yolda azimli olmaya gayret ederiz.

Peygamberlerin kulluk hayatından işaretlerle dolu bu mübarek yerleri ziyaret etmek, Allah-u Zülcelal’in kulları üzerindeki haklarından ve İslam’ın şartlarından biri…

Hacca gitmek ömrün sonuna doğru, dünyadan el etek çekerek, hayata konulacak bir nokta değil belki tam tersi bütün hayatımıza mana ve şuur aşılayacak bir tecrübe.

Her şeyden önce bütün dünyayı arkada bırakarak, her şeyden vazgeçerek çıkılan bir yolculuk bu. Sadece Allah için, Allah'ın belirlediği, davet ettiği yerlere…

Hayatın da aslında bir yolculuk olduğunu, bu dünyaya kalıp yerleşmeye gelmediğimizi hatırlatan…

Sonunda her şeyden kopup ayrılarak sadece bir kul olarak Allah'ın huzuruna varacağımızı hatırlatan…

İşte biz de bu tecrübe üzerine tefekküre vesile olacak bir sayı hazırlamaya çalıştık. İstifade etmemiz temennisiyle.

Hatice Kübra Ergin

XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

Cömert misiniz? - EKELNDİ.

Birisi bize cimri dese kızmayacak kimse yok gibidir. Neredeyse hepimiz gerektiği kadar cömert olduğumuzu düşünürüz. Birçok zaman “Biraz tutumluyum ama asla cimri değilim,” diye kendimizi savunuruz.

Elbette cimrilikten kurtulmak namına saçıp savurmamız da asla doğru değildir. Güzel ahlakın özü, her hususta orta yoldan ayrılmamaktır. Peki, ölçümüz ne olmalı?

İşte İslam ahlakına göre cömert olmanın derecelerini sunuyoruz.

1- Ailenizin geçimini sağlamak, misafir ağırlamak, alınması adet olan hediyeleri almak gibi harcamalar size nasıl duygular hissettirir? Tercihleriniz nasıl olur?

a- Masraflar da hiç bitmiyor. Biraz canım sıkılır. Söylene söylene alırım, mümkünse almadan geçiştirmeye çalışırım. Alabildiğim kadar ucuza almaya çalışırım.

b- İmkanım elveriyorsa ailemi sevindirmek, misafirlerime ikram etmek beni çok mutlu eder. Bütçeme uymak şartıyla iyisini almaya gayret ederim. İnsanları sevindirme fırsatı verdiği için Allaha şükrederim
.
Cevap: Cömertliğin asgari seviyesi, üzerimize vacip olan nafakaları ve ikramları gönüllüce, seve seve yapmaktır. Bunlarda eli sıkılık yapmak, sanki etinden bir parça koparılacakmış gibi canı sıkılmak cimrilik göstergesidir. İnsan en yakınları için bile harcayamıyor veya harcarken öfkeleniyorsa ciddi derecede cimri demektir.

Mal mülk bize emanettir, üzerimize borç olan harcamaları yapmayıp biriktirmeye çalışmak emanete ihanet olur. Allah-u Zülcelalin bizim vasıtamızla rızık veriyor olması, bize bu imkânı bahşetmesi bizim için bir lütuftur. Buna güzelce şükretmek icap eder.

2- Çok istediğiniz bir şeyi almak için bir süreden beridir para biriktiriyorsunuz. Fakat yakın bir akrabanız arayıp sizden tam da biriktirdiğiniz para kadar yardım istedi. Ne yaparsınız?

a- Parayı niçin istediğini sorarım. Çok hayati bir konu değilse, o kadar paramın olmadığını söylerim. Çok acil bir durum ise birazını veririm.

b- Param varken nasıl vermem? Mademki yakınımın ihtiyacı var, onun sıkıntıda kalmasına gönlüm razı olmaz. Arzu ettiğim eşyayı almam şart değil, biraz daha bekleyebilir.

Cevap: Çoğumuz cimriliği, çok malı mülkü olup da vermemek olarak düşünürüz. Hâlbuki cimrilik, elde olan ihtiyaç fazlasını muhtaç olana vermemektir. Cömert olmak için çok zengin olmayı bekleyen hiçbir zaman cömertliğe fırsat bulamaz. Çünkü nefsin istekleri bitmez. İmkânlar arttıkça nefis daha fazlasını istemeye ümitlenir. Bugün eldeki imkânlardan vermek için nefsinin istediği bir şeyi erteleyemiyorsan yarın da bunu yapamazsın.

Komşu ve akrabalara iyilik yapmak, dara düştükleri zaman yardımlarına koşmak cimrilikten kurtulup cömertliğe adım atma sınırıdır. Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam, “Zekâtını veren, misafire ziyafet çeken ve bir felaket anında başkalarına yardımda bulunan cimrilikten kurtulur.” (Buharî, Mezalim 8) buyurmuştur.

3- Geçiminizi sağlayacak kadar kazanan ama fazla birikimi olmayan bir insansınız. Bir hayır işi için yardım toplanıyor. Sizden de yardım isteniyor. Ne düşünürsünüz?

a- Benim ihtiyacımdan fazla birikimim yok ki. Zekât vermekle bile sorumlu değilim. Ne diye nafile vereyim? Fazla imkânım olsa zor günler için birikim yapardım. Ya aniden paraya ihtiyacım olsa, kime avuç açarım?

b- Gerçi ihtiyacımdan fazla imkanım yok ama Allah bana bugün ihtiyacımı giderecek kadar gelir verdiyse buna şükretmeliyim. Bugün bu gelire şükür için bir şeyler verirsem yarın daha çok verir. Mümkün olduğu kadar tasarruflu davranarak gücüm yettiği kadar bir şeyler veririm.

Cevap: Cimrilik, zengin olma umuduyla veya fakir düşerim korkusuyla eldekini harcamaktan kaçınmak demektir. Nefis daima cimriliği emreder. Çünkü nefs ebediyen bu dünyada yaşayacakmış gibi zanneder ve elindekileri sahiplenmekle fakirlikten korunacağını sanır. Hâlbuki her günün rızkını Allah-u Zülcelâl vermektedir. Eğer verdiklerini nefsimiz için saklamak yerine onun rızasını gözeterek infak edersek rızkımızı genişleteceğini vaad etmiştir.

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam yarın için hiçbir şey saklamaz, kendisinden bir şey istendiğinde “hayır” demezdi. Eğer varsa hemen verirdi, yoksa bulma ümidiyle gayret ederdi. Hiçbir çaresi olmazsa sükût ederdi. Hatta birçok zaman muhtaca vermekle kendisi aç kalırdı.

Cömertliğin en yüksek derecesi kendi ihtiyacından kısıtlamaya giderek İslam davasını ve Müslüman kardeşini nefsine tercih etmendir. Bu Peygamberin ve sahabenin yüksek ahlakıdır. Cömertliğin bu derecesine îsâr denir.

İsar ahlakı hususunda Abdullah b. Ömer radıyallahu anhu şöyle demiştir:

“Ashab-ı Kiram’dan fakir birisine kızartılmış bir koyun kellesi hediye edildi. Kendisi ve çocukları bu yiyeceğe muhtaçtı. Bu halde iken kelleyi getirene;

– Onu şu falancı komşuma götür. O ve çocukları bizden daha muhtaç halde, dedi ve oraya gönderdi.

O da aynı şekilde diğer bir komşusuna gönderdi. O da bir başkasına gönderdi ve sonuçta kelle ilk götürüldüğü yere geri döndü. Çünkü en muhtaç olanı o idi.”

 


* BENZER KONULAR

Rahîm Ve Rahmân Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:28:55 ÖÖ]


Davranışlarımız Kaydediliyor Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:22:46 ÖÖ]


Biliniz Cesedin Öyle Bir Et Parcası Vardır Ki Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:18:08 ÖÖ]


Melek Girmeyen Evler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:04:30 ÖÖ]


Doğru Çalışma Methodu Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:59:59 ÖÖ]


Başınızı Çevirip Gitmeyin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:39:23 ÖÖ]


Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]